İzmir’in incisi körfezin yaklaşık 20-30 yıl öncesi kokusu, dillere destan bir konuydu. 2003 yılında memleketim Zonguldak’ta dolmuş şoförüne “İzmir’e gidiyorum” dediğimde, “Körfez çok kötü kokuyor. Onu çözemediler bir türlü” demişti! Aradan 16 yıl geçti hala unutmadım!

Gel zaman git zaman İzmir Büyükşehir Belediyesi bu konuda önemli adımlar attı ancak “koku” sorunu tam anlamıyla bitti dememiz mümkün değil.

Bu koku tartışması da 3 ayda bir alevlenir. Bir süre tartışılır, unutulur, sonra başa dönülür.

Bugünlerde koku tartışması yine alevlendi. 27 Kasım’daki İzmir Büyükşehir Belediye toplantısında, “İzmir kokmuyor. Herkes kendine baksın. Kurbağalı Dere 1963 senesinde liseyi okumaya gittiğimde kokuyordu, hala kokuyor. İzmir de kokuyordu. Büyük Kanal yapıldı, emeği geçen herkesten Allah razı olsun, şimdi kokmuyor. Körfez kokmuyor kardeşim. Biyolojik çürümeden dolayı koku her zaman çıkar. Bu algı yönetimidir. İzmir kokmuyor. ‘İzmir kokuyor’ diye propaganda yap, 31 Mart akşamı cevabı gör” diyerek bir çıkışta bulundu.

26 Şubat’ta projelerinin ilk bölümünü açıklayan CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer, Kocaoğlu’nun aksine “Körfez kokuyor. Körfez’in dönemsel koku problemini çözeceğiz” dedi.

Ben bu sözleri ve ekrandaki yazıyı görünce, “Bu tartışma çıkarır” dedim ve dediğim gibi oldu. Başkan adayı, mevcut başkanın “tam tersini” söyledi.

Burada hemen kendi görüşümü sizlerle paylaşayım. Körfez kokuyor! Dönemsel koku problemi “yok saymak” bir şey ifade etmiyor! İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Yeşildere’de her yıl yaptığı temizlik sonrası ortaya çıkan dayanılmaz koku körfezle buluşuyor. Bu sadece derenin kokusu olmuyor! Oradaki çöp/pislik denizle buluştuğunda ve rüzgarla birlikte tüm kenti sarıyor.

Ancak siyasi olarak mevcut başkanla / başkan adayının Körfez’deki “Koku” konusu üzerinde çelişmesi gerçekten ilginç bir durum ortaya çıkardı. Bu durum kendi içlerinde de büyük bir rahatsızlık yarattığını biliyorum.

Soyer’in aslında her söyleyeceği söz “Kocaoğlu’nu hedef alıyor!” şeklinde yorumlanacaktır. Ben şunu şöyle yapacağım dediğin an, “Bak  Aziz Kocaoğlu’nu eleştiriyor” değerlendirmelerini beraberinde getirecektir.

Ancak, Soyer’in ağzından çıkan “İzmir’in içinde bulunduğu durum takdiri ilahi değil takdiri idaridir, “İzmir’in kalp masajına, tıkanık damarlarının açılmasına ihtiyaç var” gibi sayısız örnek 15 yıldır bu kenti yöneten Kocaoğlu’na gidiyor gibi geliyor.

Sonuçta Kocaoğlu, 5 yıldır bu kenti yönetmiyor! 15 yıl gerçekten uzun bir süre!

Bana kalırsa bunların bütün nedeni Kocaoğlu ve Soyer’in bir türlü aynı çizgiye gelmemelerinden, gelmek istemelerinden kaynaklanıyor. Kocaoğlu, Soyer’i Büyükşehir’de görmek istemediğini sağır sultan biliyor! Bu durumun Soyer’in üzerinde “olumsuz” etkisi olmadığını söylemek de mümkün değil!

Sonuç olarak, Kocaoğlu “Körfez kokmuyor!” demeseydi bugün bu tartışma yaşanmıyor, birbirleriyle çelişmiyor olacaklardı! “Neden Kocaoğlu’nun açıklamasını söylüyorsun da Soyer’in, ‘İzmir kokuyor’ sözünden gitmiyorsun?” diyebilirsiniz!

Ama Körfez kokuyor! O ya da bu nedenle kokuyor!