Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Siyasi partilerin miting ve saha çalışmalarına start vermesiyle birlikte seçim atmosferine girildi. İktidar kanadından, seçimlerin 2023 yılının Haziran ayında yani zamanında yapılacağı açıklansa da muhalefetten "Erken seçim" çağrısı gelmeye devam ediyor. "Seçim" gündemi beraberinde Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 3. defa Cumhurbaşkanı adayı olup olamayacağına yönelik tartışmaları da getirdi.

HUKUKÇULAR 2'YE AYRILDI

Anayasa hukukçularının bir kısmı, Anayasa'nın 101. maddesine göre Erdoğan'ın 3. defa Cumhurbaşkanı adayını olamayacağını savunurken, bir kısmı da "Parlamento tarafından erken seçim kararı alınırsa Erdoğan yeniden aday olabilir" diyor.

YILDIZ: "TOPLUMDA GÜVEN SORUNU OLUŞUYOR"

CHP eski PM Üyesi ve Torbalı Belediyesi Meclis Üyesi Sosyolog Prof. Dr. Özkan Yıldız, yaşanan tartışmaların toplumda hukuka ve yargıya yönelik güven sorunu oluşturduğunu anlattı. Yıldız, "Anayasa'nın bu maddesinin öngördüğü doğrultuda Cumhurbaşkanının adaylaşamaması durumu söz konusu. Hukuk alanındaki akademisyenlerin büyük çoğunluğu da Anayasa Maddesine göre aday olamayacağını ifade ederler. Çok net ve açık Anayasa'nın maddesi. İkinci bir görüşse, Türkiye'de malum son yıllarda kanunları bir kenara bırakalım, Anayasa kararları uygulanmıyor. 'Ben bu Anayasa'yı tanımıyorum' diyen yönetim anlayışını gördük. Dolayısıyla burada iktidar cephesinden sarayın bir erken seçim mi yapacağı yoksa başka bir hamle mi yapacağını kimse öngöremiyor, hukukçular da öngöremiyor. Çünkü işin içinde hukuk kurallarının, Anayasa maddelerinin uygulanmama durumu söz konusu. Bu da beraberinde kuşku ve şüpheleri de doğuruyor. Sosyolojik açıdan 2 kutba bölünen Türkiye oluşuyor. Bir kutuptakiler, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini meşrulaştırmaya çalışan hukukçular perspektifinden aday olabileceğini iddia ediyorlar, tabi burada garabet de oluşuyor. Bir tarafta da Anayasa hükmü var, diğer tarafta bunun uygulanıp uygulanmaması durumu var.  Bu da toplumda güven sorunu doğuruyor" dedi. 

"ÇIRAY'IN AÇIKLAMASI BANA GÖRE DOĞRU"

İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın "Sayın Meral Akşener akıllarda bir tereddüt kalmaması için Sayın Erdoğan'ın adaylığının önünü açmak için çalışacaktır" sözlerini de değerlendirerek, "Aytun Bey'in söylemleri aslında Cumhuriyet Halk Partisi'nin hukukçu genel başkan yardımcılarının da bir kısmında gündeme geldi. Bir mağduriyetin yeniden yaşatılmaması açısından... Hatırlarsanız bir 367 meselesi vardı. Abdullah Gül ile ilgili ve ardından yapılan seçimde yüzde 49 oy aldı AK Parti. Buna benzer bir mağduriyet yaşanmaması için seçimin zamanında yapılması da öngörülmek kaydıyla Erdoğan ekibi ve kurmaylarının olası hamlelerini boşa çıkarmak açısından, muhalefetin bir özgüven tazelemesi açısından, bana göre son derece doğru. Ancak burada olası senaryolara karşı da dikkatli olunması gerektiğini vurgulamak isterim. Maç oynanırken maçın kurallarının değiştirildiğine bizler tanık olduk. Futbolda kurallar bellidir, hakem 90 dakika o maçı yönetir, ceza sahası için faul yaparsanız penaltı olur, bu evrensel bir kuraldır. Biz daha önceki seçimlerde mühürsüz oyların kabul edilmesinde, maç oynarken maçın kurallarının değiştirildiğini gördük. Bu az önce ifade ettiğim hukuksuzluğu, yargı organlarına güvensizliği getiriyor. Böyle bir iklimde de vatandaş haklı olarak soruyor; bu kadar gerçekçi, teslimiyetçi olmak, karşı tarafın hamlelerine seyirci kalmak da ne kadar doğru diye..." ifadelerini kullandı. 

"SEÇİM VE SANDIK GÜVENLİĞİ ÖNEMLİ"

Özkan, "6'lı masanın seçim ve sandık güvenliğini sağlama alırsanız, gerekli altyapısını, organizasyonunu, bilişim sistemlerini uyarlamış iseniz, ben bir tehlike görmüyorum. 6'lı masa liderlerinin bunları gerçekçi bir şekilde göz önünde bulundurması lazım" diye konuştu. 

AYTUN ÇIRAY NE DEMİŞTİ ?

Kimse merak etmesin; Sayın Meral Akşener akıllarda bir tereddüt kalmaması ve seçime girebilseydim kazanırdım diyememesi, daha da önemlisi demokrat tavrı nedeniyle Sayın Erdoğan'ın adaylığının önünü açmak için çalışacaktır. Ben 'altılı masa'daki -Sayın Kılıçdaroğlu'nun deyimi ile- dostlarımızın da bundan farklı düşüneceklerini sanmıyorum

ANAYASANIN 101. MADDESİ NE DİYOR?

Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.