GÜNDEME BAKIŞ- İzmir’in Çernobil’i olarak adlandırılan Gaziemir’in Aktepe Emrez Bölgesi’ndeki nükleer atıklar tehlike saçmaya devam ediyor. Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) tarafından düzenlenen online söyleşiye katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Başkan Tunç Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak sorunun çözüme kavuşması için üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduğunu belirtirken Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na eleştirilerde bulundu.

‘BOYUMUZU AŞAN BİR TABLO OLDUĞUNU GÖRDÜK’
Bölgedeki sorunun çözüme kavuşması için ciddi bir işbirliği gerektiğini söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “1940-2010 yılları arası uzun bir süre kurşun fabrikası olarak çalışmış bir alan ve daha sonra nereden geldiği belli olmayan bazı nükleer atıkları da barındırmış. Dolayısıyla biz, nükleer santrale sahip olmadan nükleer atıklara sahip olan bir milletiz. Ve şimdi de bundan nasıl kurtulacağımızı bilmiyoruz. Çok ciddi bir iş birliği gerektiren, birçok unsurun bir araya gelmesini gerektiren bir süreç. Nükleer atığın yakıtıyla ortaya çıkan atıklar şu an Gaziemir’in, şehrin göbeğinde duruyor ve İzmir’i, yeraltı kaynaklarını, çevresindeki insanları zehirlemeye devam ediyor. Dolayısıyla çok ciddi bir çalışmayı gerektiren bir durum. Bu süreç ile ilgili Gaziemir Belediye Başkanımız Halil Arda’nın duyarlılığına teşekkür etmek istiyorum. Farkındalığı büyütmek için ciddi bir gayret sarf ediyor. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bu konuda daha önce girişimde bulunduk, bunun için mal sahiplerine ulaşmaya çalıştık, uzmanlar davet ettik. Fakat boyumuzu aşan bir tablo olduğunu gördük. Fakat bugün Halil başkan vasıtasıyla tekrar canlandıracağımız bu mücadele sürecinin, diğer sorunun muhataplarını da işin içine katacak bir sürece evrilmesini diliyorum” diye konuştu.

‘ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIZ’
‘İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız’ diyerek konuşmasını sürdüren Başkan Soyer, “Çünkü bunu kabullenmek, rıza göstermek söz konusu olamaz. Bizim, geçen 2 yıl boyunca yaşanan krizlerden edindiğimiz temel şey; insanın yaşam hakkını korumanın önceliğimiz olduğu… O nedenle nükleer zehirlerle şehrin merkezinde birlikte yaşamak söz konusu olmamalı. Bu konuya duyarlılık gösteren herkese teşekkür ediyorum. Biz hazırız, verilecek görev neyse büyük bir şevkle yapacağız” dedi.

‘İKİ KONUDA İNİSİYATİF ALABİLİRİZ’
Atom Enerjisi Kurumu ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın mutlaka sürece dahil olması gerektiğini belirten Başkan Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Gaziemir Belediyesi’nin de görev alabileceğini kaydetti. Soyer, “Buraya öncelikle tespit yapılması için uzmanları getirmemiz gerektiğini düşünüyorum.  Yarım yamalak yapılmış ölçümler olduğunu biliyoruz. Öncelikle geniş kapsamlı bir tespit yapılmalı. Ve güvenliğin sağlanması, içeriye girişin engellenmesi çok önemli. Biz bu iki konuda Halil başkanım ile inisiyatif alabiliriz. Bunun üzerinde çalışır ve uzmanlar getirilmesi ölçümlerin yapılması, çevre güvenliğinin alınması gibi konularda biz görev alabiliriz. Üzerimize ne düşüyorsa yapmak istiyoruz. İnşallah, İzmir’in en büyük çıban başlarından biri olan bu cerahat bir şekilde akıtılır ve bu şehri hep beraber sağlığına kavuştururuz” ifadelerini kullandı.

‘BENİM GAZIMI ALMAK İÇİN YAPILMIŞ BİR TOPLANTIYDI’
Göreve geldiğinden bu yana sorunun çözümü için gayret gösterdiğini belirten Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, konuyu İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’e ilettiğini ancak beklentisini karşılayan bir faaliyet görmediğini dile getirdi. Arda, “Yaklaşık 10 yıldır bu mücadeleye katılan, bu davaya gönül veren herkese teşekkür ediyorum. Ben seçileli 2 yıl oldu, 2 yıldır bu meseleyi çok önemsedim. Bu konuyu yazılı ve görsel basında büyükşehir ve ilçe belediye meclisinde sürekli dile getiriyorum. İçimdeki umudu bugüne kadar hep korudum. İzmir Valimiz göreve ilk geldiğinde kendisini ziyaret ettim ve e konuştuğum tek şey bu atıklardı.  Başından beri söylediğim bir şey var, Valimize de ilettim. Bizi bir yuvarlak masada toplayın.  Valimiz olsun, Büyükşehir Belediye Başkanımız olsun, Gaziemir Kaymakamımız olsun, belediye başkanı, TMMOB bileşenleri, avukatlar, nükleer karşıtı herkes, hatta fabrika sahipleri bu masada olsun, iyi niyetle bu konuyu masaya yatıralım dedim. Toplantıya çağırdılar ancak toplantıda sadece Gaziemir Kaymakamı ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nden bir tane mühendis vardı. Anladım ki bu benim gazımı almak için yapılmış bir toplantıdan öteye geçmedi. 2 yıldır bölgede basın açıklamaları yapıyoruz. Yapılan toplantılara bakıyorum, maalesef Gaziemir Belediyesi’nin geçmişte bu işi gerektirdiği kadar sahiplenmediğini gördüm. Ama burası benim topraklarım” açıklamalarında bulundu.

’SORUNU ÇÖZMESİ GEREKENLER MUHALEFET GİBİ DAVRANIYOR’
Sorunu devletin çözmesi gerektiğine vurgu yapan Başkan Arda, “Bu bizi aşıyor. Bu aslında devletin sorunu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın çözmesi gereken bir şey. Bunun finansmanını, bilimsel yöntemini aramak benim sorunum olmamalı. Burası devlet kamulaştırmalı. O milyar dolarları nerelere harcayan insanların bu 70 dönümlük alanı kamulaştırması gerekiyor. Burayı koruma altına almalı ve bilimsel yöntemlerle temizlemeli. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı herhalde kendisini park bahçeler müdürlüğü zannediyor. Onların esas görevi çevrenin korunmasıdır. Burada Bakanlığa büyük görev düşüyor. Fabrikanın yüzde 60 hissesine sahip bir şahıs belediyemizi ziyaret etti. Kamulaştırma söylemi inanılmaz derecede o insanları rahatsız ediyor. AKP Milletvekili Necip Nasır orada bir basın açıklaması yapıyor ve oraya sahip çıkacaklarını söylüyor. Muhalefet gibi davranıyorlar. Sorunu çözmesi gereken insanlar orada fotoğraf çekilip basın açıklaması yapıyorlar. Bizim oranın etrafının çevirmemiz, önlem almamız gerekiyor” dedi.

‘ASLİ GÖREVİNİ YAPMAYAN BİR BAKANLIKLA KARŞI KARŞIYAYIZ’
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na eleştirilerde bulunan Başkan Arda, “Sınırlarımız kevgire dönmüş demek ki bu atıkların nasıl geldiğinin hesabını kimse veremiyor. Bir komisyon kurulması gerekiyor. Bu konuyu sürekli gündemde tutmak gerekiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı burada birinci sorumlu, iradeyi koyması gereken bir konumda olması gerekiyor. Ama Bakanlığın HES’lere, JES’lere bakıldığında sabıkalı olduğunu görüyoruz. Asli görevini yapmayan bir bakanlıkla karşı karşıyayız. Bu konu için mücadele eden herkese teşekkür ediyorum. Bu mücadeleyi yükseltmek istiyorum. Ceza kesilmiş, ceza kesmek çözüm değil ki. Devletin buraya el atması gerekiyor. Buranın temizlenmesi için her türlü eylemde varız” diye konuştu.