İlçeye bağlı Kuruçeşme Mahallesi 205/27 Sokak'taki 3 katlı binanın zemin katında, 12 Temmuz 2016 tarihinde çıkan yangının ardından itfaiye ekiplerinin evde yaptığı incelemede, bazanın içinde yanmış kadın cesedi bulundu. Yapılan incelemede, kadının bıçaklanıp, üzerine yatak yığıldığı ve evin ateşe verildiği belirlendi. Polisin yaptığı araştırmada, öldürülen kişinin Sibel Çelik olduğu anlaşıldı. Sibel Çelik ile Halil Yılmaz'ın olaydan 6 ay önce tanışıp, sevgili oldukları ve nişan hazırlığı yaptıkları tespit edildi. Cinayet şüphelisi olarak aranan Halil Yılmaz yakalanamazken, ağabeyi Selman Yılmaz ise Sibel Çelik'in ölümüyle ilgili tutuklandı. 2 kardeş hakkında 'kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın 6 Aralık 2017'deki duruşmasında ise tutuklu sanık Selman Yılmaz tahliye edildi.

İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına tutuksuz sanık Selman Yılmaz, Sibel Çelik'in annesi Cemile Çelik, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Müjgan Bilgen Özen ve tarafların avukatları katıldı. Mahkeme başkanı, sanık Selman Yılmaz'ın geçen duruşma verdiği cep telefonunun incelendiğini ve bilirkişi raporunun mahkemeye ulaştığını söyledi. Mahkeme başkanı, bilirkişi raporunda, incelenen cep telefonunda bilgi ve belge niteliğinde kayıt bulunmadığı, verilerin silinip silinmediğinin anlaşılması için kriminal inceleme yapılması, bunun için de Adli Tıp Kurumu'nca incelenmesi gerektiğinin belirtildiğini dile getirdi.

'SANIĞIN DAVRANIŞI KARDEŞİNİ KORUMAYA YÖNELİK'
Raporun okunmasının ardından söz alan Çelik ailesinin avukatı Sibel Önder, sanık Selman Yılmaz'ın verileri sildikten sonra telefonu mahkemeye verdiğini öne sürüp, bunun firari sanık kardeşini korumaya yönelik davranış olduğunu iddia etti. Önder, "Geçen duruşmada verilen telefondaki veriler silinmiştir. Bu hazırlanan raporda da mevcuttur. Sanığın bu davranışı kardeşini korumaya yöneliktir. Olay zamanı telefon baz kayıtlarına göre sanık Selman'ın, yanan evin çevresinde olduğu anlaşılmaktadır. Sanığın kardeşiyle birlikte hareket ettiği açıktır. Ayrıca cep telefonunu olaydan sonra vermemesi göz önüne alındığında, sanığın tekrar tutuklanmasını istiyoruz" dedi.

Sanık avukatı ise geçen duruşmada verdikleri cep telefonunun sim kartını da incelenmesi için mahkemeye sundu. Bunun üzerine söz alan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Müjgan Bilgen Özen, "Sanık, delilleri mahkemeye taksit taksit sunmaktadır. Bu delilleri karartmaya yönelik bir davranıştır. Telefondaki verilerin silinmesi ise olay yerindeki varlığını gizlemeye yöneliktir. Biz sanığın tutuklanmasını istiyoruz" diye konuştu.

Sanık Selman Yılmaz ise telefondan herhangi bir şey silmediğini ileri sürdü. Duruşma savcısı da cep telefonunun incelenmesi için Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesini ve Selman Yılmaz'ın tutuklanma taleplerinin reddedilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, sanığın tutuklanması yönündeki taleplerinin reddine, firari sanığın yurt dışında olduğu belirlendiğinden kırmızı bültenle aranmasına devam edilmesine, cep telefonun Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek, incelenmesine karar verip, duruşmayı erteledi.