Ege ve Akdeniz sahil şeridinde çıkan orman yangınlarında onlarca hektarlık ormanlık alanımız kül oldu.

Verilere göre; yangınların büyük kısmı insan odaklı. Yangınların ardından ormanların en azından yılın belli dönemlerinde insanlara kapatılması da yeniden gündeme geldi.

DÖNEM DÖNEM UYGULANIYOR

Ormanlık alanlara giriş yasağı dönem dönem bölgesel olarak uygulanıyor. Son olarak Çanakkale Valiliği olası yangınlara karşı il genelinde ormanlık alanlara girişleri yasakladı. Yarın başlayacak yasak, 30 Ağustos'a kadar sürecek.

İstanbul Valiliği de 30 Temmuz-31 Ağustos tarihleri arasında ormanlık alanlara girişlere yasak getirdi.

Gaziantep Valiliği de kent genelindeki ormanlara girişlerin 15 gün süreyle yasaklandığını duyurdu.

Yine Balıkesir ve İzmir'den de benzer haberler geldi.

SÜREKLİ OLUR MU?

Peki ormanlara giriş yasağı, olası yangınlara karşı etkili olur mu?

İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay bu tedbiri değerlendirdi.

"TEMMUZ, AĞUSTOS VE EYLÜL'E DİKKAT"

Prof. Tolunay yasaklar için 'zamanlama' uyarısında bulundu:

*Öncelikli olarak orman yangını riskinin yüksek olduğu zamanlara dikkat çekilmeli. Türkiye şartlarında mayıs ile kasım ayları arasında Ege ve Akdeniz bölgelerinde orman yangınları riski yüksektir. Bu dönemi yangın mevsimi diye adlandırıyoruz. Bunun içinde de temmuz-ağustos ve eylül ayları en fazla yangın çıkan aylar olarak karşımıza çıkıyor.

"ORMANLAR GİRİŞ-ÇIKIŞLAR KAPATILABİLİR"

*Bu aylarda da ekstrem hava sıcaklıkları olduğunda, uzun dönem kuraklık ya da yağış azlığı olduğunda yangın riski de en üst seviyeye çıkıyor. Bütün yaz aylarında olmasa da özellikle yangın riskinin yüksek olduğu zamanlarda ormanlara giriş-çıkışların yasaklanmasında fayda var. Zaten bu yasaklar Ege ve Akdeniz Bölgesi’ndeki illerin büyük çoğunluğunda valiliklerce alınıyor ancak uygulanmasında sıkıntılar yaşanıyor. Geçen yıl Hatay yangını sırasında da böyle bir karar alındı. Özetle, ormanlar giriş-çıkışlara kapatılabilir. Ancak bu demek değildir ki, bütün yaz kapatılsın.

"TEK SORUN İNSAN KAYNAKLI GÖRÜLMEMELİ"

Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Doğa Koruma Direktörü Dr. Sedat Kalem ise "Orman yangınlarının tamamına yakını insan kaynaklı olsa da, orman yangınlarının ortaya çıkmasında ve yayılmasında birçok sebep var. Doğru çözüm üretebilmemiz için buradaki ayrıntıları ve sorunların kök nedenlerini doğru analiz edebilmeliyiz" uyarısında bulundu.

"İNSAN FAKTÖRÜ YANGIN RİSKİNİ ARTIRIYOR"

Dr. Sedat Kalem şunları kaydetti:

- Hava koşulları, coğrafya, ormanın yapısı, hatta son zamanlarda Akdeniz’de iklim değişikliği kaynaklı sıcak hava dalgaları ve kuraklığın tetikleyici etkisi gibi bazı bölgelerde artan orman-insan etkileşimi de yangın için elverişli koşulları arttıran bir etken. İnsanın girmediği, görece bakir-blok orman ekosistemlerine göre, insan-orman arayüzünün yerleşim, yol ağları, otlatma, tarım/anız, piknik, madencilik gibi yollarla büyüdüğü, ormanlardaki parçalılaşmış yapının arttığı, yerleşim yerleriyle ormanların iç içe geçtiği durumlarda yangın riski de artıyor.

"TEHLİKE ÇANLARI BİZİM KAPIMIZI DA ÇALIYOR"

- Şimdiye kadar daha çok ABD, Kanada, Avustralya, İspanya, Yunanistan, Portekiz gibi ülkelerde görülen bu durum artık Türkiye’nin de kapısını çalmaya başladı. Özellikle, büyük kent ve tatil bölgeleri gibi nüfusun yoğunlaştığı ve insan varlığının ormanla içiçe geçtiği Akdeniz bölgemizde alevlerin, köylere ve yazlık sitelere kadar ulaştığı görülüyor.

"ÖZVERİ KAÇINILMAZ..."

- Bu da orman-yerleşim yeri arayüzünün ve orman-insan etkileşimindeki yoğunluğun azaltılmasını; orman içindeki yapılaşmanın ve orman alanlarına giriş çıkışların- gerekirse yasaklama dahil- daha etkili bir şekilde denetim altına alınmasını gerektiriyor. Daha büyük bedeller ödemeden, doğayla uyumlu bir gelecek için özveri kaçınılmaz.