GÜNDEME BAKIŞ- İzmir Tabip Odası Başkanı Opr. Dr. Lütfi Çamlı, pandemi süreci ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. İzmir’deki kendilerine ulaşan verileri paylaşan Çamlı, yetkililerinin bu süreçte ciddi adımlar atması gerektiğine vurgu yaptı.  

İZMİR’DE GÜNDE 3 BİN VAKA TESPİT EDİLİYOR  

İzmir’de meydana gelen depremin ardından vaka sayılarının artış yaşandığıni kaydeden Çamlı, kentte günlük yaklaşık üç bin kovid olgusunun tespit edildiğini söyledi. Çamlı, “Pandemi tüm Türkiye’de yayılmaktayken geçirdiğimiz deprem felaketi sonrası İzmir’de de salgında artış meydana geldi. Valimiz de bu konuda açıklama yaptı. Deprem ilk gününden pandemi olgularında iki katını aşan bir vaka ortaya çıktı. İzmir’de genel olarak bakıldığında Ekim ayından itibaren pandeminde artış oldu. Biz yaz aylarına itibaren yaklaşan sonbaharla beraber pandemin artacağı yönünde bir takım uyarılarda bulunduk. Geldiğimiz noktada Ekim ayının başından itibaren yaklaşık 4 dört kart artış olduğunu söyleyebiliriz. Bu veri resmi ağızlardan yapılan açıklamalardır. Ne yazık ki pandemi ile ilgili bilimsel veriler bizimle ve kamuoyuyla paylaşılmıyor. Elde ettiğimiz kısıtlı verilerle birlikte İzmir’de her gün yaklaşık üç bin pozitif test sonucunun tespit edildiğini bulunmaktayız. Sayı bunun üzerinde olabilir mi, olabilir. Deprem sırasında kontrolsüz kalabalıklarla karşılaştık. Gerek kurtarma süreçlerinde gerekse daha sonra yapılan geçici barınma merkezinde kontrolsüz kalabalıkların pandeminin yayılması açısından birkaç kez dile getirdik. Özellikle fiziksel mesafe kurala uyulamadı. Hijyenik olmayan koşullarda yaşam sürdürülmeye çalışıldı. Geldiğimiz noktada bu kovid salgının daha da yayılması neden oldu” dedi.   

MUTLAKA YENİ TEDBİRLER ALINMALI
Pandemi ile mücadelede kısıtlamaların gündeme alınması gerektiğine vurgu yapan Çamlı, “Mevcut tedbirlerle pandeminin önüne geçilemediğini, hatta daha fazla yayıldığını görüyoruz. Mutlaka yeni tedbirlerin alınması gerekiyor. Bu tedbirlerin bilimsel bir şekilde alınabilmesi için sahadan alınacak veriler çok önemli. Şuana kadar şeffaf bir politika izlenmedi. Bu nedenle pandeminin net bir tanımını yapmak mümkün değil. Ancak geldiğimiz noktada gelinen şu ki toplumsal hareketlilik ciddi bir yavaşlatılmalıdır. Gerekirse kapanma dediğimiz, bir süre karantina uygulanması faydalı olabilir. Kapanmanın süresine bilim adamlarının karar vereceği bir konudur. Bunun sahadan alınan bilimsel verilerle dikkate alınmalıdır. Böyle bir yavaşlatılma ortaya çıktığında mutlaka sosyal devlet ilkeleri yerine getirilmelidir. Bu süreçte zarar veren vatandaşlarımızın ihtiyaçları sosyal devlet ilkeleri gereği karşılanmalıdır. Artık bu tür tedbirleri konuşmamız gerekiyor. Yoksa restoranların ve kafelerin belli süreçlerde kapatılmasıyla giderek artan pandemiyi önleyebilmemiz mümkün değil. Hala futbol maçlarının seyircili oynatılıp, oynatılmaması tartışılırken, hala AVM’lerin restoranlar, kafeler, kıraathaneler açıkken, bu pandemi ile mücadele edildiğini kimse iddia edemez” diye konuştu.