GÜNDEME BAKIŞ – İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, PM’ye girmesi için yoğun uğraş verdiği CHP İzmir eski İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu ile ilgili açıklamada bulundu. “Neden Nalbantoğlu?” sorusuna Soyer, şöyle yanıt verdi:

“Vefa diyebilirim. CHP içindeki en eski yol arkadaşlarımdan bir tanesi. Seferihisar Belediye Başkanı olmadan önce, aday adayıyken kendisi il başkanıydı. Aday adayına sahip çıktığını gördüm. Bu unutulmaz vefa borcudur. Bu partide çok fazla yoldaşım var. Ama Rıfat Başkanının yeri özeldir. Kendisi partinin yönetim kademelerinde görev alacaktır” dedi.

Başkan Soyer'in konuşmasını satıbaşları şöyle: 

İKİNCİ YÜZYILDA DEMOKRASİYİ TAÇLANDIRACAĞIZ
Çok başarılı bulduğumu söylemek istiyorum. Kurultay için uygun salon, çok iyi bir organizasyon gerçekleşmiş. Gerçekten tüm kaygıları endişeleri ortadan kaldıran iyi organize edilmiş bir kurultay oldu. İçerik ile ilgili bu kurultayın çok önemli bir yanı var. İkinci yüzyıla çağrı, birinci yüzyılın tamamlandığını cumhuriyetin yeni bir yüzyıla başladığı tarih. Bu yeni yüzyıla girerken demokrasiyle taçlandıracağımızı söyledi. Genel Başkanımız rekor bir oy aldı. CHP tarihinin en çok oyu aldı.

ALGI OPERASYONU YAPILIYOR
Sabah CNN’de bir yayın yapıldı. Yapılan yayın tamamen bir algı operasyon. ‘2-3  ayrı ekip var. Parti içerisinde bölünme var, parti içerisinde iktidarı ele geçirmek istiyorlar’ denildi. Böyle bir şey yok. Tam bir mutabakat var. Bugün burada sadece tatlı bir rekabet olacak. Farklı listelerin olması tam tersine çok kıymetli bir şey. Bu bir demokrasidir. Sizinle beraber arkadaşlar bulup onlarla birlikte hareket etmek bir liste çıkarmak istenir. Bu işin güzel değerlidir. Bundan sonrasından da çok umutluyum. İki gün önce buraya geldim. SODEMSEN yönetim kurulu toplantısı için Ankara’ya erken geldim. O akşam doğu ve güneydoğu il başkanlarımızla bir araya geldim. Bence kurultayın en güzel yanı bir araya gelmek için zor olan fırsat bulamadığı delegeleri bir araya gelmesidir. Çorum il başkanıyla yarım saat sohbet ettik. Bu kurultayın belki en önemli yanı bu. Türkiye’nin her yönünden gelen insanlar bir araya  gelip konuşabiliyor.

KURULTAYIN ŞİFRESİ: DOSTLARIMIZ
Bu kurultayın şifresi, ana sözcüğü dostlarımızdır. Dikkat edin bütün konuşmasında dostlarımızla kelimesiyle ilintili cümleler kurdu. 13 maddelik manifestonun özünde bu var. İlk madde güçlendirilmiş parlamenter  sisteme geçileceğini söylüyor. Toplumsal barışla, eğitim, sayıştay, temel hak ve özgürlüğü kapsayan bir manifestoydu. Ortadoğu barış teşkilatı kurulacağından bahsetti. Türkiye’de şikayet ettiğimiz ne varsa çözüm içeren 13 maddelik bildirge var. Genel Başkanımız, ‘Siz beni seçmekle sizlerde bu sorumluluğun paydası olmaya karar vermiş oldunuz’ dedi. Böylelikle genel başkanımız tüm delegeyi işin içine kattı. Ana sözcük, dostlarımızdır. Bütün bu hikayeyi dostlarımızla yapacağımız söyledi. Sadece CHP değil dışında adaletten, barıştan yana olan, haktan hukuktan yana olan herkesi içine alan bir sözcüktür. Son derece değerli heyecan verici yeni yüzyıla giderken hazırlık yapıyor. Bu taslağı bilmeme rağmen buna benzer konuşma yaptık. Benim de konuşmamanı ana temeli de buydu. Diliyorum ki bu kurultay Türkiye için yeni bir umut yaratacak. Parti içerisinde yeni bir ışık tutacaktır.

İKTİDARA GİDEN YOL YERELDEN GEÇER
Dikkat ederseniz genel başkanımız konuşmasının yarısından çoğunda demokrasiye ayırdı. Demokrasi çok basit yalın halde birlikte yaşamak demektir. Farklılıklardan beslenen bir varoluşudur. Böyle olduğu için kucaklayıcı, kapsayıcısıdır. Kutuplaştırıcı, bölücü değildir. Kimsenin bu vatanı en çok ben seviyorum demeye hakkı yoktur. Hepimiz tabi ki seviyoruz. Kim kimin vatanseverliğini yargılayabilir ki? Kimin haddine düşer? Bizim olsa olsa performansı sorgularız. Performans sorgulaması da düşmanlık doğurmaz. Genel başkanımızın dostlarımızın sözlerini çok anlamlı buluyor ve geleceğe ışık tutacağını düşünüyorum. Kurultay’da genel başkanımız bizi arkasında oturttu. Bunlar bir sembolik olabilir ama yerel yöneticilere çok değer verip çok yakın takip ediyorum demektir. İktidarın yolu gerçekten yerelden geçiyor. Sizin yereldeki başarınız insanlar gelecekle ilgili umut veriyor. Herkes iktidarın yolunu yerelden geçtiğini biliyor. Bize düşen görev bu beklentilere toz kondurmadan layığıyla yerine getirmektir. Genel başkan da böyle düşünüyor.  Belediye başkanlarımızla yaptığımız toplantılar inanılmaz bir verimli geçiyor. Aynı derdi taşıyan arkadaşlarıyla yapıyoruz. Biz de kimsenin paylaşamadığı şeyleri orada masaya yatırıyoruz. Birbirimize ilham oluyoruz. Yol gösteriyoruz. Eylülün ikinci yarısı Muğla’da buluşmaya karar verdik. Pandemi döneminde de her hafta Zoom üzerinden bir araya geldik. Bizim kendi şehrimizin başarılı çalışmaların sadece kette kalmayıp tüm ülkeye yayılmamasını sağlıyoruz. Bu nedenle çok değerli. Bu birliktelik birlikte çalıştıkça daha perçinlenecek Türkiye’de algı olacak.

KENTTİN SERMAYESİ YARATICI FİKİRLERDİR
Bir kentin refahı arttırmak için sermaye kamu kaynadığı değildir. Doğal kaynaklar hiç değil. Yaratıcı fikirlere ihtiyacımız var. Dünya muazzam bir hızla değişiyor. Eski hantal teknoloji ve yatırımların hiçbir kıymeti kaymadı. Orada dijital teknolojilerin muazzam bir etkisi olmaya başlıyor. Yepyeni meslekler, uzmanlık alanları çıkıyor. İşte o veriden oluşturacak bir yeni dünya olacak. O yüzden biz Z kuşağının önemsiyoruz. Oy potansiyeli olduğu için değil. Bunların önlerini açabilirsek o genç insanların yaratıcı fikirlerle yepyeni fikir alanlarını açmamız bizi ileriye götürecek odur. CHP takibi kendi iç örgütlenmesini pekiştirecek Türkiye’nin önünü açacaktır Sadece CHP’den ibaret bir siyaset olmayacak. Dostlarıyla birlikte geniş bir kulvarı açacak. Varolan ittifak daha büyüyerek genişleyecek. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında Anadolu’yu kucaklayan, ortak akıl çıkaran bir CHP göreceğiz. Farklılıkların bir arada olduğu mümkün olan bir demokrasinin önünü açacak. Genel başkanımız dediği gibi Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracağız.

İZMİR ANKARA’DA NE KADAR GÜÇLÜ OLURSA O KADAR GÜÇLÜ TEMSİL EDİLİR
Bugün heyecanlı bir gün olacak. Listeler yarışacak herkes listelerde kendisiyle görüşmek için ilgilileriyle görüşecek. Burada takibi hayatın manası haline getirmemek lazım. Olmasa bütün dünya duracak haline getirmemek lazım. Performans yarışı olarak görmek daha doğru olacak. Genel başkanımızın listesi büyük bir oranla geçecektir. 52’lik ana listenin dışında kalacaklar olabilir. Bunlar olur. Dediğim gibi bu 72’lik listeden çıkacağımızı düşünüyorum. Gerçekten İzmir’in Ankara’da ne kadar güçlü bir şekilde temsil edilirse o kadar önü açılır. Bu kurultayda İzmir’in güçlü çıkacağına inanıyorum.