AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, savaş ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle ülkelerini terk eden sığınmacıların, yeni bir hayat kurma amacıyla çıktıkları umut yolculuğu devam ediyor.

Kapasitesinin üzerinde doldurulan lastik botlar ve teknelerle Ege Denizi'ne açılan sığınmacıların bu riskli yolculuğu, ölümlerle de sonuçlanıyor. Sahil Güvenlik Komutanlığı verilerine göre 1 Ocak - 24 Mart tarihleri arasında 4 sığınmacı, yasa dışı geçiş sırasında hayatını kaybetti.  

Düzensiz göçmenlerin geçişleri, son dönemde Yunanistan'ın sergilediği tutum nedeniyle daha da zorlu hale geldi. Ülkeye geçmek isteyen sığınmacıları kötü muameleye maruz bırakan ve Türk kara sularına geri dönmeye zorlayan Yunanistan, şubat ayından bu yana karaya ulaşan veya kampa yerleştirilen sığınmacıları da zorla botlara bindirerek Türkiye sularına bırakmaya başladı.

Sığınmacılara Türk askeri yardım ediyor  

Yasa dışı geçişle mücadelesini aralıksız sürdüren Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, Türk kara sularına geri itilen düzensiz göçmenlere yardım eli uzatıyor. 

Kurtarılan sığınmacılara yiyecek, giyecek ve battaniye sağlanıyor. Ayrıca tıbbi yardıma ihtiyacı olanlar hastanelere sevk ediliyor.

Yunanistan'ın 24 Şubat - 24 Mart döneminde geri ittiği 468 sığınmacı kurtarıldı. Kurtarılan düzensiz göçmenlerin 183'ü İzmir, 102'si Çanakkale, 92'si Balıkesir, 36'sı Muğla'da karaya çıkartıldı. Edirne'de de Meriç Nehri'ne geri itilen 55 sığınmacıya hudut birliklerince yardım eli uzatıldı.

Sahil Güvenlik Komutanlığı verilerine göre 1 Ocak 2021'den bu yana deniz yoluyla yapılan göç sırasında 1975 sığınmacı kurtarıldı. Bu geçişler sırasında 4 sığınmacı hayatını kaybetti, yasa dışı geçiş organize ettiği iddiasıyla 9 şüpheli yakalandı. 

Aynı dönemde Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından karada tespit edilen ve denize çıkmadan jandarma ve emniyet birimleri tarafından yakalanan sığınmacı sayısı 808 oldu. Operasyonlarda geçiş organize ettikleri iddia edilen 11 zanlı gözaltına alındı.

"Denize sürükleyip ölüme terk ettiler"

 Yunan unsurlarının sığınmacıları darbetmesi, eşyalarına el koyması, ellerini kelepçeleyerek geri itmesi gibi kötü muameleleri ise kurtarılan sığınmacıların ifadelerine yansıdı.  

Ege'de sığınmacıları geri ittiği belgelenen Yunan yetkilileri, 28 Şubat'ta ilk defa sığınmacıları kamptan alarak zorla Türkiye'ye yolladı. Midilli Adası'ndaki kamptan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testi yaptırılacağı bahanesiyle alınarak zorla lastik bota bindirilen ve geri itilen 13 kişilik Afgan ailenin anlattıkları, geri itme sürecinde gelinen insanlık dışı noktayı gözler önüne serdi. 

Sahil Güvenlik ekiplerinin kurtardığı aileden Abdul Rauf, yaşadıkları korku dolu güne ilişkin, "Kimliklerimiz ve paralarımız, ziynet eşyalarımız dahil herşeyimizi aldılar. Denize sürükleyip ölüme terk ettiler. 8 aylık hamile eşimi suya atıp dövdüler. Çocuğumun sırtına sakladığımız cep telefonundan Türkiye'yi aradık. Türk Sahil Güvenliği bizi kurtardı. Türk polisi bizi çok iyi karşıladı. Yemek sipariş ettiler, kuru elbise verdiler. Daha sonra Karaman'a akrabalarımızın yanına geldik. Ölmediğimiz için şanslıyız." ifadelerini kullandı.

Destker Doliti (18) ise şiddet gördüklerini kaydederek, "Üzerimizdeki evrakları, eşyaları ve paraları Yunan polisi zorla aldı ve bir daha vermedi." dedi.

Yunanistan'ın Sakız Adası'na 17 Mart'ta ulaşan 7 sığınmacı da adaya ulaştıktan 2 gün sonra Yunan unsurlarınca Türk kara sularına itildi. İzmir'in Çeşme ilçesi açıklarında tespit edilen sığınmacılardan 3'ü kurtarılırken 3'ünün öldüğü belirlendi. Bu olay sırasında denizde kaybolan 1 sığınmacı ise Sahil Güvenlik'in havadan ve denizden sürdürdüğü çalışmalar sonucu 3 gün sonra bulundu. 

Bu sığınmacılar da Yunanistan unsurlarınca elleri plastik kelepçelerle bağlanıp darbedildiklerini, eşyalarına el konulduğunu, herhangi bir can salı ve bot olmaksızın doğrudan denize atıldıklarını kaydetti.

Edirne'de 27 Şubat'ta 29 sığınmacı geri itilerek, Meriç Nehri üzerindeki bir adacıkta donma tehlikesiyle yüz yüze bırakıldı. Hudut birliklerince kurtarılan sığınmacıların ifadesinde de Yunan askerlerinin darbetmesi, paralarına ve ayakkabılarına el konulması yer aldı. Aralarından birinin kolunun Yunan askerlerinin sopayla vurması sonucu kırıldığını belirten göçmenler, "Paralarımızı, telefonlarımızı hatta ayakkabılarımızı aldılar." şeklinde ifade verdi.

İzmir'de 17 Mart'ta 8 can salıyla geri itilen sığınmacıların kurtarılma anı ise görüntülere yansıdı. Görüntülerde Türk Sahil Güvenliğini gören sığınmacıların alkışlamaları ve "Türkiye" diye bağırmaları yer aldı.