İzmir Bornova'da iş görüşmesine giden ancak kendisinden bir daha haber alınamayan 18 yaşındaki Aslıhan Sinem Çiçek'in ailesi 3 yıldır verdiği adalet mücadelesini kazandı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Aslıhan Sinem Çiçek'in katil zanlısı Cem Acar'ı 'kasten insan öldürme' ve 'uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma ve sağlama' suçlamasıyla tutukladı. Çiçek'in katilinin tutuklanmasının ardından yine kadın cinayetine kurban giden Duygu Bölükbaş ve Şebnem Köker'in de aileleri adalet arayışını daha yükseltti.
İKİ GENCİN DE KADERLERİ ORTAK
BİR firmada pazarlama müdürü olarak çalışan Duygu Bölükbaş, erkek arkadaşı Emre Turan ile birlikte yaşadığı evin banyosunda havlupana çarşafla asılı ölü bulundu. Olayla ilgili başlatılan soruşturmada Turan, Bölükbaş'ın intihar ettiğini hem polise hem de aileye söyledi. Bölükbaş'ın ailesi ve yakınları da verdikleri ifadelerde Bölükbaş'ın intihara meyilli biri olmadığını belirtti. Turan hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Turan olaydan yaklaşık 2 yıl sonra tutuklandı ancak mahkemede beraat kararı verilerek tahliye edildi.
İstanbul Kadıköy'de ise hemşire Şebnem Köker'in (29) dört yıl önce bir otelin üçüncü katından düşerek ölmesiyle ilgili görülen davada sanık Timuçin Bayhan beraat etti. Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmalara katılan Şebnem Köker'in Abdullah Köker babası "Bu olayın başından beri cinayet olduğunu düşünüyorum. Ben mühendislik okudum, bu işlerden az çok anlarım. Maktulün oraya kendi kendine düşmesi mümkün değil" demişti.
Ancak, kamuoyunda Şebnem dosyası olarak bilinen davanın peşini bırakmayan baba Köker "Bakın İzmirli Duygu da evinde güya ölü bulundu. Kayıtlara intihar olarak geçti ancak cinayet olduğu ortaya çıktı. Emre Turan tutuklandı. Sonra gerçi serbest kaldı ama itiraz sonrası tekrar tutuklanacağına inancım tam benim. Kızım Şebnem de cinayete kurban gitti diye bağırıyorum. Birçok inceleme kızımın ölümünün ardından eksik yapıldı; bir dizi yanlışlar var. Bunların tamamlanması ile Duygu olayı gibi emsal olacak ve kızımın da cinayete kurban gittiği ortaya çıkacak. Kızımı öldüren o cani tutuklanacak ve benim yeniden dünyaya geldiğim gün de o gün olacak. Kızımın öldürüldüğü günden beri ben yaşayan bir ölüyüm. Hayat ve nefes almak bana haram" dedi. (Fatih Şendil / Yeni Asır)