Muğla'nın merkez ilçesi Menteşe'de yaşayan emekli matematik öğretmeni Jale Eren'in yerel tohumlarla ilgili hikayesi, 2011 yılında torunu Ekin Belgin'in doğmasıyla başladı. Torununun beslenmede ek gıdaya geçmesiyle doğal ürünlere yönelen Eren, kendisine ait tarlaya yerel tohumlar ekerek doğal üretime geçti. 'Tüm çocuklar evladım' sloganıyla herkese ulaşmak için önce Muğla Kent Konseyi Kadın Meclisi bünyesinde 'Yerel Tohum Çalışma Grubu'nu kurarak, çalışma başlattı. Eren, yerel tohumlara sahip çıkmak, üretici ve tüketiciyi bilinçlendirmek, tüketimi artırmak, eski tatlara ve sağlıklı besinlere yeniden kavuşulması amacıyla konferans ve paneller düzenleyerek, farkındalık oluşturdu.

ÖĞRENCİLERLE 'BİR TOHUM EK' KAMPANYASI
Muğla'da 2012, 2013 ve 2014 yıllarında Yerel Tohum Takas Şenlikleri düzenlenmesini sağlayan Eren, Fethiye, Marmaris ile Ortaca ilçelerinde tohum çalışmalarının başlamasına da önayak oldu. Yerel tohum çalışmalarının tüm ülkede yaygınlaşması için, çeşitli toplantı ve seminerlerde konuştu. Menteşe Milli Eğitim Müdürlüğü ile beraber 'Bir Tohum Ek' projesini hayata geçirdi. Projeye katılan ilk ve ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilere, yerel tohumlar, toprak ve doğa anlatılarak, yerel tohumlar ektirilip, sorumluluğun üstlenilmesi istendi. Çocukların yerli tohumu, bitkileri tanımaları, doğayla iç içe olmaları sağlandı. Çocuklar domatesin ağaçta, fasulyenin ise pamukta yetişmediğini görerek, solucanları, yerli tohumları ve bitkileri korumayı öğrendi. Eren, 2014 yılında İzmir'de yerel tohumlarla ilgili hem genel merkez hem de şubeler bazında, aynı düşüncedeki kişilerle beraber Yerel Tohum Derneği'ni kurup, yönetim kurulu ile Türkiye genelinde şubelerinin açılması çalışmalarını yaptı.

SOSYAL MEDYADAN TOHUM TAKAS ÇALIŞMASI<
Jale Eren, bir yandan da 2011 yılında sosyal medyada 'Muğla Yerel Tohum Grubu' isimli bir grup kurarak insanların yerli tohum ve kimyasal kullanılmayan üretim hakkında bilinçlenmesi ve tüm Türkiye'de tohumların takas edilmesi çalışmalarına başladı. Bir avuç gönüllü ve ilgili kişiyle başlanan yolculuk, gün geçtikçe çığ gibi büyüdü. Grup bünyesinde yapılan çalışmalar sonucunda kırsal mahallelerdeki üreticilerin ambarlarından unutulmaya yüz tutmuş atalık tohumlar çıkartıldı ve büyük- küçük üretim yapan ilgili herkese 3- 5 tohum dağıtarak yıllar boyu bu tohumların her yerde çoğalması ve katlanan miktarlarda geri dönüşümü sağlandı. Jale Eren'in sosyal sorumluluk bilinci ile kurulan sosyal medya grubunda 22 binin üstünde üyesi bulunuyor.

Muğla Yerel Tohum Grubu'nun çalışmaları hakkında bilgi veren Eren, "Tohumlar, verilen bilgiler, yapılan tarla ziyaretleri ve bilinçlendirme çalışmaları ücretsiz. Tohum alabilmek için sayfamıza mesaj atılması yeterli. Grubun gözettiği kriterler ise, tohumları alan üyelerin gerçekten işin bilincinde olan kişiler olması, yetiştirmek için istemesi ve ister balkonunda ister hobi bahçesinde, isterse de tarlasında kimyasal ilaç ve gübre kullanmadan tohumları üretmesi, çoğaltması ve seneye yeni dağıtım için bir kısmını gruba geri göndermesi, aynı zamanda üretim aşamalarını sayfada paylaşarak görünürlük kazandırmasıdır" dedi.

HİBRİT VE GDO'LU TOHUMLARIN ZARARLARINI ANLATTI
Eren, atalık tohumların miras olduğunu belirtip, "Bu tohumlar bulundukları bölgenin iklim koşullarına, toprağına, kısacası ekolojisine, binlerce yıldan beri uyum sağlamışlardır. Çeşit sayısı çok fazladır. İçindeki vitamin ve mineraller bakımından zenginlerdir. Bu vitamin ve mineraller bağışıklık sistemini güçlendirir. Hibrit ve GDO'lu tohumların içerdiği vitamin ve mineraller ise, atalık tohumlara göre neredeyse yarı yarıya azdır. Üretiminde tohumun yapısı gereği mecburen kullanılan kimyasal ilaç ve gübreler, sulardan, sebze ve meyvelerden, bölgede yetişen bitkilerle beslenen hayvanların etinden, sütünden, yumurtasından da bize geçmektedir. Ayrıca bu kimyasallar zamanla topraklarımızı da öldürmektedir. Bütün bunlar ise birçok hastalığa neden olmaktadır. Ayrıca bu tohumların az çeşit ve tek tip olmaları sebebi ile biyolojik çeşitliliği ve ekolojik dengeyi bozmaktadır" diye konuştu.

'TOHUM YAŞAMDIR, YAŞAM BİZİMDİR'
Eren, atalık tohumlardan üretim yapılırken kimyasal ilaç ve gübre kullanılmasına izin vermediklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hastalıklarla doğal yöntemlerle mücadele ediyoruz. Ayrıca yıllardır temellerini attığımız sistem sayesinde çiftçilerimiz her yıl ürünlerinin en iyilerinden tohum alarak döngünün devamlılığını sağlıyor ve böylece doğal seleksiyon yöntemiyle atalık tohumlar çoğaltılıp iyileştiriliyor. Geleneğimize ve geleceğimize siz de sahip çıkın. Tohum yaşamdır, yaşam bizimdir."