Yargıtay, şiddeti önlemeye çalışanların müdahalesinin haksız tahrik sayılamayacağına hükmederek kararı bozdu. Dosyanın avukatı Senem Doğanoğlu ise verilen kararının lise öğrencisi Kadir Şeker’in davasına emsal teşkil edeceğini savundu.

Dosyaya göre, 13 Şubat 2011 günü, Sedat K., kahvede alkol alarak oyun oynuyordu. Kendisine haber verilmesi üzerine Cennet K., kahveye gelerek eşini eve götürmek istedi. Ancak Sedat K. gelmek istemedi. İki eş arasında başlayan tartışma kavgaya dönüştü. Sedat K., sokak ortasında eşine şiddet uygulamaya başladı. Bu sırada o dönem Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde araştırma görevlisi olarak görev yapan Hakan Mertcan ve Cenk Yiğiter, araya girerek darp edilen kadını kurtarmaya çalıştı.

‘SİZ NİYE KARIŞIYORSUNUZ’

Bunun üzerine Sedat K., “Siz niye karışıyorsunuz” diyerek, iki genç akademisyene saldırdı. Olaya kısa sürede Sedat K.’nın yeğeni ve arkadaşlarının da dahil olması üzerine Yiğiter’in burnu kırılırken, Mertcan da hafif yaralandı. Araştırma görevlilerinin kendilerini koruması sırasında saldırgan Sedat K. da hafif şekilde yaralandı. Tarafların karşılıklı olarak şikayetçi olması nedeniyle haklarında “Basit Yaralama, Hakaret” suçlarından Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

İYİ HAL UYGULADI, ERTELENDİ

Mahkeme Sedat K.’nın eşine yönelik şiddeti nedeniyle önce 6 ay hapis cezası verdi. Ancak mahkeme daha sonra sanık hakkında iyi hal indirimi uygulayarak verdiği cezayı 5 aya indirdi. Mahkeme “sanığın daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum olmadığı gibi gözlenen kişiliği, tutum ve davranışları hususunda ileride bir daha suç işlemeyeceğine dair olumlu bir kanaate varıldığı” gerekçesiyle cezayı erteleyerek, 5 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar verdi.

HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ YAPTI

Mahkeme sanık K.’un araştırma görevlileri Yiğiter ve Mertcan’a yönelik hakaret ve darp eylemleri nedeniyle de toplamda 1.5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme, Sedat K.’nın  söz konusu suçu tahrik altında işlediğini değerlendirdi ve “haksız tahrik ve iyi hal indirimi” uygulayarak verilen cezayı toplamda 6 aya indirdi. Mahkeme, verilen bu cezayı da erteledi. 

HÜKÜM AÇIKLANMADI

Mahkemenin açıkladığı cezaların 2 yılın altında olması nedeniyle temyiz edilemedi, karar 2011 yılında kesinleşti.  Mahkeme ayrıca uğradıkları saldırı karşısında kendilerini korumaya çalışan araştırma görevlileri Yiğiter ve Mertcan’a ise Sedat Koç’a yönelik “müessir fili” suçundan 4 ay hapis cezası verdi. Ancak iyi hal indirimi uygulayarak verdiği cezayı 3 ay 10 güne düşürdü.

YENİ BİR SUÇ İŞLEYİNCE HÜKÜM AÇIKLANDI

Sanık Sedat K., 5 yıllık denetim süresindeyken 2016 yılından bir başka suç işlemesi nedeniyle mahkeme daha önce ertelediği hükmü açıkladı. Bunun üzerine Yiğiter ve Mertcan avukatı Senem Doğanoğlu aracılığıyla karara itiraz etti. İtiraz üzerine dosya Yargıtay 3. Dairesinin gündemine geldi.

HAKSIZ TAHRİK YOK

Daire, 7 Aralık 2020 tarihinde oybirliği ile verdiği ve geçen hafta taraflara tebliğ ettiği kararında, sanık Koç hakkında haksız tahrik indirimi yapılmasına karşı çıkarak verilen hükmü bozdu. Bozma kararında özetle şöyle denildi:

“Olay tarihinde alkollü olarak kıraathanede bulunan sanık Sedat K.’nın kendisini eve götürmek için gelen eşi Cennet K.’ya aleni yerlerden olan sokak ortasında şiddet uygularken, şiddeti önlemek amaçlı müdahale eden katılanları yaralaması şeklinde gerçekleşen eylemde, katılanlardan kaynaklanan haksız tahrik oluşturabilecek herhangi bir söz ya da davranış bulunmadığı halde, sanığın kasten yaralama ve hakaret suçlarından verilen cezalarında haksız tahrik indirimleri uygulanması suretiyle eksik cezalar tayin edilmiştir.”

‘KADİR ŞEKER DAVASINA EMSAL OLUR’

DOSYANIN avukatı Senem Doğanoğlu ise Hürriyet’e yaptığı açıklamada “Müvekkillerim, sokak ortasında şiddete maruz kalan bir kadını korumaya yönelik çaba göstermişlerdir. Yerel mahkeme ise, saldırganın müvekkillerime yönelik eylemlerini bu nedenle tahrik altında işlediğini savunmuştur. Ancak Yargıtay, müvekkillerimin kadını korumaya yönelik eylemini meşru bulmuş, bir görev olarak nitelendirmiş, kadına şiddeti önlemek amacı olarak müdahale edildiğini kabul etmiştir. Bu nedenle haksız tahrikin uygulanması koşulları olmadığına hükmetmiştir. Bu emsal nitelikteki karar Konya’da Lise öğrencisi Kadir Şeker’in yargılandığı davaya da örnek teşkil edeceğini değerlendiriyorum” dedi.