İstanbul'da üçüncü çocuklarını bekleyen Ümmühan ve Orhan Acun çifti, gebelik sırasında bebeklerinin kalbinin durduğunu öğrendi. Özel bir hastanede 30 Mart tarihinde kürtaj operasyonu geçiren Ümmühan Acun (45), eve geldiği sırada kötüleşmeye başladı. Kusma esnasında cenini küvete düşüren anne, hastane ve doktor hakkında suç duyurusunda bulundu. Sürpriz bir gebelik yaşadığını ifade eden Ümmühan Acun, "Rutin kontrollerime devam ederken bebeğimin kalp atışının durduğunu öğrendim. 'Kürtaj yapacağız' dediler ve kürtaj için işlem başladı. Akabinde kürtaj işleminin tamamlandığını söyleyip bizi taburcu ettiler. Eve geldiğimde, eşim diğer çocuklarımı almaya gittiği için evde yoktu. Kusmam, baş dönmem başladı devamında. Şiddetli kusmamla beraber, kanamam da başladı. Yere baktığımda bir şey gördüm, ne olduğunu da anlayamadım. Baktım eli var, ayağı var, her şeyi oluşmuş: bir fetüs. Bebeğim yerdeydi, kürtajdan çıkıp eve geldiğimde bunları yaşadım" dedi. KÜRTAJDA NE ALDI BU İNSANLAR Gözyaşlarını tutamayan Acun, "Peki bebek bendeydi de kürtajda ne aldı bu insanlar. Gördüklerimize inanamadık, hala da yaşadıklarıma inanamıyorum zaten. Eşim hastaneyi aradığında doktorun asistanıyla konuşabildik. Asistan onun kan pıhtısı olabileceğini, söyleyip hastaneye gelmemi istemişler. Ben yerdeki bebeği alıp da o kanamayla beraber, iki çocuğum evdeyken hastaneye nasıl gidebilirim? Zaten şoktayım, zaten kanamam var ve bebek de yerde" diye konuştu. BEBEĞİMİ MORGA SEVK ETTİLER Özel hastanenin kendisine ilgi göstermediğini öne süren Ümmühan Acun, 112 Acil Servis'ini aradıklarını, oradan gelen doktorların söz konusu olayın adli bir vaka olduğunu söylediğini ve polisi aramaları gerektiğini söylediklerini ifade etti. Evine polisin, savcının ve cenaze nakil aracının geldiğini dile getiren Acun, "Bebeğimi küçük bir tabutla alıp morga sevk ettiler" dedi. ATAMAZDIK TOPRAĞA GÖMEMEZDİK Cenaze aracıyla bebeğinin götürüldüğünü belirten baba Orhan Acun ise "Normal yaşayıp hayatını kaybeden bir insan gibi tabutla alındı ve adli tıpa götürüldü. Adli tıp doktoru da bebeği görünce şok yaşadı. Adli Tıp Kurumu'ndan da ölüm kağıdıyla beraber, cenaze aracıyla bebeği aldık ve mezara defnettik. Kendine ait bir mezarı var, doğmamış bebeğimizin. Normal insan defneder gibi defnettik yani. Çünkü atamazdık, toprağa gömemezdik, hiçbir şey yapamazdık. Şu anda da eşimin rahatsızlıkları devam ediyoruz, eşim yeni yeni toparlanıyor. Hastaneden ve doktorundan davacıyız, şikayetçiyiz" şeklinde konuştu. ADLİ TIP KURUMU FETÜS OLDUĞUNU TESPİT ETTİ Aile avukatı Merve Uçanok ise olayla ilgili şöyle konuştu: "Adli Tıp Uzmanı'nın tespitine göre yere düşen parçanın fetüs olduğu kesinlikle tespit edildi. Yeni doğanın adli tıp muayene tutanağı var dosyada. Bu tutanağa göre de yere düşen parça fetüs. Fetüsün kolları var, bacakları var, gövdesi var, başı var, boyu ve kilosu belli. 5-6 cm boyunda, 50-60 gram ağırlığında. Bunlar net bir şekilde tespit edildi bu dosyada" KAMU HUKUKU ADINA DAVA AÇILMASINI UMUYORUZ Olaydan sonra hastaneye ihtarname gönderdiklerini dile getiren Uçanok, "Müvekkilimin düştüğü durumdan maddi ve manevi zarara uğradığından bahsettik. Hastanenin ve doktorun müvekkillerimle ilgilenmediklerini izah ettik. Hastane gönderdiği cevabı yazısında yere düşen parçanın kan pıhtısı olduğunu ve cenin olma ihtimalinin olmadığını söylediler. Ancak hastanenin yok dediği şey, maalesef ki oldu. Yargılama süreci şu an soruşturma aşamasında, eksiklikler tamamlanınca kamu hukuku adına dava açılmasını umuyoruz" diye konuştu.