İzmir, Balıkesir ve Manisa olmak üzere üç ilin Burhaniye, İvrindi, Savaştepe, Bergama ve Soma ilçelerindeki toplam 12 bin 500 hektarlık alanında, EN 1 Rüzgar Enerjisi Yatırım A. Ş. tarafından Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) kurulmak isteniyor. Şirket proje ile ilgili geçtiğimiz aylarda ÇED süreci başlatırken, projenin halkın katılımı toplantısı ise dün Bergama'da gerçekleştirildi.

TOPLANTI YETERİNCE DUYURULMADI
Toplantı için projenin yapılacağı bölgedeki mahalleler, köyler değil de Bergama Ticaret Odası Toplantı Salonu'nun seçilmesi dikkat çekti. Seçilen yer nedeniyle toplantıya projenin etkileyeceği 14 köyden yalnızca bir tanesinin muhtarı katılabildi. Çevreciler ise toplantıda yer aldı.
Toplantıda projenin yol açacağı doğa tahribatı anlatılarak, itirazlar dile getirildi. Proje kapsamında kaç ağaç kesileceği ve nasıl yol yapılacağı yönündeki sorulan sorular sunum yapan mühendislerce cevapsız bırakılırken, hayvancılık faaliyetleri ve peynir üretimi ile dünyaca ünlü olan Çamavlu Köyü merasının da RES tribünleriyle talan edileceği ifade edildi. Ayrıca toplantının yeterince duyurulmaması ve bölge halkının katılamaması nedeniyle toplantının yeniden yapılması için gerekli itirazlarda bulunuldu.

PROJE ALANI 17 BİN STADYUM BÜYÜKLÜĞÜNDE
Öte yandan proje kapsamında her biri 4,2 MWm/4,1667 MWe kurulu güce sahip 60 adet türbin kurulması planlanıyor. Projenin yapılacağı alanın toplam büyüklüğünün 17 bin stadyuma tekabül etmesi de dikkat çekici. Ayrıca söz konusu alan imar planlarında “tarım, orman, mera ve ağaçlandırılacak alan” olarak yer alıyor. Proje alanına ulaşım, aynı zamanda santral sahasının içinden geçen İvrindi – Bergama Karayolu ile sağlanacak. Santral kapsamında kurulacak türbinlerin Balıkesir’in Savaştepe ilçe merkezine kuş uçuşu 7,78 kilometre olduğu görüldü. İzmir ilçe merkezine uzaklığı ise kuş uçuşu 22,6 kilometre iken, Manisa’nın Soma ilçe merkezine kuş uçuşu uzaklığı da 15,6 kilometre.

'BİR TARAFTAN YENİLENEBİLİR ENERJİ DEYİP DİĞER TARAFTAN ORMANLARI YAĞMALAMAK DOĞRU MU?'
Projeyi değerlendiren Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, söz konusu proje en az 14 köyü ilgilendirirken, Çevre İl Müdürlüğü'nün yeterince bilgi vermemesi ve duyuru yapmaması nedeniyle toplantıya yalnızca Çamavlu Köyü'nden katılım olduğunu ifade etti. Projenin asıl can yakıcı tarafının orman, mera ve tarım arazisi olarak tanımlanan alanlara yapılmak istenmesi olduğunu söyleyen Engel, “Fosil yakıtlara karşı RES ve GES'ler doğru yerlere konumlandırıldığı sürece sıkıntı görmüyoruz. Ama burada yüzde 72 oranında ormanlık alan ve ağaçlandırma bölgesine yapılmak isteniyor. Projede başından beri kaygımız budur. Bir taraftan yenilenebilir enerji deyip, diğer taraftan memleketin ormanlarını yağmalamak doğru mu? 60 tane RES kurmak için belkide binlerce ağaç kesilecek” dedi.

Türkiye'nin örnek gösterilen meralarından olan Çamavlu köyü merasına toplamda 5 RES tribünü kurulmak istendiğini ifade eden Engel, merada yaklaşık 10 bin küçük, 5 bin büyükbaş hayvan olduğunu belirtti. RES'ler konusunda Karaburun örneğine değinen Engel, “Karaburun yarımadasında hayvancılığa, doğa ve insan yaşamına kast edip insanları canından bezdirirken, burada da geniş bir orman arazisine insan yaşamını ve yaban hayatını zora düşürecek bir proje yapılmak isteniyor” dedi.

'İTİRAZLARIMIZI YAPTIK'
ÇED dosyasının 13'üncü sayfasında projenin alternatifi bulunmadığına ve verilen koordinatlar dışında yapılmasının mümkün olmadığına dair ibare kullanıldığına dikkat çeken Engel, “Bu büyük bir dayatmadır. Köye 540 metre olan RES'ler var. Orada yaşayan insanlara hayatı zindan etmenin alemi yok. 'En iyi rüzgarı burada bulduk, burada yapacağız' derseniz yöre halkının yaşamını zorlaştırırsınız. Bu anlamda da projeye karşıyız. Bir dayatma var.  Bunları doğru yerlere yapmadıkları sürece karşılarında olacağımızı belirttik. İtirazlarımızı yaptık” diye konuştu.

'EKONOMİDEKİ AÇMAZI DOĞANIN ZENGİNLİĞİNE GÖZ DİKEREK ATLATMAYA ÇALIŞIYORLAR'
Siyasi iktidarın şu an özellikle Ege Bölgesi başta olmak üzere ülkenin en güzide dağlarını, yaylalarını, ovalarını enerji ve maden şirketlerine peşkeş çekme telaşında olduğunu söyleyen Engel, son olarak şunları belirtti;

“Ekonomideki açmazı akıllarınca doğanın zenginliğine göz dikerek atlatmaya çalışıyorlar. Doğanın zenginliğini nasıl sermayeye, paraya çevirip önümüzü açarız telaşındalar. Bu doğa sadece bugün yaşayan insanlara değil, gelecek kuşaklara da bir emanet. Bu ülkenin doğasını paraya peşkeş çekerek gelecek kuşakların hayatını karartmaya kimsenin hakkı yok. Bu anlamda siyasi iktidar büyük bir gaflet ve delalet içinde hareket etmektedir. Gelinen nokta itibariyle bugün kimin için enerji, ne kadar enerji ihtiyacı var sorularını soruyoruz. Bu ülkede halen termik santrallar çalışıyor. Kapanması için hiçbir adım atılmadığı gibi yenileri ilave oluyor. Diğer taraftan yenilenebilir enerji deyip ülkenin en güzel dağlarını, meralarını yok etmeye çalışanlara gelecek kuşaklar için karşı durmamız gerekiyor”

'YAPILMASI GEREKEN YERLER MERALAR, ORMANLAR DEĞİL'
Çamavlu Köyü Muhtarı Mustafa Kocataş, köyün merasına yapılacak RES'lerin doğa ve hayvancılık faaliyetleri açısından tahribat yaratacağını yineledi. Kocataş, “Alternatif elektriğe karşı değiliz. Ancak yapılması gereken yerler meralar, ormanlar değil. Çamavlu konusunda anlatmak gerekirse; bizim köyümüz mera hayvancılığında Türkiye'de sayılı köylerden birisi. Hatta İl Tarım Orman Müdürlüğü ile Büyükşehir Belediyesi'nin ortaklaşa yaptığı bir mera ıslah da projesi var. Her yıl mayıs ayı sonunda mera salım töreni yapıyoruz. Bunu herkes biliyor. Mera içerisinde böyle bir projeye izin vermeyiz. Mera içerisinde hayvanlarımızı rahatsız edecek, bizi riske sokacak bir projedir. Bu konuda hassasız. Projenin karşısındayız. Mera içerisinde yapılmasını istemiyoruz” dedi. Gazeteduvar