GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ulutaş Ayatar arasında bugün protokol imzalandı. İnşaat Mühendisleri odasından şu açıklama yapıldı:

“Bilindiği gibi Kentimizde ekonomik, fiziksel ve sosyal boyutlarıyla ağır hasarlar oluşturan 30 Ekim 2020 tarihinde yaşadığımız deprem sonrasında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 12-13 Kasım 2020 tarihinde "İzmir Depremi Ortak Akıl Buluşması" ve 18 Kasım 2020 tarihinde "Afet Bilim Kurulu Toplantısı" düzenlenmişti. Bu toplantılar neticesinde; mevcut yapı stoku envanterinin oluşturulması ve yapı güvenliğinin deprem riski açısından değerlendirilmesine yönelik proje geliştirilmesine öncelik verilmesi üzerine, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 869 bin adet yapı bulunan İzmir ili genelinde bir çalışma yürütülmesine ve bu çalışmaya depremden en çok etkilenen ilçe olması nedeniyle yaklaşık 33 bin 100 adet yapının bulunduğu Bayraklı İlçesinden başlatılmasına karar verildi”

SAHA GÖZLEMİ VE ANALİZLER!

“Bu çalışma, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ortak hizmet projesi olarak yürütülecek olup, Yapı Envanteri çalışması kapsamında arşiv incelemesi, saha gözlemi ve analiz süreçlerinden oluşan bir yöntem kullanılacaktır.

İzmir Büyükşehir Belediyesinin ilgili ihtisas komisyonlarından oybirliği ile geçerek Belediye Meclisinin 12.02.2021 tarihli oturumunda kabul edilen bu protokol bugün itibariyle imzalanarak çalışmalar başlayacak olup, 200 gün süre zarfında tamamlanacaktır. Böylelikle Bayraklı İlçemizden başlayarak kentimizi depreme karşı dirençli hale getirmek için planlanan yapı envanteri oluşturulması çalışmasının ilk adımı atılacaktır”

SOYER NE DEMİŞTİ?

Soyer, konuyla ilgili GÜNDEME BAKIŞ’a şu açıklamayı yapmıştı:

“Yapı stoğunun envanterini çıkarıyoruz. 1999’dan önce yapılan yapılardan başlayarak. Onun için zemin katındaki kolonunda, kirişinde kesilmiş yapı var mı, bakacağız. Ekipler kurduk. Çalışmaya başladık. Yapı stoğunun envanterini çıkaracağız ve diyeceğiz ki, ‘Felaket olduğunda eğer sen bu evde oturuyorsan yıkılacak. Onun için buradan çıkman lazım’ diyeceğiz. ‘Nereye çıkacağım?’ diyecek. Onun için dünya bankası ile mutabık kaldık. Acil koduyla hazırlanmış bir enstrümanları var. 250 milyon dolarlık kaynağı yüzde uygun faizle, beş yıl ödemesiz ve 20 yıl vade ile aktarmaları konusunda mutabık kaldık. Bu parayı bize veriyor. Geldik, senin apartmanın var. Tespit yapıldı. Riskli bina. Biz o zaman, ‘Senin binanla ilgili tespit yapıldı. Karot testleri şöyle çıktı. Binan dayanıksız. Senin evi yenilenmesi lazım! İmar konusunda yaptığımız mevzuatı meclisten geçireceğiz. Onun ışığında sen haklarını koruyarak aynı metrekareyle bina yapabilirsin’ diyeceğiz! Bu binanın yapım maliyeti nedir.  Örneğin 200 lira. ‘Bunun 100 lirasını sana şu faizle ve vadede kullandıracağız’ diyeceğiz. Onu (krediyi) olduğu gibi yansıtacağız. Belediye buradan para kazanmayacak. Kriterler belirleyeceğiz. Bir köprü gibi bu dünya bankası kredisini kullandıracağız. 6-7 bin hanenin kullanmasını öngörüyoruz” dedi.