İzmir Büyükşehir belediye Başkanı Tunç Soyer, Tv 35’te yayınlanan kent ve siyaset programına katıldı.

İşte programdan satır başları:

İZMİR BAYRAĞI VE PARASI

“Bunun tek açıklaması var, suni gündem. Turizmcilerle bir toplantı yaptık. 4 Haziran’da. O toplantıda bir arkadaşımız turizmde yeni teknolojilerin kullanıp kullanmayacağını söyledi. Gönüllü hizmetlerin olacağı bir teknolojiyi hayata geçireceğimizi söyledik. Buradan bir tartışma çıkartırsanız İzmir’e, Türkiye’ye büyük haksızlık. Vatan birdir bölünemez. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir parası vardı.  Bizim başka bir arayış içinde olduğumuz algısı yaratmaya, paçadan çekiştiren siyaset anlayışını ortaya koydular. Benzer birçok bel altı saldırıya maruz kaldım. Hiçbirine cevap vermek istemedim. Bizi çekmek istedikleri mecra sığ siyaset. O alana hiç girmek istemedim. Bu artık ülke gündemine oturan saçmalık! Bunu İzmirlilere yakıştırmak akıl alacak bir şey değil. Bunların vatanseverlikle ilgisi yok. Biz ittifakımızı uyum içinde sürdürdükçe, çalıştıkta ne yazık ki paçadan çekiştiren anlayış harekete geçiyor.  Ama asla prim vermeyeceğiz. Bir dakika bile bunlara zaman ayırmak istemiyorum. Cevap vermeye çalışmak çok yazık. Bunlar Türkiye gündemine de taşıyorlar. Utanç duyuyorum. Esefle kınıyorum. En büyük zararı siyasete girme konusunda tereddüt yaşayan pırıl pırıl insanlar yaşıyor. Böyle bir anlam çıkaracak bir laf yok. Anlam yok. Turizmde nasıl bu şehri ileriye götürürüz bunun kaygısıyla yaptığımız bir toplantı.  Bu konuda tweet atan siyasi parti temsilcileri esefle kınıyorum. Hayretler içindeyim. Yayınlanan video montajlanmış. Şaka olduğunu söylüyorum. Orayı kesmişler. Montajcı zihniyet devreye girdi. Yapılan şey aynı. Utanç duyuyorum. İzmirli olarak üzüntü duyuyorum”

ALÇAK BAKIŞ AÇISI

“İzmir bayrağı tarihi bir vaka. Biz gelelim bayrak dikelim mi diyoruz. Onu parayla, bayrakla birleştiriyor. Bu nasıl zihniyet? Nasıl bir alçakça bir bakış açısı. Akıl alır gibi değil. Espriyle bunu anlattık. Biz bitcoin teknolojileri üzerinden e turizmi geliştirecek projeler yapacağız. Gönüllü takasını yapmak istiyoruz. Konya Belediyesi bunu yapmış. Sanal para uygulamasını başlatmak istediklerini söylüyorlar. Konya yapınca güzel, İzmir yapınca eyalet kurmak istiyorlar dile algı yaratıyorlar.  Biz parti büyüklerine açıklamalarımızı gönderiyoruz. 10 binlerce ihtiyaç sahibine ulaşıp çok başarılı işlerin altına atmış isimleriz. Bu İzmir’in dayanışması. Buna kara çalmak için bunu yok saymak için yapılan girişimler. Güneş balçıkla sıvanmaz. Biz bu güneşi İzmirlilere tutmaya devam edeceğiz. Bu tür saldırılar vız gelir tırıs gider.  Biz İzmir platformu üzerinden izcoini yapıyoruz. İzmir’de gönüllü hizmet vermek isteyen insanlar var. Öğretmenler, doktorlar…Bizim nasıl faydamız olabilir diyorlar. Gönüllü üretilecek hizmetleri belirleyeceğiz. Kamu hizmetlerini belirleyeceğiz ve takas edeceğiz. Gönüllü kartları olacak. Sanal para uygulamasını İzmirlilerle buluşturacağız. İzmirlilik duygusunu güçlendirecek çalışmayı yapacağız. Siz mesela, gönüllü olarak 10 saat Mevlana Mahallesi’nde düzgün konuşma dersi vereceksiniz. Kartınıza 100 puan yükleyeceğiz. Size 100 puanınız var iki tane konser bileti, 5 feribot bileti, otopark bileti alabilirsini’z diyeceğiz. Bizim ürettiğimiz hizmetlerle sizin hizmetinizi buluşturacağız. Birilerinin güzel fikirlere tahammülü yok. Çıldırıyorlar. Nasıl bunu lekelesek, önüne tuzak kursak diye bu zihniyet çalışıyor. İstediğiniz kadar çamur atın, lekelemeye çalışın. Güneş balçıkla sıvanmaz. Kirli siyaset mecralarına girmeyeceğim. Bugüne kadar girmedim bundan sonra da girmeyeceğim.  

DERVİŞOĞLU’NUN SÖZLERİ

“Kızmış, Güzel ben de ona kızdım. Bu aile mesele. Bunun üzerinden polemik yapacak değilim. İyi anlıyorum ama bu bizim uyumlu sürdürdüğümüz ittifaka leke sürecek bir şey değil. Farklı düşünüyoruz. Her konuda aynı düşünemeyiz. Terör konusunda kimlerin kimlerle pazarlık yaptığını çok iyi biliyoruz. İYİ Parti ile çok uyumlu ittifakımız var. Her konuda aynı düşünmeyebiliriz. Bu çok doğal. Aynı doğallıkla karşılıyoruz. Yeri zamanı geldiğinde bunları konuşuyoruz”

ÜÇ AKADEMİSYENİN ATANMASI

“Doğal irademiz. 3 akademisyenin atanması köpürtülmeye çalışıyor. KHK ile uzaklaştırılan akademisyenler. Son derece şerefli ve başarılı akademisyenlerdir. Görevden alınmaları barış imzacılığı ile bildiğimiz söz konusu oldu. Herhangi bir terör suçlamasıyla terör yaptırımı ile karşılaşmış isimler değiller. Bunların İzmir’e vereceği çok şey var. Biz onlardan çok faydalanacağız. Eleştirileri yakışıksız buluyorum”