Denizli’de 23 yaşındaki gıda mühendisi Şebnem Şirin, geçtiğimiz yıl 27 Ekim'de Kınıklı Mahallesi, 6071 sokaktaki apart dairede vücudunda 11 bıçak darbesiyle öldürülmüştü. Kısa sürede Şirin'in eski erkek arkadaşı Furkan Zıbıncı tarafından öldürüldüğü ortaya çıkınca katil zanlısı yakalanarak tutuklanmış ve hakkında dav açılmıştı.
Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya katil zanlısı Zıbıncı, D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldı. Davanın üçüncü celsesini Şirin'in annesi Pervin Tokat, yakınları ve arkadaşları takip etti. Aileyi duruşmada avukatları temsil etti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı da müdafii olarak hazır bulundu.

CİNAYETİ İŞLEDİKTEN SONRA BABASINA GİTMİŞ
Katil zanlısı Furkan Zıbıncı'nın babası İsmail Zıbıncı tanık sıfatıyla ifade verdi. Müdafii avukatlar Zıbıncı'nın polis ifadesi ile mahkemede verdiği ifade arasındaki tutarsızlıklara dikkat çekti. İsmail Zıbıncı cinayet sabahı oğlunun kendisini telefonla aradığını belirterek; “Ben o sırada çalışıyordum. Telefonda Şebnem'in öldüğünü söyledi. Mehmetçik Mahallesi'nden onu aldım. Panik halindeydi. Nasıl olduğunu sordum, hatırlamadı. Arkadaşım İlhan Kaya'nın evine bıraktım. Daha sonra kardeşi Berkan ve arkadaşı Mustafa Tolgay ile birlikte anahtarı alarak apart dairesine gittik. Kapıyı açtığımızda Şebnem'in yerde yattığını gördüm. Evin içi dağınıktı. Mustafa polisi aradı. Furkan'ı alıp polise teslim ettim” diye konuştu.

‘BENİ GÖTÜR, BENİ KURTAR DEDİ'
Müdafi avukatlarının sorularına yanıt veren baba Zıbıncı; “Çok panik halindeydi, sakinleşmesi için arkadaşımın evine götürdüm. Daha önce bana kızgın olduğu için bileklerini kesmişti. Karakoldaki ifademde bıçakla öldürdü demiş olabilirim, hatırlamıyorum. Panikle bana ‘Beni kurtar, beni götür' dedi. Polise teslim edeceğimi söyledim. Müdafi avukatları sanığın kızgın olduğu yönündeki ifadenin kayıt altına alınmasını isteyerek baba Zıbıncı'dan neden cinayeti öğrendikten 2 saat sonra olay yerine gittiğini sordu. Avukat Eroğlu'nun, “Neden hemen olay yerine gitmediniz belki de yaşıyordur, ölmemiştir” şeklindeki sözlerine; “Furkan çok korkmuştu, çok sinirliydi. Mustafa, ‘Furkan olayları kurguluyor, gerçek olmayabilir' dedi. Ben de birine zarar verebileceğini düşünmedim” şeklinde yanıt verdi.

‘ANNE PERVİN TOKAT: ¬İHMALİ OLAN HERKESTEN DAVACIYIM'
Duruşmada Şirin'in annesi Pervin Tokat da söz aldı. Tokat; “Bugün 230 gün oldu. Şebnem’im bir gitti ben her gün ölüyorum. Abisi tedavi görüyor. Bu olayda yardımı olan, ihmali olan herkesten sonuna kadar davacıyım. Artık kızımla diğer tarafta kavuşacağız. Bir an önce yanında olmayı istiyorum. Allah ne kadar ömür verdiyse yaşayıp kızımla kavuşacağım. 230 gündür gül yüzünü, gül kokusunu, nefesini özledim. Dakikaları sayıyorum, saatleri sayıyorum. En ağır cezayı almasını istiyorum. Bir an önce bitsin. Kalbim Şebnemsiz dayanamıyor. En ağır cezayı aldığını görmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Müdafi avukatları söz alarak takdir indirimi konusundaki yasa değişikliklerini ve emsal kararları mahkeme heyetine hatırlatarak sanığın indirimlerden faydalandırılmamasını istedi.

‘SAVCI MÜTALAASI VERDİ, İKİ AYRI MADDEDEN MÜEBBET İSTEDİ'
Daha sonra Cumhuriyet Savcısı Alperen Pektaş davaya ilişkin mütalaasını okudu. Pektaş olay günü katil zanlısının Şirin'i 1,5 saat oturdukları kafenin dışında gözlediğini, yemek yedikleri yere tesadüfmüş gibi gittiğini ve takıntılı olduğunu belirtti. Şebnem Şirin'i motosikletle bırakacağını söyleyerek kaldığı eve götürdüğü anlatılan mütalaadai tartışmaların gece 03.00 sıralarında başladığı sabah 06:00 sıralarında ise daireden komşuları uyandıracak kadar yüksek sesle çığlıkların yükseldiği kaydedildi.
Sanığın Şirin'i uzun süre önce öldürmeyi planladığını, 3 saat eziyet çektirdiği ve suçunun sabit olduğunu ifade eden savcı, ‘Tasarlayarak ve canavarca hisle, eziyet çektirerek öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti. Takdir indirimlerinin ise uygulanmamasını istedi.

‘MÜTALAA AYAKTA ALKIŞLANDI'
Son sözleri alınan sanık Furkan Zıbıncı ise, “Şebnem'i takip etmedim. Eve zorla götürmedim. İsteyerek eve geldi. Planlayarak bir şey yapmadım. Olay böyle geliştiği için çok pişmanım” dedi. Mütalaaya ilişkin avukatlara görüş soran hâkime mağdur avukatı Mustafa Pelek, “Biz sayın savcının mütalaasını ancak alkışlıyoruz” diye yanıt verdi. Bu yanıttan sonra duruşmayı takip edenler savcıyı ve mütalaayı alkışlarla destekledi. Mahkeme salonu bir anda alkış sesleriyle inledi. Daha sonra sanık avukatının mütalaaya ilişkin son savunmasını yapması amacıyla duruşma bir sonraki celseye ertelendi.