Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Turkovac İzmir proje yürütücüsü ve Bulaşıcı Hastalıkları Önleme Derneği (BUHASDER) Başkanı Prof. Dr. Şükran Köse, Kovid-19’a ilişkin güncel durumu paylaşarak aşılama çalışmaları hakkında Gündeme Bakış'a önemli bilgiler verdi. Türkiye’de ilk defa 11 Mart 2020’de görülen ve 15 Mart 2020’de virüs kaynaklı ilk ölümün yaşanmasının ardından tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de zorlu bir sürecin başladığını kaydeden Prof. Köse, aşılanma oranlarının artmasıyla birlikte ürkütücü tablonun hafiflemeye başladığını belirtti. Köse, “Kovid’in ülkemizde ilk görülmeye başladığı zamanlara oranla durumumuz şu an daha iyi. Bunda en büyük etken ise aşı, İzmir’de aşılama oranı yüksek. Hastaneye yatışını yaptığımız hastaların yüzde 100’e yakın orandaki kısmı ya hiç aşı olmamış ya da aşı olmuş ama ağır kronik rahatsızlıkları olanlar. Aşı olan ve kronik rahatsızlığı bulunan hastalar, aşı olmayanlara oranla Kovid sürecini daha hafif geçiriyorlar. Aşılanmak son derece önemli, yaşı ileri olan hastalarımız dahil aşılanmayla birlikte ölüm oranları azaldı. Bu sonuçlar sağlıkçılar olarak bizleri de mutlu ediyor. Aşılama, maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymak hayat kurtarıyor” dedi.  

“AŞI OLDUKTAN SONRA DA KORUNMAYA DEVAM EDİLMELİ” 

Hastalık seyrine etki eden en önemli faktörlerden birinin de vücuda alınan virüs miktarı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Köse, maskenin vücuda alınan virüs oranına doğrudan etki ettiğini belirtti. Köse, “Aşı olduktan sonra da maske, mesafe ve hijyen kuralına riayet etmeye devam etmemiz gerekiyor. Aşı olduk diye Kovid yokmuş gibi davranmamalıyız. Aşı olsanız da bu virüsü kapıyorsunuz, aşı ölüm riskini azaltıyor, semptomları daha hafif yaşamanızı sağlıyor, yani vücudunuzun virüse karşı bağışıklığını geliştiriyor. Kalabalık yerlerden mümkün olduğunca kaçınmamız gerekiyor, maske takmamız gerekiyor. Maske, virüsün vücudumuza bulaş riskini azaltıyor. Virüs ne kadar azsa hastalık yapma etkisi de o kadar azalmış oluyor. Hafif atlatmayı sağlıyor. Aşı, maske, mesafe, hijyen kurallarına uymamız hem kendimiz hem sevdiklerimiz hem de toplum olarak önemli” açıklamasına bulundu.  

ÇOCUĞU OLANLAR DİKKAT! 

İzmir’de en çok görülen varyantın Delta olduğunu aktaran Prof. Dr. Şükran Köse, Afrika’da görülen ve dünya genelinde yayılmaya başlayan Omicron varyantına vurgu yaparak, “Omicron varyantının bulaş oranı çok daha hızlı, çocukları daha fazla etkiliyor. Hastalığın seyrinde de yapılan araştırmalar doğrultusunda çok ağır seyretmediğini biliyoruz ama bulaş hızı çok yüksek. Omicron çocukları etkilediği için burada en dikkatli olması gereken anne – babalar. Çocuğu olanların mutlaka aşılanması lazım. Bu mutasyon çok hızlı bulaşıyor. Tedbir için aşı olmayanların mutlaka aşı olmasını tavsiye ediyoruz. Nasıl seyredeceğini şu anda tam olarak bilmiyoruz” diye konuştu.  

“TEST YAPTIRIN” 

Mevsim hastalıkları olan nezle ve grip ile Kovid’in nasıl ayrıt edilebileceği hakkında bilgi veren Prof. Dr. Köse, “Bunu ayırt etmek çok zor. Bu yüzden semptomlar geçmiyorsa eğer 4’üncü günde test olmalarını tavsiye ediyoruz. Kalabalık yerlerde bulunuyorlarsa, risk altındalarsa bir sağlık kuruluşuna başvuruda bulunarak hem viral hastalıklar yönünde hem de Kovid yönünde test yaptırılabilir” açıklamasında bulundu.  

“SALGININ BİTMESİ İÇİN 2 DOZ AŞI ŞART” 

Geçtiğimiz günlerde BUHASDER kongresinde dünyanın birçok ülkesinden bilim insanının katılımıyla bir araya gelen Köse, “Kovid-19’dan kısa sürede kurtulmak şu an için çok mümkün gözükmüyor. Kurtulabilmemiz için bütün dünyanın aşılanması ve eşit olarak aşının dünyadaki tüm insanlara yapılması gerekiyor. Şu anda maalesef aşılama oranları dünya genelinde çok düşük. Avrupa ülkelerinde de düşük, ülkemizde Avrupa’ya göre çok daha iyi durumdayız. Afrika ülkelerinde hiç yapılmadı, bazı ülkeler aşıya ulaşamıyor. Bu nedenle salgının bir anda bitmesini beklemiyoruz. Kovid ile mücadele kapsamında aşı, maske, mesafe, hijyen kurallarını bir davranış biçimi haline getirmemiz gerekiyor. Şu anda dünyadaki öncelik salgın nedeniyle hayat kaybının önüne geçmek. Aşılanırsak mutasyonlar çıkmaz, mutasyonlar çıkmazsa da salgının önüne geçmiş oluruz. Burada en kritik nokta, toplumun en az yüzde 85’inin en az 2 doz aşılanması. Dünyada Kovid sebebiyle ekonomi, eğitim, siyaset her şey değişti. Buralardaki aksaklıkların önüne geçebilmek için salgını bitirmemiz gerekiyor, salgının bitmesi için de herkese en az 2 doz aşı yapılması gerekiyor” dedi.  

“TURKOVAC GÖNÜLLÜLER TARİHE GEÇECEK” 

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde TURKOVAC'ın Faz-3 çalışmaları kapsamında bilgi veren hastanedeki proje yürütücüsü Prof. Dr. Şükran Köse, “Turkovac çalışmaları ülkemizde 27 merkezde uygulanıyor. Daha önce Biontec ya da Sinovac yani hiç aşı olmamış, Kovid geçirmemiş, 18-59 yaş arasında olan, kalp hastalığı olmayan kişilere Turkovac aşısı uyguluyoruz. Şu ana kadar Turkovac yaptığımız gönüllülerde hiçbir yan etki gözlemlenmedi. Sonuçlarımız gayet iyi. Bu kriterlere uyan herkesi merkezimize Turkovac olmaya davet ediyoruz. Bu ülkemiz adına çok iyi, böylece dışa bağımlılığımız azalmış olacak. Gelecekte ekonomik açıdan ülkemize büyük katkı sağlayacak. Çünkü aşıların ekonomik bir yanı da var. Ülkemizde üretilirse bu aşı; hepimiz adına sevindirici bir olay gerçekleşecek. Herhangi bir nedenden dolayı aşı temin edemezsek ülkemizde üretilen aşımız olacak. Ben, ülkemizde üretilen aşıyı canı gönülden destekliyorum ve gönüllüleri de davet ediyorum. Gönüllü olmak çok güzel, insanı mutlu eden bir şey, gönüllü çalışmak da öyle. Gönüllülerimiz 1 yıl boyunca takip edilecek, her hafta, her ay aranıyorlar, herhangi bir yan etki olup olmadığı kontrol ediliyor. Herhangi bir şikayetleri olduğunda ya da bir şey sormak istediklerinde her zaman bizi arayabiliyorlar, bu da hem fiziksel hem de ruhsal sağlıkları açısından olumlu bir durum. Gönüllülerimiz tarihe geçecek, salgında üretilen Turkovac aşısı için gönüllü olanların torunlarına anlatacakları bir hatıraları olacak. Dünyada aşıya ulaşamayan birçok ülke var, Türk Cumhuriyetleri var, Afrika ülkeleri var. Türkiye İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünyaya aşı ihraç etmiş bir ülke, bu misyonu tekrar üstlenebilir” ifadelerini kullandı.  

“SİNOVAC’TAN DAHA ÇOK ANTİKOR ÜRETİYOR” 

Turkovac yapılan gönüllülere ilişkin sonuçların sevindirici olduğunu kaydeden Prof. Dr. Köse, “Turkovac aşısı sonrası henüz Kovid olan gözlemlenmedi. Antikor üretimi noktasında Ankara’dan açıklanan sonuçlar Sinovac aşısından daha çok antikor ürettiğini söylüyor. Bakanlığımız tarafından açıklandı antikor üretimi sonuçları, çünkü tüm laboratuvar girdileri Ankara’ya gönderiliyor ve değerlendiriliyor. Türkiye genelinde 2 bine yakın kişiye Turkovac uygulandı. Bizim merkezimizde şu anda sadece Turkovac uygulanan 17 kişimiz var. Aşının uygulamasına Ekim ayında başladık. İzmir’de aşılama oranı yüksek olduğu için Turkovac aşısı uygulaması az ama tabi ki aratacak. 2 ayrı çalışma var. Bunların biri daha önce  hiç aşı olmamış grup, diğeri ise daha önce Sinovac olmuş grup. Bu 2 grup Turkovac olabiliyor. Ben bu 2 gruptaki vatandaşlarımızı da buradan Turkovac aşısı olmaya davet ediyorum” dedi.