GÜNDEME BAKIŞ - Çiğli Kent Konseyi tarafından 5 Ekim 2022 tarihinde Çiğli ilçesi Cumhuriyet Mahallesinde yaşanmış olan heyelan ve   Harmandalı Katı Atık Bertaraf Tesisinin değerlendirildiği bir teknik çalıştay gerçekleştirildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çiğli Belediyesi, İzmir Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, TMMOB’a bağlı meslek odaları, Baro, Tabip Odası, çevre ve ekoloji örgütlerinin katıldığı teknik çalıştay kapsamında yapılan sunumların akabinde oluşturulan iki ayrı çalışma grubunda Harmandalı Heyelanı ve Harmandalı Atık Depolama Alanı ve Atık Yönetimi sürecine ilişkin değerlendirmeler ışığında hazırlanan sonuç bildirgesi Çiğli Kent Konseyi Başkanı İbrahim İncesu, tarafından okundu. 

GÜMRÜKÇÜ: “TESİS KAPATILACAK VE ÇİĞLİ ÇÖPLE ANILAN BİR İLÇE OLMAKTAN ÇIKACAK”

Sonuç bildirgesinin açıklanmasından önce söz alan Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, “Bugün Çiğli Tarihi için önemli bir gün 1992’de açılmış ve yaklaşık 30 yıldır Çiğli halkının kaderini etkileyen  bir çöp tesisi ilçemizde yer alıyor. Yani burası  20 yıllığına  projelendirilmiş ama başka bir alan olmadığı için kalmaya devam etmiş ve  limiti aşmış durumda ve toprak kayması gibi sorunları yaratıyor, Çiğli’de insanlar 30 yıldır çöp kokusu ile yaşıyor ve rahatsız oluyor. Yüksek sesle vatandaşlar Çiğli Belediyesi ve Çiğli kent Konseyinin de katıldığı şekilde bu tesisin kapatılmasını istiyor. Biz 3.5 yıldır görevdeyiz, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımızın da katkıları ve çabaları ile bu tesisin kaldırılması adına çalışmalar sürdürüyoruz.   Çiğli Belediyesinden ciddi kaynaklar harcayarak ciddi yatırımlar gerçekleştirdik. Mesele çöp kamyonları harmandalının içinden geçiyor, akan o sular sokaklara dökülüyordu ve vatandaş bundan rahatsız oluyordu,  çöplerden  sızan sular derelere sızıyordu, çöp kamyonları caddede trafik sorunu yaratıyordu. Bunları İzmir Büyükşehir Belediyesi,  talebimiz ile bunu çözdü, caddeye asfalt atıldı, çöp kamyonlarının güzergâhı değişti. Aynı zamanda çöpün yeni bir enerji kaynağı olduğu bilinci ile yeni bir elektrik tesisi de açıldı. Ama bu konu İzmir’in genelini etkiyen bir konudur. Sadece Çiğli ve Harmandalı’nın sorunu değildir ve çözülmesi gerekmektedir. Çiğli’nin yanında duran, bu tesis kapatılması için çalışan başta Tunç Soyer olmak üzere herkese teşekkür ederim ve umuyorum ki yakın zamanda Çiğli çöple anılan bir ilçe olmaktan kurtulacaktır” diye konuştu. 

İNCESU: “KATI ATIK DEPOLAMA ALANI YALNIZ ÇİĞLİ’NİN DEĞİL İZMİR’İN SORUNUDUR”

Çiğli Kent Konseyi Başkanı İbrahim İncesu, Çiğli Kent Konseyi olarak misyonumuz gereği Çiğli’nin kanayan yarası  Harmandalı Katı atık Depolama Alanı ve Heyelan sorununu İzmir’in gündemine taşımaya çalışıyoruz. Harmandalı Katı Atık Depolama Alanı yalnız Çiğli’nin değil İzmir’in sorunudur. yerel yönetimlerin tek başına çözeceği bir sorun değildir. Merkezi Yönetim üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. İzmir’in çöp sorununu merkezi yönetim ,yerel yönetimler ,odalar ve çevre platformları ile ortaklaşarak birlikte çözeceğiz. Ortak akılla çözeceğiz. Dayanışmayla çözeceğiz. Aralık ayı içinde Çiğlili ve İzmirli  hemşehrilerimizi  bilgilendirmek amacıyla forum şeklinde bir panel yapacağız  .Tüm Hemşehrilerimizi ve paydaşlarımızı aramızda görmekten mutluluk duyarız. Duyuruları yakın bir zamanda yapacağız” dedi. 

İncesu’nun açıklaması şöyle; 

Çiğli Kent Konseyi tarafından 5 Ekim 2022 tarihinde Çiğli ilçesi Cumhuriyet Mahallesinde yaşanmış olan heyelan ve   Harmandalı Katı Atık Bertaraf Tesisinin değerlendirildiği bir teknik çalıştay gerçekleştirilmiştir.  İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çiğli Belediyesi, İzmir Çevre Şehircilik ve İklim Değ.  İl Müdürlüğü, AFAD İl Müdürlüğü ,  TMMOB’a bağlı meslek odaları, Baro, Tabip Odası, çevre ve ekoloji örgütlerinin katıldığı teknik çalıştay kapsamında yapılan sunumların akabinde oluşturulan iki ayrı çalışma grubunda Harmandalı Heyelanı ve Harmandalı Atık Depolama Alanı ve Atık Yönetimi sürecine ilişkin değerlendirmeler paylaşılmıştır.

Çalıştay kapsamında yapılan değerlendirmeler ışığında mevcut durum aşağıda özetlenmiştir.

1.  Katı Atık Tesisinin Güncel Durumu

•     Harmandalı Katı Atık Depolama Alanı; 1992 yılında, kurulduğu dönemin mevzuat ve hedefleri ile İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından faaliyete alınmıştır.  Bu süre dolduktan sonrasında da alternatif tesis çalışmalarına dair izin süreçlerinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle faaliyetine devam etmek durumu söz konusu olmuştur. Depolama faaliyeti, saha yönetim koşulları revize edilerek  devam etmiştir.

•     Harmandalı Katı Atık Depolama Alanı proje ve yer seçimine ilişkin fizibilite çalışmalarında proje ve projenin yapılacağı saha ile ilgili olarak; Boğaziçi, Hacettepe, Orta Doğu Teknik ve İstanbul Teknik Üniversiteleri tarafından akademik raporlar hazırlatılmıştır. Hazırlanan bu raporlarda; katı atık depolama tesisi alanı projesinin yer seçimine ilişkin jeolojik ve çevresel olarak uygun olmadığına dair herhangi bir veri yer almamaktadır.

•     İzmir Kenti genelinde; günlük ortalama 4.500 ton katı atık çıkmaktadır. İlçe Belediyeleri tarafından toplama ve transfer işlemi gerçekleştirilen atığın yönetimi için; Harmandalı Katı Atık Depolama Tesisi’nin yanı sıra ve Çevre,  Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından lisansı olan Bergama ve Ödemiş’te de yer alan Entegre Katı Atık Bertaraf Tesisleri de faaliyete geçmiş durumdadır.

•     Harmandalı, Bergama ve Ödemiş Katı Atık Tesisleri’nde oluşan metan gazının toplanarak değerlendirilmesi ile yaklaşık 300.000 hanenin ihtiyacını karşılayan elektrik enerjisi üretilmektedir. Bu üretim sayesinde; katı atık depolama alanlarında kontrolsüz metan gazı çıkışları engellenmiştir.  Harmandalı Katı Atık Tesisi bünyesinde depolanan atık yükünü azaltmak amacıyla bir ayrıştırma tesisi kurulmuş olup Kasım 2022 itibarıyla faaliyete geçmiştir.

•     Faaliyete başladığı tarihlerde, çevrede yapılaşma olmamasına karşın, yıllar içerisinde yerleşim alanları yürürlükteki yasal düzenlemelerdeki  “250 m. Mesafe bırakılmalı”  koşulu uyarınca  tesisin yanı başına kadar ulaşmış ve etkilenen nüfus artmıştır

•     Bölgede yaşayan halk, 30 yıl öncesinin dinamikleri ve düzenlemeleri ile yapılmış olan yer seçiminin mağduru olmaktadır.

•     Sorun sadece Çiğli’nin sorunu değildir. İzmir Kenti Atık Yönetimi ve bölgenin jeolojik yapısı nedeniyle ortaya çıkan heyelan riski ile birlikte tüm kentin çözümün bir parçası olması gerekmektedir.

2.  Harmandalı’ndaki Heyelana İlişkin Tespitler

•     Bölgede heyelan, sadece Harmandalı’da sınırlı olmayıp, çevresini de kapsayan geniş bir bölgede etkindir.

•     Harmandalı çevresi heyelanı tetikleyici özelliğe sahip birçok diri fayın etki alanı içerisindedir. Son yıllarda Ege Bölgesinde meydana gelen sismik etkinlik, mevcut heyelanların gelişmesine büyük ölçüde katkı yapmaktadır.

•     Bölgedeki kütle hareketlerinin geçmişi günümüzden binlerce yıl önceye dayanmaktadır. Dolayısıyla yapılan-jeolojik-jeoteknik  çalışmaların verileri baz alındığına, katı atık depolama sisteminin heyelanı oluşturmadığı, ancak süreç içerisinde atıkların heyelan kütlesi ile birlikte hareket ettiği ve atık suların kayma dairesi içerisinde heyelana ikincil bir etki yaptığı düşünülmektedir.

•     Katı Atık Depolama Sahası çevresinde, onlarca metreye varan ciddi kütle hareketleri yaşanmakta olup bölgenin topografyası her geçen gün gözle görünür şekilde değişmektedir. Buna göre heyelan çok aktiftir ve bazı evlere kadar ulaşmıştır. 30 Ekim 2020 depremi ve Şubat 2021 şiddetli yağışı gibi yakın çevrede oluşabilecek tetiklenme ve ani bir hareketlenmeyle heyelanın çok daha geniş bir alanı etkileyerek diğer evlere kadar ulaşma tehlikesi bulunmaktadır.

•     İBB tarafından bölgenin Afete Maruz Bölge ilan edilmesi yönünde zorunluluk bulunduğu ifade edilmektedir. Ancak AFAD İl Müdürlüğü tarafından yapılan değerlendirmede , 7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Kanunu hükümlerine göre gerekli koşulları sağlamadığı gerekçesi ile Afete Maruz bölge ilan edilemeyeceği belirtilmiştir.

Oysaki 7269 sayılı yasa hükümleri göz önüne alındığında ve bölgenin özel koşulları nedeni ile sahanın Afete Maruz Bölge ilan edilmesi  zorunluluğu bulunmaktadır. Kaldı ki  katılımcılar tarafından adı her ne olursa olsun bölgedeki riske dair bir statünün ilgili kamu kurumları tarafından getirilmesi gerekliliği belirtilmiştir. 

SONUÇ VE ÖNERİLER;

•     Aktif heyelanın meydana geldiği bölge acilen Afete Maruz Bölge Kararı ile yerleşime kapatılmalıdır. Bunun yanında heyelanın günden güne gelişmesi göz önüne alınarak; zarar görmesi muhtemel potansiyel alanları için imar planları yenilenmeli ve bu planlara altlık oluşturacak jeolojik jeoteknik etütlerin sonucuna göre mevcut imarlı alanlar daraltılmalıdır.  

•     İzmir ilini kapsayacak mikro bölgeleme çalışmaları ile kütle hareketlerine duyarlı alanlar belirlenerek imar planları yeniden düzenlenmelidir.

•     Heyelan bölgesi sınırları içerisinde kalan ve “ deve güreşi alanı” olarak bilinen alanın heyelan açısından topuk işlevi görebilmesi için heyelan bölgesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından planlanan ve çalışmaları devam eden proje tüm tedbirler alındıktan sonra acilen uygulamaya geçirilmelidir.

•     Bu hareketin yavaşlatılabilmesi için önlemler alınırken, Harmandalı Atık Depolama Alanı da güvenli bir şekilde kapatılıp, terkedilmelidir. Toprak hareketleri yavaşlatılmadan alınacak diğer mühendislik önlemleri kalıcı olmayacaktır. Sözü edilen terk etme sürecinin de uzun soluklu olacağı unutulmamalı; bugünden yarına tamamlanabileceği düşünülmemelidir.

“ALAN YAPILAŞMA DIŞI BIRAKILMALIDIR”

•     Doğal bir afet olan bu heyelan nedeniyle vatandaşların yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi ve yeni mağduriyetlerin yaşanmaması için bölge acilen ‘’Afete Maruz Bölge’’ kararı  ile yapılaşma dışı bırakılmalıdır. AFAD tarafından yapılan değerlendirmede , 7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Kanunu hükümlerine göre gerekli koşulları sağlamadığı gerekçesi ile Afete Maruz bölge ilan edilemeyeceği belirtilmiş olsa da; bölgedeki mevcut heyelan tehlikesi, yurttaşların can ve mal güvenliği düşünülerek bu kapsamda  konu acilen değerlendirilmeli ve gerekirse bölgeye özel mevzuat  çalışması yapılmalıdır. Bölgedeki sorun yerel idarenin imkanlarını aşacak boyutta olduğu için merkezi yönetim harekete geçmeli, “Afete Maruz Bölge’’ ya da gerekirse riske dair  farklı bir statü tanımlanarak ilan edilmesi için gerekli çalışmalar ivedilikle yapılmalıdır.

•     İzmir Kentinde üretilen atıkların önemli bölümünün yönetimi ile ilgili sorun devam etmektedir. Kentte üretilen atığın büyük oranda depolandığı Harmandalı Atık Tesisi, mevcut hali ile bu yükü artık taşıyamamaktadır. İvedi olarak kentin katı atık sorununu çözümüne yönelik yeni adımlar atılmalı, kent merkezinde oluşan atıkların  bertarafı  amacı ile alternatif atık tesisi yer seçimi ile ilgili sorun ivedilikle çözülmelidir.

•     Harmandalı Katı Atık Depolama Alanı ile ilgili yıllardır yaşanan sorunlar sadece Harmandalı halkının sorunu değildir. İzmir bütününde atığı üreten ve yöneten herkesin sorumluluğu ve sorunu olmalıdır.

•     Atığın ekonomik değerini kullanmak, depolama anlayışının getirdiği riskler ve yer seçimi sorunlarından kurtulmak için öncelikle kentte oluşan atıkları kaynağından başlayarak ayrı toplamak, geri kazanım, enerji, kompost eldesi vb. ekonomik dönüşümünü sağlayacak entegre bir yönetim anlayışı ivedilikle hayata geçirilmelidir.  Bunun için kentte yaşayanların, ilçe belediyelerinin, büyükşehir belediyesinin, diğer kamu kurumlarının ve sivil toplum örgütlerinin tüm sorumluluk ve yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir.

•     İzmir Kentinde Entegre Atık Bertaraf Tesisleri yer seçimlerinde şeffaf ve halk katılımını gözeten bir süreç yürütülmelidir.   Bu süreçte; merkezi ve yerel yönetimler, konuyla ilgili meslek odaları, çevre ve ekoloji örgütlerinin bulunduğu platformlar etkin olarak rol almalıdır. Yapılan yer seçimleri; bilimsel temellere dayanan, çevre ve ekolojik değerler ile sosyal yapı açısından sakıncası minimuma indirildiği hususunda uzlaşılan ortak bir kabule dayandırılmalıdır. Atık yönetimi için zorunlu altyapı tesisleri olan atık bertaraf tesislerinin yer seçim süreçlerinde bu anlayışa uymayan veya yerelde kabul görmeyen yaklaşımlardan vazgeçilmeli, yeni sosyal ve toplumsal sorunlar olmasının önüne geçilmelidir.

•     Atık Bertaraf Tesisleri alanlarının belirlenmesinin gerekliliğinin ve Harmandalı Çöp Depolama Tesisinin kapatılmasının aynı zamanda bir “Mekansal  Adalet Sorunu” olduğu gözden kaçırılmamalıdır.

•     Harmandalı Katı Atık Depolama Alanının acilen kapatılması gerekmektedir. Bu nedenle bu bölgeye gelen atıkların bertaraf edileceği yeni atık bertaraf tesisi alanı için yer seçimi sorunları acilen çözülmelidir. Harmandalı Bölgesinde, ‘’Afete Maruz Bölge’’ kararı alınması durumunda Harmandalı Katı Atık Tesisinin de kapatılması söz konusu olacağından yeni atık tesisi alanı ile ilgili sürecin çözümü çok daha büyük bir aciliyet taşımaktadır.

•     Harmandalı bölgesi ile ilgili sürecin yakından takip edilmesi ve yeni katı atık bertartaf tesisleri için yer belirlenmesi amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi koordinasyonunda; bünyesinde TMMOB’a bağlı ilgili meslek odaları, İzmir Tabip Odası, İzmir  Barosu, Çevre Örgütlerinin, bilim insanlarının, ilgili kamu kurum ve kuruluşların (İlçe Belediyesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, AFAD İl Müdürlüğü) yer aldığı bir heyet oluşturulmalıdır. Bu heyet; sürecin her aşamasında çalışmalara katkı koymalıdır.

•     Yeni kurulacak olan katı atık depolama alanlarında, katı atık yakma tesislerinin de bulunması halinde; yakma tesislerinin hava kirliliğine önemli katkısı bulunduğundan bu tesislerin yer seçimi ve oluşum süreçlerinde ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) sürecinin yanı sıra mutlaka SED (Sağlık Etki Değerlendirmesi) sürecinin de yürütülmesi gerekmektedir.

İzmir Kentinde üretilen evsel atıkların önemli bir bölümü Harmandalı Katı Atık Depolama Alanına gelmektedir. Dolayısı ile sorun sadece Harmandalı’nın sorunu değil tüm İzmir’in sorunudur, bedelini yıllardır yaşadığı sıkıntılar ile Harmandalı halkı ödemektedir. Evimizde, işyerimizde, hayatımızın her alanında oluşturduğumuz çöpün oluşturduğumuz andan itibaren bertaraf edildiği son noktaya kadar olan yolculuğunda sorumluluk tüm İzmir halkı, ilçe belediyeleri, büyükşehir belediyesi, ilgili kurum kuruluşlar olarak hepimizindir.

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmakta olan çalışmalara ilgili kamu kurumları tarafından da destek verilmesi, İzmir için yeni atık tesisi alanlarının belirlenmesi, Menderes Entegre atık tesisi ÇED sürecindeki eksik kurum görüşlerinin tamamlanarak ivedilikle tesisin faaliyete geçmesi kentimiz için büyük bir önem taşımaktadır.

Çözümün parçası olmak, daha sağlıklı bir kentte yaşamak için herkesi bu sürece katkı vermeye davet ediyoruz.