Mersin Çamlıbel Kız Meslek Lisesi'nde müdür yardımcısı olarak görev yapan Kübra Aşkın, 14 Şubat Sevgililer Günü'nde otomobiliyle evine dönerken 10 yıl evli kaldığı ve 2 yıl önce boşandığı eski eşi gemi mühendisi Davut Demir tarafından yolu kesildikten sonra, tabancayla 7 el ateş edilerek öldürüldü. Kaçan Demir, daha sonra polis merkezine giderek teslim oldu. Davut Demir tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Davut Demir hakkında, 'Kasten öldürme' suçundan 'Müebbet hapis cezası istemiyle Mersin 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Demir'in yargılaması sürerken, hayatının baharından toprağa verilen Kübra Aşkın'ın ailesi adalet arıyor. Önümüzdeki günlerde üçüncü kez hakim karşısına çıkacak olan sanık Davut Demir hakkında en ağır cezanın verilmesini isteyen Kübra'nın ablası Zehra Özsel, kardeşinin ölümünün ardından hayatlarının bir daha eskisi gibi olmadığını söyledi. Katil zanlısı eski kocanın, ağır tahrik indiriminden faydalanmaya çalıştığını belirten Zehra Özsel, olay olduğunda kendisine kız kardeşinin kaza yaptığını, ancak durumunun iyi olduğunu söylediklerini anlattı. Özsel, "Hastaneye gittiğimde kardeşimin öldüğünü öğrendim. Daha sonra hayatımız hiç eskisi gibi olmadı. Davut Demir, ceza indiriminden faydalanmak için çabalıyor. Kardeşime bir sürü iftira attı. Sayın Cumhurbaşkanımızdan, Sayın İçişleri Bakanımızdan adalet istiyoruz. Lütfen adalet sağlansın. Kadınları hayattan koparanlar, en ağır cezaları alsın" dedi.

'İNDİRİM UYGULANIRSA KARDEŞİM BİR KEZ DAHA ÖLÜR'

Ülkede çok fazla kadın cinayetinin yaşandığını söyleyen Özsel, "O kadar çok kadın cinayeti yaşanıyor ki. Bu tür olaylar acımızın katlanmasına neden oluyor. Öldürülen kadınların aileleri ile birbirimize destek olmaya çalışıyoruz. Ama bu süreçleri ağırlaştıran gelişmeler oluyor. Kadın cinayetlerinde ilginç gerekçelerle indirimlerin uygulandığını görüyoruz. Eğer kardeşimin davasında da bu tarz indirimler uygulanırsa, az ceza alırsa acımız katlanacak. Kardeşimi bir kez daha kaybedeceğiz. O nedenle zanlının en ağır cezası almasını istiyoruz. Kanun uygulayıcılarından bunu istiyoruz. Bize öyle şeyler söyleniyor, öyle sorular yönlendiriliyor ki, aileler olarak kendimizi bazen yalnız hissediyoruz. Biz acılı aileler, bu tür süreçlerde birbirimize destek oluyoruz ama keşke kanun uygulayıcılar, bize daha çok destek olsa" diye konuştu.

'KIZIMDAN SONRA BİRÇOK KADIN ÖLDÜRÜLDÜ'

Eşini genç yaşta kaybeden ve 3 kızını yalnız başına büyütmek zorunda kalan Sebirhan Aşkın da, "Ben kızlarımı tek başıma büyük bir zorlukla yetiştirdim. Adamın biri gelip, kızımı elimden aldı. Bu kişiye ceza indirimi uygulanmasın" dedi. Aşkın, "Bazen bu tür davalarda takım elbise giyen veya iyi eğitim alanların cezalarının bu özelliklerden dolayı hafifletildiğini duyuyoruz. Biz, hiçbir şekilde indirim uygulanmasını istemiyoruz" ifadelerini kullandı

Kızı Kübra Aşkın'ı anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan Sebirhan Aşkın, "Kızım öldürüldükten sonra çok acılar yaşadım. O benim gülümdü. Ben ona bakmaya kıyamıyordum. Öyle güzeldi ki. Eski kocası, 'Sen yanımda olduğunda herkes sana bakıyor' diyormuş. Kızımı kıskanıyordu sürekli. Onda kibir, nefret vardı. Kızım çok iyi bir insandı" diye konuştu. Teyzelerinin, Kübra Aşkın'ın cenazesini gördükten sonra, 'Yüzünde beni varmış' dediklerini anlatan acılı anne Sebirhan Aşkın, "Kızımın yüzündekini ben sanmışlar. Ama ne beni, o kurşun, kurşun. Yavruma 7 tane kurşun sıkmış. Yeter artık, ana kuzuları ölmesin. Daha benimkinden sonra kaç kadın öldürüldü" diyerek, gözyaşı döktü.