GÜNDEME BAKIŞ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili ve Büyükşehir Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu, Ege TV’de gazeteci Onur Çakır’ın sunduğu Politika Durağı programında sorularını yanıtladı.

SOYER İLE YOLDAŞLIĞIMIZ…
Özuslu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile ilgili açıklamalarda bulunarak, “Sayın Başkanımızla 2009 yılında il yönetimindeydim. O da Seferihisar Belediyesi başkan adayıydı. O günden beri yol arkadaşlığımız var. O günden sonra üzerine koyduğumuz bir yoldaşlık. Öğreniyoruz, tartışıyoruz, yaşıyoruz, konuşuyoruz. Onun koyduğu bir vizyonu üzerinde İzmir’e hizmet ediyoruz. Kendisi, nezaketli, demokrat bir kişidir. Herkese karşı saygılı, herkese karşı sevgiyle yaklaşan bir insan. Onun doğal bir mizacı. Özellikle ülkemizde siyasette nezaket unutulmuş. Tunç Soyer nezaketle davranıyor.  Kendisiyle çalışmak kolay. Sayın Soyer’in en önemli özelliği sormak, ortak akılla yönetmek. Türkiye siyaseti yerel siyasete kadar bir mutabakata varma anlayışı yok. Sayın Soyer’de bu fazlasıyla var.  Soyer bu yolda yürüdüklerimizle belli periyodik aralıklarla görüşüyoruz. Yaşadığımızı her konuda beraber çalıştığı arkadaşlarla sorar. Buçok doğal. Tunç Soyer’in davranışı bu. Biz de böyle çalışıyoruz” dedi.

SİYASETTE “İZMİR MODELİNİ” GELİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ! BİZ NE ÖLÜ NE DELİYİZ!
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki uyumun sorulması üzerine Özuslu, “Bence meclisteki uyum iyi, sıkıntı yok. Esas olan meclis görevi yaparken demokratik modellerle yürütmek. İnsanlar getirdiği modellerler bulunduğu ortamları değiştirebilirler. Meclisi demokrat bir tavırla yürütüyor. Ben de zaman zaman sert çıkış yapıyorum. Hakkaniyet çizgisi aşıldığı zamanlar insanız, insani tavır gösteriyoruz.  Meclis muhalefetin ve yerel yöneticilerin söz söyleme yeridir. İktidar her yerde vardır.  Demokraside asıl olan muhalefettir. TBMM’deki AK Partililerin ortaya koyduğu kısıtlayıcı tavırları Büyükşehir’de biz de yaparsak, çelişki olur. Muhalefetin önerisiyle komisyonlar kurduk, ortak çalışmalar yaptık. Haklı bir eleştiri getiriyorsa bunu niye dikkate almayalım? Fikirlerini ölüler, deliler değiştiremez. Biz ne ölüyüz, ne de deliyiz.  Muhalefet sözünü söyleyecek. Bu şehrin onayını aldığımız hakkı kullanacağız. Meclis’te önergeler yüzde 95 konsensüsle geçiyor. Bu kötü bir şey değil. Bu da İzmir’de ‘başka bir tarım mümkün’ modeli nasıl varsa, siyasette de İzmir modelini geliştirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

TRAFİK SORUNU ÇÖZMEK İÇİN BİR İRADE ORTAYA KOYUYORUZ

Kentte yaşanan trafik sorunu ile ilgili ise Özuslu şunları söyledi:

“Trafik herkesin yaşadığı bir sorun. Trafik sorunun şehrin içinde de çevre yollarında da yaşıyoruz. Çıkın bakalım, ‘otoyolları yaptık’ diyorlar. Çıkın bakın bakalım trafik var mı, yok mu? Sonuçta, bu pademini dünyadaki herkesin bir davranış değişikliğine soktu. Biz toplu taşımaya binmeyin, bireysel araçlar kullanın dedik. İnsanlar da buna uydu. Pandemi öncesi Trafiğe 640 bin olan araç sayısı 1 milyon 450 bine çıktı. ESHOT, anlık saniyelik sayım yapıyor. Tek nedeni bu değil ama en önemlisi budur. 4. şeritler açılıyor, çeperler uzatılıyor, kavşaklar düzenliyor. Fevzipaşa ve Halit Ziya’da bir takım çalışmalar var. Bu kuşaklama yapıldığında, burada sel baskınları bitecek. Tarihi binalar... Bir yeri kazıyorsunuz kazıyorsunuz, alttan binalar çıkıyor. Bu biraz uzatabiliyor. Biz İzmir’in trafik sorunun çözmek için bir irade ortaya koyuyoruz. Londra’da Paris’te İstanbul’da da sorun. Bu bizim görevimiz, bunu kabul ediyoruz. Muhalefet bunu söyleyecek, onun görevi. Sorunu çözecek irade bizde var. Trafik sorun mu sorun, çözecek miyiz, çözeceğiz. Çalışma yapılıyor mu, yapılıyor. Sayın Soyer’in ilerleyen süreçte bununla ilgili açıklamaları olacaktır” dedi. 

BÜTÇESİNİN YÜZDE 42’SİNİ YATIRIMA AYIRDI

Özuslu konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bütçe görüşmelerini hatırlayalım. Ankara Büyükşehir Meclisi’nde MHP başkanvekili ‘Ankara’yı yönetenler, İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesinin yüzde 42’sini yatırıma ayırıyor’ dedi. Ben de bunu mecliste okudum. Biz söylüyoruz, o da teyit ediyor. İzmir’in asfaltlamayan yeri mi kaldı? İzmir şantiyeye döndü diyorlar. Kemeraltı proje, Çeşme, Karaburun arıtma tesisleri. Anlat anlat sabaha kadar bitmez. Bu haksız bir eleştiri. En büyük bütçeyi ayıran belediyeyiz. Buca Metrosu, İzmir’in tarihin en büyük yatırımı 1 milyar 70 milyon euro. Önümüzdeki aylarda ihalesi yapılacak. Narlıdere metrosu, Çiğli tramvayı… Görmeleri için götürüp gezdirmemiz gerekiyor herhalde. Buradan çağrı yapalım, inip görelim. Başkan orada koşacak. Elinizi vicdanınıza koyup öyle konuşulacak. Hiçbir şey yapılmamış demek doğru değil, bunu eksik yaptığınız demek bu bizim için ödüldür.”

HALKAPINAR-OTOGAR METROSUNU YAPSINLAR

Başkan Soyer’in “Hükümetin 1 metre metro yapmadığı kent İzmir” sözlerini hatırlatılması üzerine Özuslu, “Hükümet İzmir’e 1 metro yapılmadı cevabına İZBAN’ı gösterdiler. Bu metro mu, değil. Ne cevap verdiler, ‘çevreyolu yaptık’ dediler. 1 metre metro yapmadılar. Yapabilirler. Halkapınar-Otogar metrosu bekliyor. Niye yapmıyorlar, ellerinden tutan mı var yok. Biz yaptık, onlar da yapsın. Dünya’nın her yerinde ve Türkiye’de metroyu merkezi hükümetler yapıyor. İzmir’de neden yapılıyor? İki ki Büyükşehir’in kredisi var. Hala güvenir bir kurum olduğu çok önemli. İzmir’in yarattığı vergi değeriyle bu vergilerle aldığı vergiler arasında tezatlık var. 10 lira vergi veriyorsunuz, 2 lira yatırım  alıyorsunuz. 3 lira vergi veriyor, 4 lira yatırım yapılıyor. Bunun adil olmadığını söylüyoruz. Yapılanı da taktir ediyoruz ve söylüyoruz. Otoyolu kullanıyoruz” dedi.

BÜYÜKŞEHİR PARTİ GÖZETMEKSİZİN İLÇELERE YATIRIM YAPIYOR

Başkan Soyer’in ilçe belediye başkanlarıyla iyi bir ilişkisi olduğunu söyleyen Özuslu, “İlçe belediyelerle  Sayın Soyer’in arası çok iyi.  İlçe belediyelere yapılan yatırımları görüyorsunuz. Parti gözetmesizin yatırımlar yapılıyor. Muhalefet yer alan belediye başkanı aksini söyleyebilir ama işin gerçeği o değil. İzmir ihtiyacı doğrultusunda hareket edip, muhalefet partisi, iktidar ortağı, MHP’li AK Partili diye bakmıyoruz. İhtiyaçlar neyse ona göre yapıyoruz” diye konuştu. 

MAHŞERİN 8 ATLISI DİYE BİR ŞEY VARDI

İlçe belediyelerle bir önceki yönetimle arasındaki kıyaslama sorulması ile ilgili Özuslu, “Eski dönemlerde içinde yaşamadım. Burada uyumdan ne anladığınıza bağlı. Belediye hizmetlerinin yürütülmesi ise o detaylara vakıf değilim. Siyaseten ise zaten ‘mahşerin 8 atlısı’ diye bir şey vardı unuttunuz mu? Bu zaten başlı başına bir sorun. Bir uyumdan bahsetmemiz mümkün değil. Bizim dönemimizde de böyle bir şey asla yok” dedi.

BİZ BELEDİYECİYİZ, BUNUN DIŞINDA GÖREVİMİZ YOK

Soyer adına siyaset yaptığına yönelik iddialara ise Özuslu, “Benim pozisyonum çok açık. Başkanvekili olarak görev yapıyorum. CHP başkanvekili olarak söz alıyorum. Benim başkanım kim, il başkanı. CHP adına söz alıyorum, takır takır konuşuyorum. Geçen gün parti adına, Millet ittifakı adına Filistin bildirisi okudum. Biz belediyeciyiz. Bunun dışında bir görevimiz yok. Sayın Soyer hizmetleri üretiyor, bu hizmetleri vatandaşa politik bir argüman olarak siyasi bir yarara çevirmek partinin işidir. Biz belediye hizmetleri yapıyoruz, başka bir şey yapamayız. İl başkanımla iyi uyumlu bir süreç yürütüyoruz. Tunç Başkan bu anlamda siyasetten ayrı” diye konuştu.

TUNÇ SOYER BAL GİBİ POLİTİK

Tunç Soyer’in örgütten kopuk olduğuna dair eleştirilerine de Özuslu, “CHP’den ayrı bir Tunç Soyer düşünebilir mi? Yüzde 58 oyla seçilmiş bir kişiden bahsediyoruz. Bu politik bir kişi olabilir mi, bal gibi politik. Bizim siyasetimiz hizmet üretmek, bunları da örgüt politikleştirecek. İki gün önce, Karaburun’a gittik. Her yere gittik, yaptığımız işleri, ilçe örgütlerine gidiyoruz. Bürokratlar ilçe toplantılara gelmiyor. O siyasi fasıl olduğu için. Onla kalmıyoruz, Millet ittifakını ziyaret ediyoruz. Nasıl örgütten uzak oluyor? Akşam orada meclis üyeleriyle bir araya geliyoruz. Diğer meclis üyeleriyle 3 saat o yörenin sorunlarıyla ilgili konuşuyoruz. Ben yaşıyorum, görüyorum, basbaya örgütün içinde. İlçe, il başkanı gibi siyaset yapmıyor, yapmayacak zaten, o onun görevi değil” dedi.

KONGRE SALONDA KALDI

Başkan Soyer ile CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in diyaloğunun gayet iyi olduğunu söyledi. Özslu, “Her zaman bahis mümkün müdür, mümkündür. Kongre geride kaldı, onları unuttuk. Tunç Soyer’e yakın isimlerin de hepsi unuttu, net. Ben delege değildim. Oy verseydim, Tunç Soyer’in ve Deniz Yücel’in verdiği listeye çalışırdım. Tek listede olsa da orada ayrı değildim. Çarşaf liste olduğu için tercihler söz konusu olduğu için herkesin farklı görüşleri olabilir. Bu kültüre alışamasak, istediğimi partiyi iktidar çıkaracak çizgisine getiremeyiz. Dolayısıyla ben meclisi yönetirken Sayın Soyer’in vekiliyim. Grubu yönetirken Sayın Yücel’in vekiliyim.  Gerçekten çok zor bir süreç. Bir yere gittiğinizde bir tavır ortaya çıktığında Mustafa Özuslu gibi mi davranacağım, yoksa Sayın Soyer burada olsa nasıl davranırdı gibi düşüncem” diye konuştu.

POLEMİKÇİ SİYASETİ SEVMİYORUZ
Büyükşehir “Hiçbir şey yapmadı” eleştirileri ile ilgili ise Özuslu şunları söyledi:

“ Konunun tamamını görmek istenmezseniz ‘hiç bir şey yapılmadı’ derseniz bunu ciddiye almam, hamaset yapıyordur.  Odalarla, derneklerle, STK’larla ortak girişimler yapıyoruz. Ortak akılı yakalayalım diye yapıyorum. Hiçbir şey yapılmadı demekle kimseyi ikna edemez. Somut eleştiriler geldiğinde ise aksiyon alıyoruz. Başkan talimat veriyor. Ben ve Başkanımız polemikçi siyaset sevmiyoruz. Zaten gelirimler bundan başlıyor. Siz alternatif olarak, işbirlikçi, birlikte sözü söyleyerek, ikna yönetimiyle  düşüncesini güderseniz polemikçi siyaseti istemezsiniz. Öyle yapmak isteyen var mı var, ama biz bunu tercih etmiyoruz.” 

MEYVE VEREN ARAÇ TAŞLANIR

“Benim sadece kongrede değil, her yerde adım geçiyor” diyen Özuslu şöyle devam etti:

“Şöyle bir şey de var;  niye ‘meyve veren ağaç taşlanır’  cümlesi kimsenin aklına gelmiyor. Benim odamın kapısı herkese açık. İlçe, başkanı, Beydağ’dan Kınık’tan gelir. Yardımcısı olmaya çalışırız.  Ben kitabın ortasında konuşan birisiyim, hayır diyebiliyorum. O zaman eleştirilerin odağında oluyoruz. Bazı görevler bunu gerektiriyor. Ben buna razıyım, biz yeter ki yanlış değilim. Benim hakkımda yazılanlara hiç bakmam. Bunlar hikaye, bunları geçin.Birlikte yönetiyoruz, herkese düşen bir takım işler. Ben haddimi biliyorum. Halkı eleştiriyi dinlerim, haksız olanı dinlemem bile. Bu da önemli bir şey. Yetki ve sorumluluğumu birlim, buna göre davranırım. Başkanvekili zor bir görev mi? Zor, kolay değil. Sayın Soyer’e beraber yol yürüdüğüm için, partim görev verdiği için görev aldım. Yoksa, tercih etmeyebilirdim.”

NALBANTOĞLU İLE ÇOK KONUDA TARTIŞIRIZ
CHP Parti Meclis Üyesi Rıfat Nalbantoğlu ile ilgili ise Özuslu, “45 yıllık bir yol arkadaşımız. 45 yıl hala berabersek aynı şeylere gülüp, aynı şeylerle kederlenip, aynı şeylerle mücadele etmek dünyanın en önemli şeyi. Her konuda hemfikir miyiz, hayır. Çok konuda da tartışırız” dedi.

TUNÇ SOYER İLE ÖLÜME BİLE GİDERİM
“Soyer ile görevi sonunda Köfez’de yüzecek misiniz?” sorusuna Özuslu, “Kesinlikle eşlik ederim. Tunç Soyer ile ölüme bile giderim, ben de yüzeceğim” dedi.