Virüsün mutasyonlar sonucu ortaya çıkan varyantların etkisiyle salgının en korkutucu günlerini yaşayan Türkiye’de gözler tamamen mücadelenin en büyük silahı olan aşılama çalışmalarına çevrilmiş durumda... 10 milyona yakın insanın Çin aşısı Sinovac ve Alman aşısı Biontech ile iki dozla korumaya alındığı günlerde tedarik sıkıntısı aşılmaya çalışılırken, süreç de beraberinde getirdiği soru işaretleriyle devam ediyor. Bir yandan aşı karşıtlığı sıfıra indirgenmeye çalışılırken, diğer yandan da kullanılan aşıların etkisi tartışılıyor. Konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Ege Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Oğuz Reşat Sipahi, ikinci dozu yaptıktan sonra üzerinden iki hafta geçen, yani ‘bağışık’ denebilecek seviyeye ulaşan kişilere ilişkin değerlendirmeler yaptı. Her iki doz aşıyı olduğu halde virüse yakalanıp hastaneye yatanların hatta hayatını kaybedenlerin olduğunu söyleyen Prof.Dr. Sipahi, “Sayı olarak az ama var. Bunun aşının koruması yok anlamına gelmeyeceğini özellikle vurgulamam gerek” ifadelerini kulandı.

SAYI OLARAK AZ AMA VAR!

Türkiye’de de kullanılan Sinovac aşısının hastalığı önlemede istenen sonucu yaratmadığı, her iki doz aşıyı olduğu halde virüse yakalanıp hastaneye yatanların olduğu yönündeki söylemleri değerlendiren Ege Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Oğuz Reşat Sipahi, “Ne yazık ki iki doz aşı olmasına ve ikinci dozun üzerinden 15 gün yani ideal süre geçmesine rağmen hastaneye yatan ve kaybettiğimiz olgular var, sayı olarak az ama var. Bunun aşının koruması yok anlamına gelmeyeceğini özellikle vurgulamam gerek. Bununla birlikte ağır hastalıktan veya ölümden ne kadar ya da yüzde kaç koruduğunun, bu oranın yüzde 100’ün ne kadar altında seyrettiğini bilmiyoruz şu an. Bu konuda Sağlık Bakanlığının elindeki milyonlarca kişilik verinin doğru şekilde tarafsız ve bağımsız kurumlarca- haftalık analiz edilmesinin ve sonuçların halkla paylaşımının faydalı olacağı kanısındayım” dedi.

HAFİF GEÇME OLASILIĞINI ARTIRIYOR

Aşı sırası gelen ve aşıya erişebilen insanlar için tavsiyelerde bulunan Sipahi, “Şu ana kadar uluslararası alanda açıklanan bilimsel verilere göre koruyuculuğu belirgin şekilde daha yüksek olduğu için Biontech aşısının tercih edilmesini öneriyorum. Bu aşıların bizi ne kadar süre koruyacağını ise zaman gösterecek” ifadelerini kullandı. Aşı sırası gelmiş olmasına rağmen yaptırmayı tercih etmeyen yurttaşlara seslenen Sipahi, şunları söyledi: “Aşı olmayanların Kovid-19 ile karşılaştığında yaş ve ek hastalığa bağlı olarak değişmekle birlikte hasta olma, hasta olanların hastaneye yatma, ağır hastalanma ve ölüm oranları aşı olmayanlara göre yükseliyor. Aşı olanlarda ise bu ihtimallerin hepsi aşı olmayanlara göre azalıyor yani hastalığı yüzde 100 engellemese de hafif geçme olasılığını oldukça artırıyor. Aşı olan hastanın Kovid-19’a bağlı ölüm ihtimali oldukça düşüyor. Ayrıca aşılanma kişinin yakınlarını ve toplumu da korumanın en önemli aracı. Açıkça toplumda hastalığı önlemenin kapanma dışında tek akılcı yolu. Aşının yan etki profili düşük, ciddi yan etki gelişme olasılığı da oldukça az. Bu bağlamda aşı olmayı mantıklı buluyorum.”

İLAÇLAR NEDEN KULLANILMALI?

Evde karantinaya alınan hastalarda ilaç kullanımının reddedilmesi oldukça sık rastlanan bir durumken, bunun hastalığın seyri açısından etkilerine değinen Sipahi, “Tartışılan ilaç favipiravir üzerine yapılan klinik çalışmalar ilacın hastalığın daha kısa sürede atlatılmasını sağlayabildiğini gösteriyor. Elimizde ne yazık ki virüse direkt etki eden başka ilaç yani antiviral yok. Ben hasta olsam favipiravir kullanımını kesinlikle reddetmez ilacımı düzenli olarak kullanırdım. Favipiravirini kullanmayıp yoğun bakımlık olan ya da kaybedilen hasta sayısının da az olmadığını belirtmek isterim. Hastalığın hastalık olduğunu, çeşitli oranlarda ve düzeylerde hasta edip öldürebildiğini bilip, hastalıkla inatlaşmamak da iyileşebilmek açısından önemli” açıklamasında bulundu. (İlkses/ ÇAĞLA GENİŞ)