Gazi Osman Paşa ile Özbekistan caddelerinin kesiştiği noktada sel sularına kapılarak bir tırın altına giren Bahtiye Tuna'nın (66), Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki tedavisi devam ediyor. 

Hastane Başhekimi Doç. Dr. Yekta Öncel, gazetecilere yaptığı açıklamada dün akşam 23.00 civarında Tuna'nın acil servisten giriş yaptığını, yapılan kontrolde kan değerlerinin iyi çıktığını, kolunda ve omzunda morluklar olduğunu, kırık ve iç kanama tespit edilmediğini ifade etti.

Tuna'nın genel sağlık durumunun iyi olduğunu aktaran Öncel, "Yapılan testlerde iç kanamaya rastlamadık. Ancak su yuttuğu için biraz gözlem altında tutmayı düşünüyoruz. Kendisi biraz yorgun görünüyor." dedi. 

Hasta ile yapılan görüşmede neden o saatte dışarda olduğunu da sorduklarını aktaran Öncel, şunları kaydetti:

"Hastamız, 90 yaşındaki annesinin evini su bastığını duymuş. Annesini kurtarmak için, yardım amaçlı evden çıkmış, ardından sele kapılıp bir tırın altına girmiş. Tırın lastiklerini tutarak kendini kontrol etmeye çalışmış. Yaklaşık yarım saat boyunca bu şekilde mahsur kalmış ve vatandaşlar kurtarınca hastanemize getirilmiş." 

Başhekim Öncel, Tuna'nın yarın taburcu edilebileceğini düşündüklerini de sözlerine ekledi.

TIR ŞOFÖRÜ KONUŞTU

İzmir'in Buca ilçesinde sele kapılarak sürüklenen Bahtiye Tuna'nın altına sıkışıp kurtulduğu park halindeki TIR'ın sürücüsü Süleyman Özden, yaşananları anlattı:

"Dün akşam yola çıkmak üzere hareket ettim ancak sel sebebiyle yokuşu çıkamadım. Bu sırada yaşlı kadının yokuşun başında sulara kapıldığını fark ettim. Hemen TIR'dan inip, müdahale ettim. O anda bölgede bulunan bekçilerin de çabalarıyla kendisini TIR'ın altından, sıkıştığı yerden çıkarttık. Çok şükür kendisini kurtardık. TIR'ın lastikleri iyi ki patinaj yapmış ve ben, yokuşu çıkamamışım. Yoksa durum daha farklı olabilirdi. 'Her şeyde bir hayır vardır' demek lazım. Allah bir daha böyle bir durum yaşatmasın. Vatandaşlarımızın böyle havalarda daha dikkatli olması gerekiyor."  

Bahtiye Tuna'nın kurtardıkları anda şokta olduğunu belirten Özden, "Elinde şemsiyesiyle yolun karşısına geçmek istedi. Adımını atar atmaz sulara kapılıp, sürüklenmeye başladı. İlk önce ön tekerlerin altına sıkıştı.Tek başıma, müdahale etmeye çalışsam da başarılı olamadım. O sırada bekçiler koştu ve sıkıştığı yerden çıkarttık. Ancak suyun debisi yüksek olduğu için tutamadık. Bu kez de yakıt deposunun oraya sıkıştı. O sırada herkes tüm gücünü kullandı ve teyzemizi kurtardık. Kurye kardeşimizin montuyla, hemen üzerini örttük. Şoka girmişti ve konuşamıyordu. Polis aracına bindirdik ve hastaneye gönderdik" dedi.

OTOMOBİLİYLE SELDE MAHSUR KALAN SÜRÜCÜ, YAŞADIKLARINI ANLATTI  

İzmir’in Buca ilçesinde etkili olan sağanak yağışta suyla dolan ve kapıları kilitlenen otomobilinden camı kırarak son anda kurtulmayı başaran Murat Topçu (48), yaşadıklarını sosyal medya hesabından canlı yayın yaparak, paylaştı. Topçu, "Arkadaşlar aracımın içinde mahsur kaldım. Arabanın üstündeyim. Çok kötü durumdayım, dua edin arabanın üstündeyim, inemiyorum" dedi.

Topçu, aracının içine dolan sel sularıyla boğuştuğunu anlatarak, "Cep telefonum cebimdeymiş. Ben o an fark etmedim. Çıktığım aracın üstünden karşıdaki komşulara seslendim ve ailemi arayıp, iyi olduğumu söylemelerini istedim. O an cebimde telefonum çalınca telefonun yanımda olduğunu fark ettim. Canlı yanına girdim. Yağmur aşırı yağdığı için telefonum su alıp, bozuldu. Canlı yayın yaptığım 10 saniye içinde herkesten yardım istedim, dua istedim. Çok zor anlardı" diye konuştu.

'10 SANİYE DAHA ÇIKAMASAM BELKİ DE BOĞULMUŞ OLACAKTIM'

10 saniye ile hayatta kaldığını söyleyen Murat Topçu, sözlerini şöyle sürdürdü:  

"Yağmur giderek hızlanmıştı. Komşularım, aracın yerinden oynadığını söyleyince daha güvenli bir yere çekmek için aşağıya indim. Araca binmemden hemen sonra sel suları beni sürükledi. Aracın içinde yaklaşık 100 metre sürüklendim. Sudan dolayı aracımın otomatik cam ve kapı kilit sistemi arızalandı. İçeride kilitli kaldım. O anda 30 saniye ile 1 dakikalık süre içinde yaşamla ölüm arasında gittim, geldim. Camı yumrukladım olmadı, tekmeledim olmadı. Arka koltuğa geçtim. Arka koltukta bulunan kabinle arka camı kırıp, dışarı çıktım ve başka bir aracın üzerine atladım. 10 saniye daha arabadan çıkamasam, belki de boğulmuş olacaktım. 45 dakika aracın üzerinde bekledim ama hiç kimse yardıma gelmedi. Kendi imkanlarımızla kurtulduk. Çok büyük bir afet yaşadık. İzmir'in çoğu ilçesinde durum böyle. Allah'tan daha yaşayacağımız günler varmış. Ne gelecekse malımıza gelsin. Arabanın motoru çalışmıyor. 'Canımıza bir şey gelmesin' demekten başka bir şey yapamıyoruz."

'OTOMOBİLİMİ 1 HAFTA ÖNCE ALMIŞTIM'

Otomobilini bir hafta önce satın aldığını dile getiren Topçu, "Ekspertiz raporu ön tarafta duruyor. Daha bir hafta bile kullanamadım. Otomobilimin sadece trafik sigortası var, kaskosu yok. Mağduruz, yetkililerden destek bekliyoruz. O anı yaşamak lazım. Ölümle yaşam arasında git, gel yaşadım. Kimse yardıma gelmedi. Sel suları insanların yardıma gelmesine engel oldu. Göğüs hizama kadar sel suyuyla doluydu otomobilim. Her taraftan su geliyor. Eğer kendime gelip bir şeyler yapmaya başlamasaydım, o camı kırmasaydım ölümü bekleyecektim.10 saniye daha kalsam boğulup, ölecektim. Bu sokağa 6 ay önce taşındık. Komşularımız bu sokağın her şiddetli yağmurda bu hale geldiğini söyledi. Belediyenin bu duruma bir çözüm bulması lazım. Acil bir çözüm istiyoruz."