Uzun bir aradan sonra okullar yeni tedbirlerle 6 Eylül'de açılacak.  Öğrenciler, öğretmenler, akademisyenler ve eğitim sektörü çalışanlar dahil  yaklaşık 30 milyon kişinin sokağa çıkacağı bu yeni süreçte, uzmanlar aşılanmanın ve alınacak önlemlerin süreci belirleyeceğini söylüyor.

İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Park Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniğinden Uzm. Dr. Özlem Çakmak Yılmaz,konuyla ilgili yatığı açıklamada, "Eğitim öğretim yılının bu seneki açılışı her zamankinden farklı olacak. Okulların kapalı olduğu süre içerisinde devam eden uzaktan eğitimin etkisi ve çocukların kazandığı akademik becerilerin kaybedilmesi tartışılırken, ruhsal sağlıkları da bu durumdan olumsuz yönde etkiledi. Bu nedenle Covid 19'a karşı tüm önlemlerin alınması durumunda yüz yüze eğitime geçilmesi hem akademik açıdan hem de sosyal açıdan doğru olacaktır. Çünkü sağlık sadece Covid 19'dan korunmak değildir" dedi.


Covid 19 ile mücadelenin dinamik bir süreç olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Yılmaz, tüm dünyada okula dönüş konusunda farklı yaklaşımların olduğunu bu nedenle önlemlerin yarar, zarar etkisinin karşılaştırılması gerektiğini söyledi. Çocukların kalıplaşmış alışkanlıklara sahip olmadıklarından yeni süreçlere erişkinlere nazaran daha kolay adapte olduklarını belirten Yılmaz, "Bir otorite tarafından maske kullanımı detaylı bir şekilde anlatılan çocukların maske kullanımına uyumu oldukça başarılı. Ancak özellikle 7 yaş altı çocukların egosantrik (benmerkezci) dönemde olmaları nedeniyle yaşıtlarıyla sosyal mesafeyi göz ardı ederek bir araya gelmeleri kaçınılmaz. Yedi yaş üstü ise sosyal mesafeye daha kolaylıkla uyum sağlayabiliyor" dedi.
Yüz yüze eğitimle ilgili olarak Milli Eğitim Bakanlığı'nın planmış bir yol haritası çizdiğini vurgulayan Yılmaz, okul süreci ile ilgili tavsiyelerde bulundu. Sınıfta oturma düzeninin çocukların yüz yüze bakmayacak şekilde olması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, "Her çocuğun ayrı bir sırası ve masası olmalı ve aralarında 1 metre kalacak şekilde oturmalarını gerekiyor. Toplu etkinlikler mümkün olduğunca kaldırılmalı, yemekhane, bahçe gibi ortak kullanım alanları dönüşümlü kullanılmalı. Ders aralarında sınıflar dış ortam havası ile havalandırılmalı ve çocukların açık havaya çıkmaları sağlanmalı. Dersliklere girerken ve çıkarken el dezenfektanı ulaşılabilir bir yerde olmalı, su ve sabunla 20 saniye el yıkama eğitimi sık aralıklarla tekrar verilmeli. Okula geliş ve okuldan ayrılış sırasında veliler okul alanının dışında tutulmalı. Temassız ateş ölçerlerle ateş kontrolü yapılmalı, enfeksiyon bulgusu olan çocuklar okula kabul edilmemeli. Çocukların psikolojik örselenmelerini önlemek amacıyla sosyal hayat bu önlemler doğrultusunda devam etmeli. En azından okulda gündem hastalık ve bulaştırıcılık olmamalı. Aşı takvimini tamamlamamış tüm öğretmen ve eğitim sektörü çalışanlarının da toplum sağlığı ve eğitim hizmetlerinin tekrar aksamaması için aşı olmaya davet ediyoruz" dedi.

GRİP BELİRTİSİ VARSA OKULA GİTMESİN'
Çocuklarında burun akıntısı, halsizlik, ateş gibi herhangi bir grip belirtisi olması durumunda okula gönderilmemesi gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, "Çocuklar okuldan geldikten sonra mutlaka duşa sokulmalı. Okul kıyafetlerinin her gün yıkanması mümkün olmayacağı için okuldan geldikten sonra ayrı bir yerde havalandırılmalı. Onun dışında düzenli beslenen veya bir sağlık sorunu olmayan çocuklar için herhangi bir vitamin desteğine ihtiyaç duymuyoruz. Aldığımız bu önlemlerle geleceğimiz olan çocuklar bu süreci en az hasarla atlatacaklardır" diye konuştu.