Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer, “Koşullar değişiyor, bilgi ve beceriler değişiyor, ihtiyaçlar değişiyor, zaman değişiyor ve değişimin kendisi de değişiyor" diyerek değişime en hızlı uyum sağlayan ve değişimi yönetebilen, değişimi fırsata dönüştürebilenin kazandığını ifade etti.

"ARTIK HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK"
Rektör Prof. Dr. Dinçer, “10 yıl içerisinde olabilecek birtakım değişiklikleri sadece birkaç ay içerisinde hayatımıza uyarlayabildik. Bilim ve teknolojinin vazgeçilemez biçimde hayatımızın bir parçası haline gelmesine ve yeni iş kollarının doğuşuna tanıklık ettik. Özetle kaçınılmaz bir değişimi, hızlı bir şekilde bir virüs sebebiyle yaşadık. Hızlı değişime ayak uydurabilmeyi, uyum sağlayabilmeyi ve hızlı karar alıp tepki verebilmeyi deneyimledik. Bütünüyle normalimiz değişti, yeni normal denen koşullarda hayatımızı ve işimizi sürdürmek durumundayız. Pandemi sürecinin klişe sözünü tekrarlamak istiyorum 'artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak'. Bu değişim, iş kollarını, meslekleri, yetkinlik ve becerileri gözden geçirmemizi zorunlu kılmakta. Geleceğimizin teminatı olan siz gençlerimizin yeni koşullara kendinizi hazırlamanız gerekiyor. Bu nedenledir ki yakın gelecekteki oluşacak yeni koşulları, değişim yönünü öngörmek ve buna hazırlıklı olmak için bilim ve teknolojinin gelişimini, iş dünyasını yakın izlemek gerekmekte. Zirve etkinliğini bu nedenle çok değerli buluyorum" dedi.

3 GÜN BOYUNCA 13 KONUŞMACI DEĞİŞİMİ ANLATTI
13 konuşmacının 3 gün boyunca 'Değişim' üzerine konuşmalar gerçekleştirdiği ve binin üzerinde katılımcının farklı sektörlerden insanlar ile tanışma fırsatı elde ettiği etkinlikte, 72 kişilik organizasyon komitesi görev yaptı. Ayrıca, Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) yararına bir bağış kampanyası da yürütüldü.

YAPAY GÖRME UZMANINDAN GENÇLERE ÖNERİLER
Yapay görme alanında dünyanın sayılı uzmanlarından biri olarak kabul edilen, akademisyen, girişimci ve Vispera şirketinin kurucu ortağı, Selçuk Yaşar Ödülü sahibi Prof. Dr. Aytül Erçil ise bugüne kadar kurduğu şirketlerle yaptıkları projeler hakkında bilgi verirken gençlere tavsiyelerde bulundu.

Amerika Birleşik Devletleri'nde kariyerini geride bırakarak 1988 yılında Boğaziçi Üniversitesi'nden aldığı teklifle ülkesine dönerek üniversitenin ilk yapay görme laboratuvarını kuran Prof. Dr. Erçil, yalnızca 7 metrekarelik bir alana sahip laboratuvarda başlayan girişimcilik öyküsünü ve geçtiği evreleri paylaştı. Erçil, “Yapay görme alanında dünyanın sayılı şirketlerindeniz. 21 ülkedeyiz, önümüzdeki yıl ABD'ye de açılıp orada büyümeyi hedefliyoruz. Hedefim, Türkiye'de 1 milyar doların üzerinde değere sahip yüksek teknolojili şirket olmak. Bunu başarmak belki kolay değil, ama potansiyelimiz buna el veriyor" ifadelerini kullandı. 

HAYAL KURMAK, GİRİŞİMCİLİĞİN TEMELİ
Tarımdan sanayiye, sağlıktan otomasyon sistemlerine kadar yaptıkları projelerden örnekler veren Prof. Dr. Erçil, “İlk şirketimi kurduğumda birçok zorluk yaşadım. Bankalar start-up girişimlerine kredi vermiyordu, yatırım yoktu, maaş ödemek için kişisel olarak kredi çekmek zorunda kaldım. Zorlu günler geçirdim, nasıl geçti ben de bilmiyorum. Üniversiteden kazandığımı şirkete yatırıyordum. İnatçılık, başarısızlığı kabul etmemek, bir işi yarım bırakmamak, inatla sonuna kadar mücadele etmek önemli olan. Sözlüğümde imkansız kelimesi yok. İnsan gücü çok çok iyi, doğru kaynak ve doğru yönlendirme ile imkansız bir şey yok. Buna inanıyorum. Hayal kurmak, girişimciliğin temeli. Hepimiz hayal kurarız. Türkiye'de girişimcilik çok değişti, pek çok melek yatırım ağı ve yatırım risk sermayesi şirketi kuruldu. Çok çalışacağınızın bilincinde olun. İşinizden keyif almanız şart. Bildiğiniz ve katma değer yaratan bir iş yapın. Hatalarınızı kabul edin, düzeltin ve yola devam edin" diye konuştu.

DEĞİŞİMİ SEVMEK
Queisser Pharma Türkiye Genel Müdürü Demet Eryılmaz da değişimin güzel tarafını gören biri olduğunu belirterek, birincilikle bitirdiği İTÜ Çevre Bölümü'nün ardından bireysel bir değişimle hayatına farklı bir yön verdiğini anlattı. Eryılmaz, “Üniversite sonrası çevremdeki herkes başarılı bir çevre mühendisi olacağımı, akademisyen olacağımı düşünürken yeni bir hayata değişimle başladım ve ilaç sektöründe çalışmaya başladım. Ailemden, çevremden tepki aldım. Cesur olmanız, ayaklarınızın üzerinde duruyor olmanız önemli. Nerede mutlu olacağınız önemli. Hayatımın şeklini değiştirdim. Bir tırtılın kelebeğe dönüşümü gibi her değişimin sonunda güzellikler olduğuna inanıyorum" dedi.

Şu anda çok büyük bir değişimin içinde olduğumuzu hatırlatan Eryılmaz, “Geçen yıl aynı zamanlarda İTÜ'de konuşmacıydım. Bir salonda yan yana bir ortamdı. Şu anda hayal gibi. Değişimi nasıl anlatabiliriz ki daha. Biz insanoğlu her şeye uyum sağlayabilecek bir yapıdayız. Maske mesafe girdi hayatımıza, evlerden çıkmamaya başladık. Yeni normal geldi, aşı geldi. 'Olmayanlar seyahat edemeyecek' dendi, her şehir renklendi. Geçen yıl biri bunları söyleseydi, ne diyor bu derdik. O kadar normal ki şu anda. Bazen istemesek de hayat değişmemizi gerekir ve buna uyar değişiriz. Değişimi nasıl anlatabiliriz ki yaşıyoruz şu anda. Tüm bunların içinde insan var. Bir parçası olmamız gerekiyor. Değişimi sevin, bir parçası olun. Her zaman bizleri geliştirdiğini, üst basamağa taşıdığına inanıyorum. Kişiden kişiye değişse de ben çok şeyler kattığını, çok güzel bir şey olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

Çeşitli firmalardan sektör profesyonelleri Alican Ertem, Ufuk Karaca, Başar Güven, Recep Pehlivan, İrem Görmüş, İlginay Göbüt Göksel, İlker Özşen, Egemen Atkaya, Ahmet Hüseyni, Elif Hüseyni ve Melek Soklangıç Dinçer de deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.