Doç. Dr. Savaşçı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, koronavirüsü ilk geçiren ve üç ay sonra tekrar hastalığa yakalanan yüzde 3-4 vakayla karşılaştıklarını söyledi. Hastalığı ikinci kez geçirenlerin akciğerlerinde daha yoğun tutulum olabildiğini anlatan Savaşçı, "Hasta ilk seferde Kovid-19'u çok hafif geçiriyorsa ikinci seferde de hafif geçirebiliyor. İlkinde hastaneye yattıysa bu sefer yoğun bakıma yatma ihtiyacı olabiliyor. Özellikle geriatrik denilen ileri yaş hastalarda." dedi.

Doç. Dr. Savaşçı, koronavirüsün akciğer ve böbreklerde hasar bıraktığına işaret ederek, "İkinci kez hastalığı geçirince, pıhtı atmaya eğilimi varsa küçük pıhtılar atarak organ hasarı daha fazla oluyor. Vücuda girince bağışıklık sisteminde daha ağır bir tepki verebiliyor. Bu da vücutta kalıcı hasara sebep olabiliyor. 'Stokin fırtınası' dediğimiz durumlar daha ağır yaşanabiliyor." ifadelerini kullandı.

"1 YAŞTAN 100 YAŞA KADAR HERKES RİSK ALTINDA"
Koronavirüste risk altındaki yaş grubunun değiştiğine dikkati çeken Savaşçı, şöyle konuştu:
"Önceden 65 yaş ve üzeriyken artık 1 yaşındaki çocuktan 100 yaşına kadar bütün insanlar risk altında. Gençler de risk altında. 30-40 yaşındaki çalışanlar da risk altında. Özellikle genç nüfus, uykusuna ve beslenmesine dikkat etmiyorsa, yoğun çalışma şartlarına sahipse bağışıklık sistemi baskılandığı için bir yaşlıya göre daha ağır şekilde kliniklerimize gelebiliyor. Risk skalamız değişti. Önceden yaş aralıkları vardı, şu anda o aralıklar daha da açıldı."

Obezite, hipertansiyon, kalp, KOAH hastaları ve bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullananların bağışıklık sistemlerinin virüsü temizlemeye gücünün yetmediğini belirten Savaşçı, doğuştan bağışıklık sistemi baskılı kişilerde de koronavirüsün ağır geçtiğini söyledi.

Günlük test oranının artmasıyla pozitif hasta sayısının da yükseldiğini anlatan Savaşçı, Türkiye'de yoğun bakım yatma oranı, hayatını kaybeden hasta sayılarının, dünya geneline göre düşük olduğunu ifade etti. Savaşçı, tedbirlere yeterince uyulmaması durumunda ağır hasta sayısının katlanarak artacağını söyledi. Sokağa çıkma kısıtlamalarının bulaş zincirini kıracağına işaret eden Savaşçı, "En çok bulaş çalışan kesimde. Şehir içinde toplu taşımayı kullanan kesimlerde bulaş gerçekleşiyor. Bunlarda düzelmeye gidilmesi gerekiyor." dedi.

"BEŞİNCİ GÜNDEN ÖNCE TEST YAPTIRMAYALIM"
Doç. Dr. Ümit Savaşçı, koronavirüs salgınında kimlerin test yaptırması gerektiğine de değinerek, şunları kaydetti:
"Temas olayı çok önemli. 15 dakika ve üzerinde maskesiz olarak 1 metreden daha yakın mesafeyle damlacık yoluyla temas eden kişiler, yüksek riskli olandır. Aynı evde yaşayan ve iş ortamında yan yana maskesiz çalışanlar, yüksek riskli sayılır. İki tarafta da maske varsa bulaşın gerçekleşmesi mümkün değil.

15 dakika maskesiz temas yapıldıktan sonra belirti yoksa test yaptırmayalım. Beşinci günden önce test yaptırmayalım. Bundan önce testi pozitif yakalamak düşük ihtimal. Bu süreçte saydığımız belirtiler, ateş öksürük, tat, koyu kaybı nefes darlığı halsizlik, ishal. Bunlar olursa test yaptıralım."