Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle Türkiye’de de 'evde kal' kampanyaları başlatıldı. Vatandaşlar, okulların tatil edilmesi ve bazı iş yerlerinin evden çalışma düzenine geçmesiyle evde daha çok vakit geçirmeye başladı. Uzman Pedagog ve Aile Danışmanı Sedat Baş, bu dönemi fırsata çevirmek için neler yapılabileceğini anlattı. Koronavirüsten korunmak için evde kalan vatandaşların bugüne kadar yapmak istediği şeyleri bu dönemde gerçekleştirebileceğini belirten Baş, "Vatandaşlar evde kaldığı süre boyunca kitap okuyabilir, örgü örebilir ve en önemlisi de üretebilirler. Bugüne kadar yapmadığınız şeyleri yapabilirsiniz. Derin bir temizlik yapmadıysanız onu yapabilirsiniz. Tarhana yoğurabilirsiniz, örgü örebilirsiniz ve bunun gibi birçok şey yapabilirsiniz. Bunlara çocuklara da sorumluluklar vererek dahil edebilirsiniz. Aile toplantıları yapabilirsiniz. Yarın için hayal kurabilirsiniz. Tabi bunları evde kalarak yapmalıyız" dedi.

'HERKES KENDİNİ MUTLU EDEN ŞEYLERİ BULMALI'
Herkesin, kendisine 'ben nelerden hoşlanıyorum?' sorusunu sorarak içsel bir yolculuğa çıkması gerektiğini aktaran Baş, "Ben şu an Çince öğreniyorum mesela. Bugüne kadar çok ilgiliydim. Açık öğretim de okuyorum oradaki derslerime çalışıyorum aynı zamanda. Çünkü beni mutlu eden şeyler bunlar. Herkes kendini mutlu eden şeyleri bulmalı. Bunun için içsel bir yolculuğa çıkmamız gerekiyor. ‘Ben nelerden hoşlanıyorum’ gibi. Bu çocuğa da örnek olacaktır. Virüsten daha tehlikeli olan tek şey kaygı ve paniktir. Biz bunu sosyal medyadaki kirli haberlerden dolayı yaşıyoruz ve çocuklarımıza aktarıyoruz. Randevularda çoğunlukla gençler kötü bir durumda geliyorlar. Alışık olmadığımız bir şeyle karşılaştığımız için kötü etkileniyorlar. Dışarı çıkmak ve arkadaşlarıyla vakit geçirmek istiyorlar. Anne ve babanın öncelikle felaket tellallığını bırakması gerekiyor. Sağlık Bakanlığı’mızın söylediği hijyen kuralları belli, bunlara dikkat edip bu virüsü aşacağız" diye konuştu.

'BU SÜREÇ AİLECE VAKİT GEÇİREBİLMEK İÇİN BİR FIRSAT'
Ailelerin çocuklara iyi örnek olması gerektiğini aktaran Baş, özellikle okul çağındaki çocukların günlük bir plana uyması gerektiğini kaydederek, "Okul öncesi dönemdeki çocuklar için bu dönem daha zor olacaktır. Okul çağındaki çocuklarımızın ise uzaktan eğitimleri var. En önemli şey ise okul çağındaki çocukların günlük planı olması gerekiyor. Kahvaltısını etti, oyun oynadı, dersini izledi gibi. Aileler de onlarla yemek yapabilir, oyun oynayabilir. Bizim şehir ve isim bulmaca gibi ailecek oynadığımız birçok oyunumuz var. Bunlar kriz dönemini yönetebilmek için aile genelinde çok faydalı olacaktır. Burada bir başka önemli nokta ise ailenin ne yaptığıdır. Aile çocuğa örnek olur. Aile sadece '3T' ile yani televizyon, tablet ve telefonla zaman geçiriyorsa çocuğa başka seçenek kalmıyor. Çocukları ben bu noktada eleştirmiyorum. Burada önemli olan ailelerin çocuklara olan yaklaşımıdır. Çalışan anneler çocuklarına zaman harcayamadığından şikayetçilerdi. Bu süreç ailece vakit geçirebilmek için bir fırsat aslında" dedi.

'KARANTİNADA BOŞANMALAR ARTIYOR'
Karantina döneminde boşanmaların daha yaygın olarak görüldüğünü aktaran Baş, ‘’Çin'e ve Avrupa ülkelerine bakıldığında karantina dönemlerinde ayrılıklar önceki dönemlerden daha fazla oluyor. Aynı yeri paylaşıyorsunuz ve bir arada yaşamak zorundasınız. Bu da ilişkileri daha da zedeleyebiliyor ve ayrılıkların kapısını açıyor. O yüzden anne ve babaların evde de izolasyon alanları olmalı. Anne ya da baba da bir odada kendini kapatıp farklı şeylerle uğraşabilir ki ilişkilerinde bir zedelenme yaşanmasın" diye uyardı.

'EVDE VAKİT GEÇİRMEYE ÖZENLE DİKKAT EDİYORUZ'
Evde kaldıkları dönemde çocuklarıyla kitap okuma saatleri düzenlediklerini belirten evli ve 2 çocuk annesi Saadet Baş (44), "İlk önce hijyene dikkat ediyoruz. Ellerimizi yıkıyoruz ve ev temizliğimize özen gösteriyoruz. Kaygı çok olmuyor ancak özellikle kızım kaygılandığı için onu rahatlatmaya çalışıyorum. Genelde evde kalıyorum. Kızımın dersleriyle ilgileniyorum. Kitap okuma saatlerimiz oluyor, kızım arkadaşlarıyla internette görüşüyor. Büyüklerimizi ziyaret etmiyoruz, evde vakit geçirmeye özenle dikkat ediyoruz. Beraber kurabiyeler yapıyoruz" diye konuştu.

Evde kalmaya özen gösterdiğini aktaran evli ve 2 çocuk annesi Selime Doğan (40) ise şunları söyledi:

"Genellikle evdeyiz. Büyük kızım 8'inci sınıf öğrencisi ve devamlı derslerle meşgul. Küçük çocuğumla da hamur işi yapıyoruz ve bahçemizdeki çiçeklerle ilgileniyoruz. Hijyenimize dikkat ediyoruz. Dikkat ettiğimiz sürece kaygım yok."