İzmir'in Seferihisar ilçesinde, geçtiğimiz yıl 30 Ekim'de gerçekleşen 6,6 şiddetindeki depremin ardından bir yıl geçmesine rağmen acılar hala ilk günkü kadar taze. Enkaz altından saatler sonra çıkarılan Ayda, Elif, İnci, Günay depremin umut isimleri haline gelirken çöken binalarda 117 kişi de hayatını kaybetti.

Tüm Türkiye'nin tek yürek olduğu felakette 37 kişiye mezar olan Rıza Bey Apartmanı'nın enkazından sağ çıkarılan Sema Okay ile 13 yaşındaki Fatma Okay da üzerinden bir yıl geçmesine rağmen acıları dün gibi yaşıyorlar.

RIZA BEY APARTMANI'NIN MİNİK SAKİNİ O ANLARI ANLATTI

Rıza Bey Apartmanı’nın enkazı altından kurtulan 13 yaşındaki Fatma Okay, o günden önce haberleri izlemediğini ancak depremin ardından haberlerde arkadaşlarının öldüğünü öğrendiğini belirterek, "Haberlerde arkadaşlarımın ölüm haberine rastladım. Çok ağladım. Öldüklerini o an kabul edemedim. Eskiden arkadaşlarımla apartmanın bahçesinde oyun oynardık. Böyle bir şey olacağını nereden bilebilirdik ki?” dedi.

"ARKADAŞLARIMIN ÖLÜM HABERİNE RASTLADIM"

30 Ekim 2020’de İzmir’de meydana gelen depremde Bayraklı ilçesinde bulunan Rıza Bey Apartmanı yıkılmış, çok sayıda kişi hayatını kaybetmişti. Depremde en fazla kaybın yaşadığı Rıza Bey Apartmanı’nın enkazından annesi le sağ çıkan Fatma Okay ise Kemalpaşa ilçesinde yüksek binalardan uzak bir yaşam sürüyor.

Annesinin 2, kendisinin de 4 saat enkaz altında kaldığını belirten Fatma Okay, depremin ardından yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Deprem döneminde haber izlemiyordum ama bir gün bir haberlerde arkadaşlarımın ölüm haberine rastladım. Çok ağladım. Öldüklerini o an kabul edemedim. 7 ay boyunca psikolojik tedavi gördüm ve sonra arkadaşlarımın mezarına gitmek istedim. Şu an yükseklik korkum olduğu için Kemalpaşa ilçesinde müstakil evde oturuyoruz. Okulum da tek katlı. Zor bir süreç yaşadık."


Enkazdan 4 saat sonra çıkarılan Fatma Okay, yüksekten korktuğu için ailesiyle birlikte tek katlı bir evde yaşıyor.

"APARTMANIN BAHÇESİNDE OYNARDIK, NEREDEN BİLEBİLİRDİK?"

"Eskiden arkadaşlarımla apartmanın bahçesinde oyun oynardık. Böyle bir şey olacağını nereden bilebilirdik ki? Her şey daha dün gibi. Sayra Abla ve Feda ile bahçede vakit geçirirdik. Onların ölmesi beni çok üzdü. Böyle bir şeyi kimsenin yaşamasını istemiyorum” sözlerine yer verdi.

"ANNE KORKMA" TESELLİSİ

Deprem günü yaşadıklarını anlatan Fatma Okay, şu ifadeleri kullandı: "Odamda online derse girmeden önce mutfağa gittim. Deprem olurken başımın döndüğünü sandım ama yukarı baktığımda avize sallanıyordu. Hemen salonda olan annemin yanına gittim. Annemle kolonun dibine gidip depremin durmasını bekledik ama şiddetli sallanıyorduk."

"Annemin korktuğunu görünce ‘Anne korkma’ dedim. Bütün odalar tek tek yıkıldı. Bina yıkılırken çığlık sesleri duyduk. ‘Yardım edin, kurtarın’ diyorlardı. Bina yıkıldığında öldüğümü sandım ama sonra annemle birbirimizi teselli etmeye başladık."


Enkazdan çıkarılan aile faillerin cezalandırılmasını istiyor.

"GÖKYÜZÜNÜ GÖRÜNCE ALLAH'A ŞÜKRETTİM"

"Ekiplere sesimizi ben duyurdum. Üstümüzdeki bina kalıntılarını kaldırdıklarında aydınlığı gördük. O an gözümü kapatıp güzel şeyler düşünmeye çalıştım. Hayal kurdum. Enkazla ilgilenmedim. Gözümü açtığımda annemi çıkarmışlardı. Enkazda tek kalmıştım. Beni kurtarıp sedyeye koyduklarında gözümü açtım ve gökyüzünü gördüm. O an Allah’a şükrettim” ifadelerini kullandı.

"SÜSÜNE PÜSÜNE ALDANMIŞTIK"

Bir daha aynı acıların yaşanmaması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade eden Fatma Okay, “Binalarınızı kontrol edin. Sonunuz bizim gibi olmasın. Kentsel dönüşüme girmezlik yapmayın. Kim suçluysa da şikayetçiyim. Binaları yapanlar ve denetleyenler görevlerini yerine getirsin. Böyle acılar yaşanmasın” diye konuştu.

Anne Sema Okay da, “Deprem nedeniyle travma yaşadık. Yüksek binalarda oturamıyoruz. Binaların süsüne püsüne bakmamak gerekiyor. Biz buna aldanmıştık. Rıza Bey Apartmanı’na, 6 yıl önce taşınmıştık. Daire çok güzeldi. İç mimar tarafından çok güzel döşenmişti. Adeta kusursuzdu ancak depremde bina tamamen yıkıldı” dedi. (TGRT Haber)