İzmir'de tarımsal üretiminin büyük bölümünün yapıldığı, verimli arazilerin olduğu Küçük Menderes Havzası'nda yer alan, Tire'nin kırsal Başköy Mahallesi Yayla Yakası mevkisinde jeotermal kaynak aramak için sondaj çalışmasına başlamak isteyen bir firmanın, İzmir Valiliği'ne ÇED başvurusunda bulunması endişe yarattı. Başköy Mahallesi'nde bugün bir araya gelen vatandaşlara, bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de destek verdi. Vatandaşlar 'Devlet bize sahip çık', 'Başköy'de zehir istemiyoruz', 'Ekmeğimize dokunmayın' ve 'İnadına üreteceğiz' yazılı pankartlar taşıdı.

Burada bir açıklama yapan İzmir Tarım Grubu Başkanı Mahmut Eskiyörük, jeotermal enerjinin gerekli olduğunu, ancak planlama yapılırken yer seçimine dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, jeotermal kuyularının tarım alanlarında açılması halinde büyük felaketler meydana gelebileceği uyarısında bulundu. Geçmişte aynı sorunların Aydın'ın Germencik ilçesinde de yaşandığına belirten Eskiyörük, "Tarımla, üreticinin hayatıyla, ekolojik sistemle ilgili kararlar alınırken deneme, yanılma şansımız yoktur. Tarımla kumar oynanmaz. Jeotermal enerji üretilmesine önem verilmeli ancak içinde yaşadığımız çevreyi yok edecek, yaşamımızı sürdürmemizi sağlayan gıda üretimini ortadan kaldıracak bir riski kabul etmemiz mümkün değil. Buralarda açılacak kuyular, insanlığı katletmek anlamına geliyor" dedi.

TEHLİKE YARATIYOR
Jeotermal enerji tetkik ve arama çalışmalarının dahi sıkı bir denetim ve sıkı önlemlerle yapılması gerektiğinin altını çizen Eskiyörük, "Sondaj sırasında yeterli önlem alınmadığı takdirde; yeraltındaki akışkanın çok yüksek basınçla yüzeye çıktığı ve içindeki bütün zararlı minerallerle patlamalara neden olduğu biliniyor. Özellikle 2012'de Manisa'nın Alaşehir ilçesine bağlı Alkan köyünde art arda yaşanan patlamalar, buna örnek gösteriliyor. Böylesine riskli bir çalışmanın Türkiye'nin en değerli tarım ürünlerinin yetiştirildiği bölgelerde yapılması hem insan hem çevre açısından büyük tehlike arz ediyor" diye konuştu.

SUSUZLUĞA DAVETİYE ÇIKARILMASIN
Son günlerin en önemli sorunlarından olan su kaynaklarının azalması konusunda da jeotermal enerjinin sakıncalarının bulunduğunu ileri süren Eskiyörük, bölgede zaten yaz aylarında ciddi susuzluk yaşandığını vurguladı. Jeotermal kuyularından çıkarılan yer altı suyunun geri enjeksiyon yapılmasında sorun yaşanmasının, yeraltında son derece azalmış olan su rezervlerinin tamamen bitmesi anlamına geleceğini ifade eden Eskiyörük, "Su yoksa yaşam yoktur. Böylesine hassas bir konuda önlem zinciri oluşturulmadan yapılan çalışmalar pimi çekilmiş bombayla oymaktan farksızdır. Biz de, İzmir Tarım Grubu Temsilcileri olarak çalışmaların derhal durdurulması için karar alıcılara çağrıda bulunuyor ve konunun takipçisi olacağımızı bildiriyoruz. Bu dünya hepimizin, katledilmesine izin vermeyeceğiz" dedi.