Halil İbrahim GÜLER/GÜNDEME BAKIŞ- Sağlık-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Özgür Yıldırım sağlık çalışanlarının büyük zorluklarla çalışmalarını sürdürdüğünü ve hak ettikleri ücretleri alamadığını kaydetti. Yıldırım, “4 aylık süreç içerisinde ciddi sıkıntılar oldu. Hastaneler dolup taştı. Belirtisi olan ve yakınları hastanede tutuluyor, ilaç tedavisi yapılıyordu. Şuan o aşama geçildi. Artık gerçek belirtileri olanları takip ediyorlar. Bu yüzden bir rahatlama yaşandı. Ama Sağlık Bakanlığı sağlık çalışanları adına bakarsak tavandan ödeme şeklinde bir çalışma başlattı.  Burada ciddi bir adaletsizlik oluştu. Lise ve üniversite mezunu aynı hastanede çalışıyor, aynı hastaya bakıyor virüsle birebir karşı karşıya kalan personelin ek ödemesinde ciddi bir adaletsizlik olurdu. Kimisi 250 alırken kimisi 900 aldı. Filyasyona çıkan ekibin şoförü, memuru bundan faydalanamadı. Tabi ki çalışacaklar, Bu bizim görevimiz, Türkiye’de gerçekten özveriyle çalışan bir kesim var. Bugün esnek çalışma modelinden,  tüm memurlara uygulanırken, sağlık çalışanı en sona bırakıldı. Kronik rahatsızlığı olan arkadaşlarımız var. Birçok sağlık çalışanımız şehit oldu” diye konuştu.

“BAKANLIĞIN ALKIŞLAMAKTAN BAŞKA YAPTIRIMI OLMADI”
Sağlık çalışanların ücret dağılımında adaletsizlik olduğunu, ilgili bakanlığının elini taşın altına koymasına davet eden Yıldırım, “Sağlık çalışanlarına yaşanabilir bir ücret politikasıyla, yaşanabilir bir ücret belirlemesidir. Ama bakıyorsunuz, ne Sağlık Bakanlığı’nın ne Mali Bakanlığı’nın ne de hükümet yetkililerinin sağlık çalışanlarını alkışlamaktan başka yaptırımları olmadı. Bu zamana kadar hiçbir bakanlık döneminde olmadı ama açıkçası artık alkışlamak da yeterli olmuyor. Çalışanlar hala darp, hakaret, taciz ediyorlar. Ciddi bir yaptırım olan yasanın çıkarılması gerekiyor. Kamuda çalışanlarla kıyasladığımızda 4 D’li arkadaşlarımız bile kıyasladığımızda düne kadar asgari ücret alanlarla bugün 100-200 gibi çok komik bir duruma düştük. Sağlık ve Maliye bakanlığı taşın altına elini koyması gerekiyor. Bugünün şartlarına en bin TL seyyanen zam yapılması gerekiyor. Sağlık çalışanlarına motivasyona ihtiyacı var. Bir nebze motivasyonu arttıracağını düşünüyorum” açıklamasında bulundu.

“İZMİRDE SAĞLIK SİSTEMİNİN ÇÖKMESİNDEN ENDİŞE EDİYORUM”
İzmir’de salgına yakalanan sağlık çalışan sayısının artarak devam ettiğini bunu da sistemin çökmesine neden olacağı endişesini taşıdığını kaydeden Yıldırım, “Kontrolsüz giden salgın her geçen gün artacak ama İzmir’de beni esas tedirgin eden sağlık çalışanlarının bu süreçte virüsle karşı karşıya kalıp, sağlık çalışanlarının var olan sistemin çökmesine neden olmasıdır. Çünkü İzmir’de Sağlık çalışanlarının çoğu bu virüsü kapmış oldu. Şuna yaklaşık 600 sağlık çalışanı virüsü kapmış durumdadır. 4 ayda virüse yakalan personel sayısı 200-250 iken, 2 aylık süreçte bu rakamın 600’e geldiğini görüyoruz. Bu da belki iş yükü ya da koordinasyondan kaynaklı olabilir. Hastanelerdeki yatak kapasiteleri her geçen gün artıyor” dedi.

“İZMİR’DE TECRÜBE KAZANMIŞ YÖNETİCİLER BAYPAS EDİLDİ”
İzmir’de Sağlık Bakanlığı’nca yapılan atamaların pandemiyle mücadelede çok büyük zararı olacağının altını çizen Yıldırım şunları söyledi:
 “İzmir’de kurulu bir düzeni tamamen bozdular. İzmir için ciddi anlamda sıkıntı yaratacak bir ortam oluşturdu. 4 aylık süreçte ilmek ilmek örüp de bir şeyleri yapmaya çalıştık ama Sağlık Bakanlığı İzmir’de bu süreçte tecrübe kazanmış olan yöneticileri birçoğunu baypas etti. Bu dönemde İstanbul,  Ankara gibi illerde yine bu sürece girilecek.  Evet, sözleşmeli bir sistem var ama bu zorlu süreçte ertelenebilirdi. 2 yılı doldu atama yapma derdine düşmek yerine 6 ay ya da bir yıl uzatılabilirdi. Pandemi süreciyle mücadele ediliyor, nasıl bir mantıkla yaptılar hala aklım almıyor. Sağlık çalışanları ciddi anlamda bu süreçte zarar görüyor. Zararı da gelen her yönetici kendi ekibini oluşturmaya çalışacak. Kurulmuş olan sistemi tamamen baypas ettiler. Dikkatsizce, motivasyonu düşük bir sağlık çalışanları ekibi oluşmaya başladı. Ek ödemeyi tavandan yapılacağı denildi. Ama Ekim ayından beri sağlık çalışanlarının hiçbirinin bu süreçten payda elde ettiği gözükmüyor. Hatta daha fazla emek sarf edip, risk altında kalarak bugün kamudan çalışan en düşük memur ücret alan memur kesimi oluştu. Pandemi süreciyle uğraşırken sağlık çalışanları emek verirken, Bakanlık bürokratlarının esaslıca bir sürecini içerisine girilmesin, pandemi sürecini sekteye uğratacak gibi gözüküyor. Atama dönemi sözleşmeli bir sistem var, iki yılı bitti, atama yapalım düşüncesi nedeniyle sağlık çalışanları ciddi anlamda zarar görecek.  Dinamiği olan hastaneler eğitim ve araştırma hastaneleridir. Tepecik, Çiğli, Bozyaka, Bornova’da ekibin tamamen değişti. Sil baştan yeni bir düzen kurulacak. Kurulu bir düzen varken, geçtiğimiz süreçte başarılı olmuşken, böyle bir değişikliğe gidilmesi ilk 6 ayda İzmir’e çok ciddi zararlar verecek.”