AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Kanal7’de açıklamalarda bulundu. Dağ'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: LAİKLİK TARTIŞMALARI Biz de çözüldüğü kanaatindeydik. AK Parti 20 yıllık iktidar döneminde laiklik konusunu din ve vicdan hürriyeti bağlamında, insanların rahatça yaşayabileceği, devletin de bütün dini yapılara eşit mesafede olacağı bir konuma getirdi. Bu da milletin desteğiyle oldu. 2007, 2001 seçimleri hep bu tartışmalarla geçti. Son yıllarda Cumhuriyet Halk Partisi'nde de daha özgürlükçü görüntüler ortaya çıkmaya başladığını görmüştük. Bunun da artık bir şekilde onlar tarafından da kabullendiğini toplum görüyordu. Ama bana göre bir takiye söz konusu. İşte bu böyle kritik anlarda ortaya çıkıyor. Yargıtay binası açılışında Diyanet İşleri Başkanı'nın dua etmesi... Birilerinin demek ki aklında, aklının arka planında takiye durumu var. Biz parti olarak 2002'de nerede duruyorsak bugün de aynı yerde duruyoruz. Biz; laiklik anayasal bir ilkedir, laiklik bu ülkede vardır, devlet olarak buna sonuna kadar destek veriyoruz, parti olarak da destek veriyoruz ama laiklik sopası üzerinden birilerinin insanların dini inançlarıyla alakalı olarak onlara birtakım kısıtlamalar getirmesinin önündeyiz. 28 Şubat sürecinde bunun böyle olduğunu hep beraber gördük. Evet devlet, bütün idareciler hükümlerini adalet üzerine inşa etmek zorunda. Biz de bu şekilde inşa ediyoruz, etmeye çalışıyoruz. Ama Yargıtay binasının açılışı üzerinden yapılan bir dua üzerine böyle bir yoruma gitmek zorlama demektir. Bırakın artık bunları. MİLLET İTTİFAKI'NIN CUMHURBAŞKANI ADAYI ARAYIŞLARI (Muhalefetin, "İktidar aramıza nifak sokmaya çalışıyor" eleştirileri) Öyle bir gündem kesinlikle yok. Çok da net ifade: Bizim bakış noktamız belli. Uygulamamız da belli. Bir tarafta Cumhur İttifakı var. İşin doğrusu diğer tarafa da çok bakmıyoruz. Kendi alanımıza konsantre olmuş vaziyetteyiz. Millet İttifakı dediğinizde hangi partiler, bunu bilmiyoruz. Sadece biz değil, ülke de bilmiyor. Burada tek bir gündemleri var. Şu masada dış politikayı tartışmaya başlasalar, her partinin ayrı düşüncesi olacağını çok iyi biliyoruz. Savunma, eğitim konuşsalar aynı şekilde. Tek gündemleri var: Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti. (CHP ile İYİ Parti arasındaki gerilim ve HDP'nin, "Bizim istemediğimiz kişi aday olamaz" açıklaması) HDP Eş Başkanı, Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik, "Seni Başkan yaptırmayacağız" demişti. Cumhurbaşkanımız seçildi. Recep Tayyip Erdoğan inşallah 2023'te de Cumhurbaşkanı olmaya devam edecektir. Diğer meseleler, onların kendi aralarında çözmeleri gereken sorunlar. Israrla erken seçim talepleri var. Bugün onlara sorsanız: Sürekli erken seçim istiyorsunuz. Oldu ki seçime karar verildi. Ne yapacaksınız? Beraber mi çıkacaksınız, ayrı ayrı mı çıkacaksınız? 2018'de olduğu gibi büyük ihtimalle görüşmeleri yaparlar ama dediğim gibi bizim konsantre olduğumuz konu şu anda ülkenin içinde bulunduğu süreç. Kılıçdaroğlu mu aday olur, İmamoğlu mu olur, Mansur Yavaş mı olur, Meral Akşener mi olur? Bakarsınız bunların dışında bir uluslararası yapı çıkar, başka birini gösterirler. Bizim buna göre değerlendirecek bir pozisyonumuz var. SON SEÇİM ANKETLERİ (AK Parti eski desteğini kaybetti mi? Oylarınızda bir gerileme olduğunu gözlemliyor musunuz?) Önce anketleri söyleyeyim. AR-GE Başkanlığı döneminde hiç duymadığım anket firmaları son bir senedir peydahlandı. Böyle bir anket firması yok. Nasıl, ne şekilde manipülasyon yapıyorlar? Biz sonuç olarak bunların araştırmasını yapıyor ve görüyoruz. Şu anki anketler tam manipülasyon. Biz, bizdeki verileri biliyoruz. Eski anket firmaları da şöyle yapıyor: Protesto oy diye bir şey çıkardılar. Tüm seçmenin üzerinden bir değerlendirme yaptığınızda AK Parti 32 diyorsunuz. CHP 15 veya 16. Bunu geçerli oylar üzerinden ve kararsızları dağıttığınızda yine 41, 42 yapıyor. Ben araştırmalara baktığımda yine oran aynı noktalara geliyor. Biz 42 almıştık 2018'de. Cumhurbaşkanımız 53 almıştı. Biz bunun 40, 41, 42 civarında gittiğini görüyoruz. Düşme dediğiniz, bu ülkedeki birinci partinin değişmesi lazım. Hangisi diyor birinci partinin değiştiğini? Zaman zaman gerileme oldu, ilerleme oldu. Bunların sebebini de biliyoruz. En fazla 3, 4 puan gerileme oldu. 38'in altına hiç inmedi. Şu anda 40, 41 civarında. Cumhur İttifakı şu anda 50'nin üzerinde. Hedefimiz 2018 seçimlerinden daha fazla oyla ipi göğüslemek. SON DÖNEMDEKİ HAYAT PAHALILIĞI (Bu yaşanan problemler AK Parti'yi etkilemeyecek mi?) Ekonomi, seçmeni en çok etkileyen konuların başında. Vatandaşımız şunu görüyor: Bu sorunu aşacak olan parti yine AK Parti. Tabii ki yine biz aşacağız. Rasyonel de bakıyoruz olaya. Hiç görmezlik noktasında değiliz. Üretim, tedarik ve rafa gelmesi sürecinde fahiş bir kar elde etme söz konusuyla bununla ilgili Ticaret Bakanlığımız çalışma yapıyor. Bir tarafta da enflasyon. Bunlar pandemiyle beraber dünyanın sorunu. Orta vadeli programla enflasyonla mücadeleyi merkeze aldık. SEÇİM ÇALIŞMALARI 21 ayı ay ay planlamak için çalışmalara başladık. Bu seçimi ekstra önemsiyoruz. Çok daha önem ve kıymet veriyoruz. Bu seçimde tüm teşkilat, milletvekili ve bakanlarımız inşallah Cumhur İttifakı'yla birlikte çok daha güçlü şekilde çalışacağız. SEÇİM BARAJI DÜZENLEMESİ Seçim barajının yüzde 7 olması konusunda mutabık kalındı. Diğer değişiklikler teknik konularda olacak. Muhalefet hep şu propagandayı yaptı: İktidar gideceğini anladı. Gideceğini anlayan her iktidar böyle düzenlemeler yapar. Bizim hiç böyle bir düşüncemiz olmadı. Nasıl daha çok oy alırız diye düşünerek düzenleme yapmadık. Yüzde 5'i de 3'ü de 0'ı da konuştuk. 7 noktasında bir kanaate vardık. Hepsinin seçimlerden sonra nasıl birtakım neticeler doğurabileceğini öngörmeniz ve ona göre hareket etmeniz lazım. Bir anda 3'e indirmek değil; hepsi akılcı bir şekilde alınan kararlar. (İleride daha da düşebilir mi?) Yıllar tabii ki birtakım şeyleri gösterebilir. Bu bir aşamadır. İttifak olduğunda baraj yok zaten. Şu anda Meclis'te yüzde 98 temsil var. Temsilde adalet diyorsak o zaman zaten barajı bile konuşmamamız lazım. Ama buna rağmen konuşuyoruz. Muhalefet konuşuyor. Burada mesafe kat etmek adına bu olumlu bir mesafedir. Destek verilmesinde fayda vardır.