Tıpta "elektrik fırtınası" olarak tanımlanan ve ölümcül sonuçlara yol açan bu tip kalp ritim bozukluğunda, açık cerrahi yerine hastanın kasık damarlarından kateter ile girilerek uygulanan yöntemle, ölümcül ritim bozukluğu sonlandırıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Araştırma Uygulama Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emin Evren Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ritim bozukluğunun, sık görülen kalp hastalıkları içinde yer aldığını söyledi. Ritim bozukluklarının kimi zaman ölümcül sonuçlar doğurabildiğinin altını çizen Özcan, hastalara, kişinin hayatını tehlikeye sokacak bir problem ortaya çıktığında şok vererek kalbin ritmini düzene sokan ve "ICD" diye isimlendirilen şok pili takıldığını anlattı.Özcan, iki ana parçaya sahip ICD'nin, klasik kalp pillerindeki gibi kablolar ve bataryadan oluştuğunu ve sağ veya sol göğüs bölgesine cilt altına yerleştirildiğini ifade etti. Manisa'da yaşayan 43 yaşındaki çiftçi Hasan Ali Kozak'a 2015 yılında ritim bozukluğu nedeniyle kalp pili takıldığını aktaran Özcan, hastanın 3 Mayıs Cuma gecesi kalp pilinin aniden şok yapmasıyla uyandığını ve Manisa Devlet Hastanesine götürüldüğünü anlattı. "ART ARDA GELEN ŞOKLAR NEDENİYLE CİHAZIN BATARYASI BİTTİ" Kozak'ın ölümcül ritim bozukluğu nedeniyle kalbi her durduğunda, pil sürekli şok uygulamasına rağmen ritmin düzelmediğini ifade eden Dr. Özcan, şunları kaydetti: "Manisa Devlet Hastanesinde görev yapan hekim arkadaşımız, ilaç ve şok tedavisine dirençli ölümcül ritim bozukluğu bulunan hasta için Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Aritmi Merkezi ile iletişime geçti ve Hasan Ali Kozak'ın acil sevki sağlandı. Bu süreçte art arda gelen şoklar nedeniyle cihazın bataryasının bitmesi üzerine, dışarıdan şok uygulaması yapıldı ve hastanemize yetiştirildi. Acil ameliyat kararı verilen hastamıza açık kalp ameliyatına gerek kalmadan, kasıktan girerek uygulanan 3 boyutlu radyofrekans ablasyonu yöntemiyle cerrahi uygulandı. Hastanın kasık damarlarından kateter ile girilerek kalp içerisindeki ritim bozukluğu odakları radyofrekans ablasyon tedavisi ile yakıldı. Böylece ölümcül ritim bozukluğu sonlandı ve hastanın ritmi ve kan basıncı normale döndü." Ameliyatın yaklaşık iki saat sürdüğünü anlatan Özcan, hastanın genel sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi. Hastanın takibinin yoğun bakım servisinde devam ettiğini, herhangi bir sorun bulunmadığını vurgulayan Özcan, "Hastanın kalp pili bataryası bittiği için taburcu olmadan önce basit bir işlemle sadece bataryası değiştirilecek." bilgisini verdi. Radyofrekans ablasyonunun hayat kurtarıcı bir tedavi yöntemi olduğunu vurgulayan Özcan, "Radyofrekans ablasyonu uzun bir aritmi eğitimi, büyük bir tecrübe ve ileri teknoloji gerektiren, özellikli bir işlemdir. Nadir görülen ve 'elektrik fırtınası' olarak tanımladığımız kalp ritim bozukluğunda uygulanan bir yöntem. Türkiye'de de sayılı merkezlerde yapılabiliyor." diye konuştu. "HOCAM BANA İKİNCİ BİR HAYAT SUNDU" Hasta Hasan Ali Kozak da kalbindeki ritim bozukluğu nedeniyle yıllardır çok sıkıntı yaşadığını dile getirdi. Vücuduna yerleştirilen kalp pili sayesinde ritim bozukluğunun azaldığını ifade eden Kozak, "Ritim bozukluğu oluştuğunda pil öyle bir şok veriyor ki bunu hissediyorsunuz. Rahatsızlandığım gün 163 kere çarptı. Belki 164'üncüyü çarpsaydı ölmüştüm. Dokuz Eylül Üniversitesinde yapılan müdahaleyle sağlığıma kavuştum, çok mutluyum. Ben çok şanslı bir hastayım. Hocam bana ikinci bir hayat sundu." dedi. (AA)