İstanbul seçimleri başta siyasiler olmak üzere hepimize önemli dersler verdi. Seçimden önceki köşe yazımda sonuçların 31 Mart’tan farklı olmayacağını belirtmiştim. Anket şirketlerinin neredeyse hepsi, Millet İttifakı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun seçimi önde bitireceğini söylüyordu. Bazı araştırma şirketleri İmamoğlu’nun 8-9 puan önde olduğunu belirtse de açıkçası kimse bu farkın olacağını beklemiyordu.

Seçim gecesi hem Binali Yıldırım’ın hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İmamoğlu’nu tebrik etmesi, seçim sonrası normalleşme sürecinin başlaması adına iyi bir adım oldu. Umarız bundan sonra her şey çok güzel olur. İmamoğlu’nun 800 bin farkla yeniden başkanlık koltuğuna oturması, Başkanlığını ikinci kez tescillemesini sağladı. 

Özeleştiri yapılmalı
Bundan sonraki süreçte başta siyasiler olmak üzere hepimize büyük görevler düşüyor. Öncelikle seçimi kaybeden siyasetçilerin özeleştiri yapması çok önemli. Nerelerde hata yapıldığını, seçimi almak için yapılan hamlelerin toplumda ne gibi etkiler yarattığının ortaya çıkarılmasında çok yarar var. Çocuklar, gençler, kadınlar başta olmak üzere toplumun siyasilerden beklentilerinin neler olduğunun da tekrar masaya yatırılmasında, siyasetin bu doğrultuda yeniden şekillendirilmesinde fayda var.

Her seçim sonrasında iş dünyasının gündem ekonomi olmalı yönündeki çağrıları ise umarım artık hayata geçer. 
Erken seçim gölgesi
Daha seçim gecesi, sonuçları değerlendiren bazı siyasiler erken seçim sözünü etmeye başladı bile. Seçimlerde alınan sonuçlar doğrultusunda bazı yorumcular 1 yıl içinde erken seçimin kaçınılmaz olduğu konusunda değerlendirme yapıyorlar.

Bende kısmen de olsa bu görüşlere katılıyorum. Her alandaki değişim istediği, siyasette de hissediliyor. Toplumu iyi kavrayan, umut aşılayan, çocukları ve gençleri ön plana alan siyaset anlayışının bundan sonraki dönemde başarılı olacağı görülüyor. Türkiye’nin ekonomide ve dış politikada artık sorunlarının çözümüne odaklanması gerekiyor. Ekonomide başarı sağlanmasının birinci yolu yatırımcıların ülkemizi güvenle tercih etmesi bunun da yolu hukuk sisteminin evrensel kurallara göre yeniden dizayn edilmesinden geçiyor. Ülkemizi S-400 krizi ile birlikte dış politikada da sıcak bir yaz bekliyor. Umarız bu konuda da alınacak kararlar, ülke geleceğimiz konusunda yeni sıkıntılara neden olmaz. Halkımız İstanbul seçimlerinde bir arada yaşama iradesini gösterdi. Siyasilerinde bunu anlaması ve politikaların bu şekilde oluşturmalarında fayda var.

Önümüzdeki günlerde yaşadıklarımız ile kimlerin İstanbul seçimlerinden ders aldığını, kimlerin hala vatandaşa rağmen siyaset yapmaya çalıştığını göreceğiz.