GÜNDEME BAKIŞ – Tire Başköy’de yaşayanların jeotermal santralinin yapılmamasına yönelik direnişleri devam ediyor. Daha önce  bölgede direnişle karşılanan yetkililer köylülerce ablukaya alınmış ve jandarmadan yardım istemişti. Yetkililer jandarmanın bölgeye gelip köylülerle görüşmüş bir grup köylüde yetkililerin  bölge ve çevre köy halkı tarafından  fiziki saldırıya uğrayarak, olayların büyümesini önlemek için  yetkilileri korumaya almış ve gelen jandarmaya teslim ederek olay durmuştu. Bölgeye CHP Genel Başkan Yardımcısı Biçer Karaca, CHP İzmir milletvekili Mahir Polat, CHP Tire İlçe Başkanı Hakan Şenoyar, Çevre dernekleri de gelip incelemede bulunmuş ve köylülerle görüşmüştü. Bugün jandarma eşliğinde köye gelen tarım il müdürlüğü ve firma yetkililerine Başköy ve çevre köylerde yaşayanlar izin vermedi. Olayı fark eden köylüler kısa sürede ilgili araziye toplanmaya başladı. Dakikalar içinde yüzlerce köylü bir araya gelmesiyle sert tartışmaların yaşandığı bölgede köylüler araziyi işaretlemelerine ve sondaj hazırlığı yapmalarına izin vermedi

KADINLAR ÖN PLANDA
Direnişte kadınların ön planda olması dikkat çekti. İddiaya göre köylülerden bir temsilci enerji şirketinin mühendisi ile telefonda görüşme yaptı. Görüşmede mühendisin, önümüzdeki Cuma günü köye geleceği ve buradaki çalışmalara son verileceğini taahhüt eden belgeyi imzalayacağını söylemesi üzerine, toplanan köylüler evlerine döndü.

CHP’Lİ ŞENOYAR AÇIKLAMA YAPTI!
CHP Tire İlçe Başkanı Hakan Şenoyar, “Bu siyasi bir sorun değil. Tabiatı ilgilendiren ve ekonomik  bir sorun. Tüm siyasiler toplanıp köylülerin yıllardır ilmik ilmik dokuduğu arazileri ve ekmek kapısı bitki örtüsünü kaybetmemesinin geleceklerinin yok olmamasının mücadelesi verenlerin destekçisi olmalıdır. Bu köyler İncir üreticisidir, İncir spesifik bir üründür. En kaliteli incir dünyada iki yerde yetişir. Bir su dağlar da, ikincisi de Kaliforniya da…İncir tıpkı bal arısı gibi o kadar faydalı bir varlıktır ki böyle bir değeri var etmek için o kadar çaba, o kadar emek, o kadar ter feda eden köylülerin onurlu ekmek mücadelesidir. Daha burnumuzun dibinde zamanında düşünülmeden yapılmış germencik santrallerinin bulunduğu germencik havzasına bakmak zararın ve felaketin boyutunu göstermektedir. Firma eğer gerçekten bu yapım düşüncesinden vazgeçmiş olursa inanılmaz faydalı bir iş yapmış olacak ve bu köylülerinde kaçan huzuru geri gelecektir. Bizim istediğimiz ekmek, aş ve doğanın zarar görmemesidir. İnsanların sağlıkları tehlikeye atılmasın başkada bir düşüncemiz yoktur ve her daim yanında olduğumuz bölge halkının bu mücadelesini haklı, yerinde ve başarılı buluyoruz. Başköye jeotermal kurulmamalı, ağaçlar kurumamalı, yer altı suları kirlenmemeli ve zehirlenmemeli, insanlar ölmemelidir” dedi.