İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Ulusal Down Sendromu Derneği tarafından İzmir’deki down sendromlu bireylerin erken teşhis edilerek eğitim ve sağlık hizmetlerinden faydalanmalarını amacıyla gerçekleştirilecek olan ‘Hoş Geldin Bebek Projesi’nin protokolü İl Sağlık Müdürlüğü’nde imzalandı. Proje kapsamında down sendromlu çocukların yanında ailelere de psikolojik destek verilecek, çocukların fizyoterapi, özel eğitim ve sağlık kontrolü alanlarında destek programlarından faydalanmaları sağlanacak. Hastaneler ve Aile Hekimleri tarafından down sendromu tanısı alan bebeklerin bildirimi aileler tarafından Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çocuk Ergen Kadın ve Üreme Sağlığı Birimi’ne yapılacak. ‘ÇOCUKLARIMIZIN YANINDAYIZ’ İzmir’deki down sendromlu çocuklarla ilgili bugüne kadar yapılan çalışmaları içeren bir sunumunda gösterildiği imza töreninde konuşan İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi kentte özel eğitim kurumlarına girmek adına sırada bekleyen hiçbir engelli öğrenci olmadığını hatırlatarak, tüm engelli öğrencilerin servis ve gıda masraflarını da karşıladıklarını aktardı. Anne ve babalarımızın sorunlarını sıfırlamak ve bu öğrencilerimizin eksiksiz eğitim almalarını sağlamak için ciddi anlamda çalışıyoruz diyen Yahşi, “Erken çocukluktaki müdahaleler tüm engelli çocuklarımız için önemli. Bizde bu bilinçle eğitim politikasını hazırlıyoruz. Bu proje ile down sendromlu olarak dünyaya gelen çocuklarımızın teşhis ve tedavilerini yapabilmek amacıyla İl Sağlık Müdürlüğümüzle birlikte çalışacağız. Ayrıca çocuklarımızın doğru eğitimi alması ve devam eden süreçte normal eğitime dönmeleri için rehberlik araştırma merkezlerinde aileye ve çocuklarımızın yanında olacağız" dedi. '+1 ONLARA GÜZELLİK KATIYOR' İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Mehmet Burak Öztop da yaptığı konuşmada down sendromlu çocukların hiçbir eksiği bulunmadığını söyleyerek “Türkiye’de 800 doğumdan biri down sendromlu oluyor. Down sendromu nedeniyle çocuklarımız bazı güzellikler kazanıyor. Kendileri güzellikler kazanıyor ancak sosyal hayatta kimi aksaklıklar yaşıyor. Bu nedenle ailelerimizin çocuklarının sosyal hayatta daha fazla yer almalarını sağlayabilmeleri, aileleri yokken de bu çocuklarımızın kendi hayatlarını idame ettirmeleri adına neler yapabileceğimizi düşünüyor ve planlıyoruz. Bu amaca yönelik çeşitli çalışmalarda bulunuyoruz. Katkısı olan herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu. Ulusal Down Sendromu Derneği Başkanı Aslı Soykal ise, "Ülkemizde ve gelişmekte olan ülkelerde gördüğümüz farklı gelişim gösteren çocuklarımız hak temelli değil yardım temelli gittiği için yavaşız. Çocuklarımızın bir birey olduğunu toplum olarak kabullenirsek, aileler de farklı çocuklara sahip olduklarında kaygı duymayacak. Donanımlı kaliteli bir eğitim alamadıkları için de iş yaşamında çok az gencimiz var. Down cafeler değil amacımız her işletmede her iş yerinde farklı gelişim gösteren bireylerin yanında down sendromlu bireyler de olsun. Bir şirkette giyim şirketinde 2 yıldır tam zamanlı çalışan gençlerimiz var. Onların bizden çok üstün hakları olduğunu öğretebilirsek topluma, engelimiz kalmaz. Bu proje bize göre tüm illerde yapılırsa her ilde yapılırsa problem kalmaz" dedi.