Son günlerde Türkiye üzerinden yasa dışı yollarla Avrupa ülkelerine geçmek isteyen kişilerin denizde boğulma ve trafik kazaları nedeniyle yaşamlarını yitirmesi, göçmenlerin yaşadığı dramı bir kez daha gözler önüne serdi. İzmir Emniyet Müdürlüğü bünyesinde kurulan Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri de Ege Denizi'nde yeni ölümlerin yaşanmaması için gece gündüz mesai harcıyor. Bu kapsamda polis ekipleri, bağlantıları uluslararası boyuta ulaşan yasa dışı göç ve organizasyonu yapan şebekelerin yöntemlerini deşifre ediyor. Yasa dışı geçiş organizasyonu ağlarını mercek altına alan polis, düzensiz göçmenlerin kaçakçılarla kurdukları bağlantı şekillerini ve göç yollarını tespit etti. İzmir polisi, göçmen kaçakçılarının sistematik hale getirdiği yöntemlerini rapor haline getirdi. Yakalanan yabancı uyruklular ve organizatörlerin ifadeleri ile teknik ve fiziki takipten elde edilen verilerle hazırlanan emniyet raporunda, Ege kıyılarından Yunan adalarına göçmen kaçakçılığının nasıl yapıldığı anlatılıyor. Raporda, organizatörlerin, düzensiz göçmenleri Yunan adalarına geçirmek için hiyerarşik ve görev dağılımı yapılmış geniş bir şebeke halinde hareket ettikleri anlaşılıyor. Suriye, Afganistan, Irak, Filistin, Angola ve Eritre gibi 50'nin üzerinde ülke vatandaşı, yasa dışı geçiş için Ege kıyılarına geliyor. Ege kıyılarına gelenlerin çoğunluğunu Suriyeliler oluşturuyor. Yasa dışı yollardan Türkiye'ye girdikten sonra kaçakçılar tarafından İstanbul, İzmir, Muğla, Çanakkale ve Aydın gibi kentlere yönlendirilen yabancı uyrukluların yanında turist vizesiyle giriş yapan düzensiz göçmenlerin de bir hayli fazla olduğu gözleniyor. Para şifre karşılığı kasada toplanıyor İzmir polisinin hazırladığı rapora göre göçmen kaçakçılığı şöyle işliyor: Göçmen kaçakçılığının başında "organizatör" diye adlandırılan ve tüm planlamayı baştan sona yöneten kişi veya kişiler mevcut. Göçmen kaçakçılığı, "yolcu başı" olarak adlandırılan çoğunluğu Suriyeli kişilerin, Türkiye'ye giriş yapan yabancı uyruklularla kendilerine özgü yöntemler kullanarak kurduğu bağlantıyla başlıyor. Bu bağlantı, "yolcu başı"nın yabancı uyrukluların barındığı otel ve kahvehanedeki girişimlerinin yanı sıra daha önceden aynı yöntemle yurt dışına geçen düzensiz göçmenlerin tavsiyeleri ile de sağlanabiliyor. İlk temas ve anlaşmanın ardından düzensiz göçmenler, organizatörün yönlendirdiği ve "kasa" olarak tabir edilen şahıslara bin ile 2 bin dolar arasında değişen miktarda parayı teslim ederek karşılığında şifre alıyor. Para ödendikten sonra düzensiz göçmenlere, kaçakçılarca "güvenli ev" olarak nitelendirilen ikametlerde geçici barınma imkanı sağlanıyor. Otellerde veya yakınlarının yanında kalanlar ise gruplar halinde buluşma noktasına getiriliyor. Kamyon, minibüs, ticari taksi gibi araçlarla alınan düzensiz göçmenler, buradan geçişin başlayacağı sahil kenarına transfer ediliyor. "Öncü" ve "artçı" diye isimlendirilen araçlar, düzensiz göçmen grubuna eşlik ediyor ve bu şekilde yoldaki güvenlik tedbirleri kontrol ediliyor. Eğer yol güzergahında polis veya jandarma varsa ya geçiş iptal ediliyor ya da güvenlik güçlerinin ayrılması bekleniyor. Sahilde düzensiz göçmenleri bekleyen ayrı bir şebeke grubu da var. "Subaşı" olarak bilinen bu şahıslar, botun ayarlanması ve şişirilmesinden sorumlu. Deniz kıyısına getirilen düzensiz göçmenler, burada hazır bekletilen bota veya tekneye bindiriliyor. Yabancı uyruklular, kıyı şeridinde de kendilerini bekleyen kişilerce çoğu zaman düzensiz göçmenlerin arasından seçilen birisinin kullandığı şişme bot veya teknelerle Yunan adalarına gönderiliyor. Adaya ulaşan düzensiz göçmen, "yolcu başı" olarak adlandırılan kişiyi arayarak şifreyi veriyor. "Yolcu başı" da aldığı şifreleri "kasa"ya iletiyor ve belirlenen komisyon kesintisi dışında kalan parayı teslim alıyor. Parayı organizatörlere teslim eden "yolcu başı", organizatörlerden kendi komisyonunu alıyor. Yasa dışı geçiş organizasyonunda yer alanlar Organizatör: Düzensiz göçmenlerin doğrudan irtibata geçmediği, tüm kaçakçılık faaliyetini ve elde edilen geliri koordine eden kişi Yolcu başı: Düzensiz göçmenleri bulan ve anlaştığı kişi üzerinden komisyon alan şahıs. Gözcü: Botun çıkış noktasında etrafı kolluk kuvvetlerinin operasyonlarına karşı kontrol eden kişiler. Kasa: Kaçakçıya ödenecek paranın şifre karşılığı emanet olarak bırakıldığı ve geçiş sonrası gelen şifre ile komisyon karşılığı kaçakçıya paraları ödeyen kişi. Güvenli ev: Kaçakçılar tarafından belirlenen noktadan çıkış yapılana kadar yaklaşık 150-200 düzensiz göçmenin gizlice tutuldukları evlere verilen isim. Organizasyondaki diğer kişiler ise şöyle: "Tekne sahipleri, tekne personeli, kaptan, otobüs firması sahipleri, düzensiz göçmenleri belirtilen noktalara taşıyan şoför, subaşı, can yeleği satıcıları, gıdacı, bot şişiren." 138 göçmen kaçakçısı tutuklandı Öte yandan İzmir Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Şubesi ekiplerinin bu yılın 9 aylık döneminde yaptığı çalışmalarda 9 bin 687 yabancı uyruklu düzensiz göçmen yakalandı. Bu rakam, önceki senenin aynı döneminde ise 4 bin 922 olarak kayıtlara geçti. Bu seneki operasyonlarda göçmen kaçakçılığı yaptıkları iddiasıyla 205 şüpheli gözaltına alındı, bunlardan 138'i tutuklandı. Yakalanan düzensiz göçmenlerin büyük çoğunluğunu Suriyeliler oluştururken, aralarında Arjantin, Dominik Cumhuriyeti, Hindistan ve Katar gibi ülkelerin vatandaşlarının bulunması dikkati çekti. Polis ekipleri, bu dönemde ayrıca 741 can yeleği, 243 can simidi, 11 bot, 5 bot motoru ve 56 araç ele geçirdi.(AA)