Mehmet Görür, 1990 yılında Almanya'dan tatil için geldiği İzmir'de, Hülya Görür ile tanıştı. İkilinin arkadaşlıkları ilerledi ve o yıl 17 yaşında olan Hülya Görür, ailesinin onayıyla Mehmet Görür ile evlendi. Mehmet Görür, düğünün ardından Hülya Görür ile Almanya'ya döndü. Bir süre sonra çift arasında geçimsizlik başladı. 3 aylık hamile olan Görür, yurda kesin dönüş yaptı. Türkiye'de 1993'te doğum yapan Görür, oğlu Utku'yu tek başına büyüttü. Görür, 1998'de Almanya'daki eşine boşanma davası açtı. Türkiye'ye 2000 yılında gelen Mehmet Görür, oğlunu ilk kez görürken, çift barışma kararı aldı. Hülya Görür, boşanma davasını çekerken, Almanya'da çalışan Mehmet Görür de oğlunu ve eşini görmek için sık sık Türkiye'ye gelmeye başladı. 2001 yılında ise Utku, evlerinin önünde boş arazide oynarken, alana üst üste bırakılan beton elektrik direklerin üzerine devrilmesi sonucu beyin kanaması geçirip, felç kaldı. Boynundan aşağısı tutmayan Utku, bir gözünü de kaybetti. Olayın ardından tekrar yurda gelen Mehmet Görür, bir süre oğlunun yanında durup, tekrar Almanya'ya döndü; ancak bir daha ne oğlunu ne de eşini aradı. Felçli oğluna yıllarca tek başına bakan Hülya Görür, 2015'te ikinci kez boşanma davası açtı; ancak iddiaya göre Türkiye'den yollanan tebligatların eşine ulaşmaması nedeniyle yıllardır boşanamadı. 'SONUCA VARAMADIM' Eşinin Almanya'ya gittikten sonra bir kez bile oğlunu arayıp, sormadığını ileri süren Hülya Görür, "Ben artık bu soyadını taşımak istemiyorum. Boşanmak istiyorum ancak eşim, Almanya'da olduğu için ne yazık ki boşanamıyorum. 18 yıldır ayrı yaşamamıza ve 2 kez dava açmama rağmen boşanamadım. Defalarca konsolosluğa gidip geldim; fakat bir sonuca varamadım. Türkiye'den gönderilen tebligatların kendisine ulaşmaması nedeniyle boşanamıyoruz. Tahminlerime göre, sürekli adres değiştiriyor. Akrabalarına yerini sorduğumda bilmediklerini söylüyorlar. Ben artık boşanmak istiyorum" dedi. 'MAĞDUR DURUMDAYIZ' Eşinden oğluyla ilgilenmesini isteyen Hülya Görür, "2001 yılında Utku'nun kaza geçirdiği haberi üzerine birkaç gün içinde Türkiye'ye geldi. Yeniden Almanya'ya döndükten sonra bir daha arayıp sormadı. Oğlum, 18 yıldır babasının ne yüzünü görüyor ne de sesini duyuyor. Yıllardır hem ben hem de oğlum mağdur durumdayız. Geçirdiği kazadan sonra felçli kalan oğluma bakabilmek için çalışamadım. Onu sırtımda okula götürüp getirdim. Çalışamadığım için de herkese borçlandım. Eşimin ailesi de bize bu süreçte destek olmadı. Türk adaletine güveniyorum. Umarım artık boşanırım" diye konuştu.