New York'un 2 farklı bölgesindeki 2 evcil kedide, corona virüs tespit edildiği belirtildi. Konuyla ilgili ABD Tarım Bakanlığı ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) yetkililerinin yaptığı açıklamada, virüsün evcil kedilere, kendilerinden daha önce 'Covid-19' tespit edilen sahiplerinden geçmiş olabileceğini söyledi. Konuyla ilgili bilimsel araştırmaların kısıtlı olduğunu söyleyen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Selda Erensoy, "Corona virüs büyük bir aile. Hayvan corona virüsleri de var. Bizlere doğada mutasyon değiştirerek, yarasalardan geçtiği biliniyor. 'Covid-19'da önemli olan, insanları da enfekte edebilir hale geldikten sonra hızla insandan insana bulaşmaya başlaması. Bu da virüslerin enfekte ettikleri hücrelere tutunabilme yeteneğiyle ilgili olan bir durum. Mutasyonla ne kadar kolay hücrelere tutunabilirlerse o kadar kolay enfeksiyon yapabiliyorlar. Virüs enfekte ettiği konakta ne kadar çoğalırsa o kadar çok atılacaktır. Virüsün atılması da bildiğimiz üzere solunum yolu damlacıkları ile oluyor" dedi.



"HASTALIK KEDİLERDE HAFİF SEYREDİYOR"

Hayvanların virüs bulaştırma konusunda ne rol oynadığını bilmenin önemli olduğunu aktaran Prof. Dr. Erensoy, şunları söyledi:

"Bununla ilişkili çok sınırlı sayıda çalışma var. Çin'de yapılan, hayvanlarda deneysel olarak bulaşmayı gösteren bir çalışma var. Başta aşı çalışmalarında kullanılan dağ gelinciği, kedi, köpek, domuz gibi hayvanlar araştırılıyor. Çalışmada, virüsün bilerek enfekte edilen bir kediden başka bir kediye bulaşabileceği gösteriliyor. Bazılarında hafif hastalık yaptığını görmüşler. Ancak kedilerde virüs üst solunum yolunda kalıyor ve akciğerlere inmiyor. Ağır enfeksiyon yapmıyor. Nedeni virüsün tutunabilecekleri algaçların kedilerde daha az yaygın olması ve virüsün tutunamaması olabilir. Kedilerde solunum yoluyla bulaştığı fakat hafif seyrettiği biliniyor. Kedinin dışkısından da bulaştırıcı virüsün çıktığına dair kesin kanıt yok. Bronx'ta yapılan çalışmada ise virüsün hayvanat bahçesinde çalışan kişiden, kedigillerden yırtıcı hayvana bulaştığı kanıtlanmış. Bu çalışmalarla insandan hayvana geçiş gösteriliyor. İnsandan insana bulaşmaması için gösterdiğimiz özeni, evcil hayvanlarımıza bulaşmaması için de göstermeliyiz."

"EVCİL KEDİLERİ SOKAĞA ÇIKARMAYIN, TEMASINIZI KISITLAYIN"

Virüsü evcil hayvanlara bulaştırmama konusunda dikkatli olunması gerektiğini söyleyen Erensoy, "İnsanlardan hayvanlara virüs bulaşabiliyor. Virüs kedilere bulaştığında insanlarda olduğundan daha hafif seyrediyor. Hayvanlardan insan bulaştığına dair ise bir kanıt yok. Şu andaki verilerle de bu pek olası görünmüyor. Evcil kedilerin korunması gerekiyor. Virüsün kedilere bulaşmasını engellenmesi için kedileri dışarı çok çıkarmamak ve kendimizle de temasını kısıtlamak gerekli. Her zaman olduğu gibi el hijyeninde dikkat edilmeli" dedi.

"MİKROBİYOLOJİ UZMANLARI GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYOR"

Bu zorlu süreçte laboratuvar tanıları ile uğraştıklarını anlatan Prof. Dr. Erensoy, "'Covid-19' sürecinde mikrobiyoloji uzmanları arkadaşlarımla gece gündüz, yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Testler, test sayıları ile ilgili bütün tanı bize ait. Binlerce test çalışılıyor. Mikrobiyologlar hem virüsün özelliklerini hem de en doğru tanı nasıl konur biliyorlar. Corona virüs sürecinde İzmir, İstanbul'a göre daha geride ancak olgu sayılarını hala takip ediyoruz. Yoğun bakımdaki arkadaşlar etkili çalışıyorlar. Yoğun bakımları ve hasta yataklarını iyi bir şekilde değerlendiriyorlar. İzmir'de olgular daha kontrol altında gidiyor. Acil servisteki arkadaşların hastaları ayıklaması önemli. Hastanelerde doğru şekilde hasta yataklarının ve hastaların sınıflandırılması ve uygun alanlara hızlı bir şekilde sevk edilmesi önemli. Şu anda durum olabildiğince kontrol altında fakat sayıları izlememiz gerekiyor. Ne yazık ki İzmir'de de sağlık çalışanlarından enfekte olanlar, hasta olanlar ve kaybettiklerimiz var" dedi.