Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, GÜNDEME BAKIŞ’ta katıldığı yayında önemli açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz Pazar günü gerçekleştirilen CHP İzmir İl Danışma Kurulu’nu değerlendiren tecrübeli siyasetçi Engin, son yılların en iyi danışma kurulunun yapıldığına dikkat çekerek, “İl Danışma Kurulları tüzüğümüzde, demokrasimizin bir gereği. Partiler güçlüyse, demokrasi o ülkelerde daha güçlü olur. Çünkü; siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez temel direklerinden biri. Partiler insan olarak, fikir olarak güçlü olmalı, kendini yenileyebilmeli, güçlü kadrolar çıkartabilmeli, dünyayı iyi anlayabilmeli, toplumun önceliklerini doğru tespit edebilmeli, toplumda birlik ve beraberliği, uzlaşmayı sağlayabilmeli. Bu açılardan danışma kurulumuz çok başarılı geçti. Pandemiden dolayı yaklaşık 2 yıldır bir araya gelinemiyordu. Partimizin danışma kurulları da hayatın her alanının olduğu gibi ertelenmişti, çok verimli geçti. Geçmiş il başkanlarımız, belediye başkanlarımız, mevcut il başkanımız, belediye başkanlarımız, milletvekillerimiz, belediye meclis üyelerimiz söz aldılar. Çok ufuk açıcı bir toplantı olduğunu söyleyebilirim. Seçimlerle ilgili, Türkiye’nin bölünmüşlüğüyle ilgili, partimizin başarısı için daha neler yapılması gerektiğiyle ilgili çok önemli, somut, kutuplaşma, gerginlik, yersiz eleştiriler olmadan son yıllarda katıldığım, en kaliteli, pozitif danışma kuruluydu diyebilirim” açıklamasında bulundu. 

“ÖNSEÇİM BUGÜNÜN KONUSU DEĞİLDİR”

Danışma Kurulu’nda gündeme gelen önseçim tartışmalarıyla ilgili konuşan Engin, “Ben il başkanlığı yaptım, biraz önce de ifade ettiğim gibi partide, ülkede demokrasiyi savunmuş, önseçime milletvekili adayı olarak girmiş bir siyasetçiyim. Önseçime karşı olmak, önseçimi istememek diye bir şey yok ama şu anda yurttaşlarımızın yüzde yüzünden neredeyse aldığımız izlenim ekonomi, işsizlik, köylüler, çiftçiler, esnaflar, yurt bulmayan öğrenciler, kadınlar, Türkiye’nin geleceğini tehdit eden aşırı borçlanmalar, fiyat artışları, hayat pahalılığı… Bunların konuşulması gerekiyor. Biz siyasetçiler ve etkili, yetkili kişiler olarak özellikle basın mecralarını bulduğumuzda bunlardan bahsetmemiz lazım. İl Başkanımız da orada çok önemli bir konuşma yaptı. Evet, önseçim yararlıdır, gereklidir ama bugünün konusu değildir. Önseçim parti mekanizmasını ilgilendiren bir konu ve seçim kararı alınırken ‘Acaba biz adaylarımızı hangi yöntemle belirleyebiliriz’ diye tartışabiliriz. Bu tartışma kötü bir tartışma değil ama 2-3-4 yıl önceden bu tartışma için il başkanımız gerekli cevabı verdi. Onun yerine işsizlik, seçim nasıl kazanılır, vatandaşa nasıl gideriz diye konuşmalıyız. Tabi ki benim arkadaşlarımızın iyi niyetinden şüphem yok. Önseçim isteyen arkadaşlarımız da partide demokrasi istiyorlar, daha adil olacağına inanıyorlar, doğrusu da o ama partinin şu anki konusu değil” dedi. 

“PANDEMİDE, BELEDİYELER ÇOK ÇALIŞTI”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, “Daha çok çalışmalıyız” sözlerinin hatırlatılması üzerine konuşan Başkan Ali Engin, “Pandemi siyaset, kültür, sosyal alanı biraz engelledi. Zaten biz belediyeler olarak çok çalıştık pandemide, bu ortada. Örgütlerimize tüm siyasi partilerde olduğu gibi ‘Açılmasın’ talimatı gelmişti. Bence de daha çok çalışalım. Ülkemiz, gençlerimiz, kadınlarımız, işsizlerimiz, ekonomimiz, köylümüz, esnafımız, ülkemizin geleceği için çalışalım, daha çok üretmek çalışalım. Bunları yaparsak geleceğe daha güvenle bakarız. Geleceğe bırakacağımız sorunlar azalır. Tabi ki bütün sorunları çözemeyeceğiz ama önemli olan bugün görevde olan, sorumluluk sahibi olan insanların geleceğe daha az sorun bırakması. Ben de belediye başkanı olarak bunu yapmaya çalışıyorum. Tabi, ‘her şeyi çözeceğim, en iyisini biliyorum, elimde müthiş bir kaynak var, her şeyi halledeceğim’ değil. Çözülme kapasitesi olan her şeyi çözmek ve geleceğe bu çözümsüzlüğü bırakmamak. Sayın başkanın da ifade ettiği o” diye konuştu. 

 “KOCAOĞLU, YAPICIYDI”

İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, danışmada yaptığı konuşmayı değerlendiren Engin, “Aziz Kocaoğlu’nun konuşmalarının gayet yapıcı olduğunu söyleyebilirim. Aziz Kocaoğlu 2.5 yıl önce görevden ayrıldı. Dikkat ederseniz sokakta, medyada, kahve köşelerinde konuşan bir insan değil. Adı üstünde danışma kurulu.  Danışma kurulu üyeleri var, bu üyelerden bir bölümü de daha önce görev yapmış Büyükşehir Belediye Başkanları. Aziz Kocaoğlu tecrübelerini, kaygılarını, bildiğini orada açıklamayacak da nerede açıklayacak? Orada açıklaması çok sağlıklı. Körfez Projesi sirkülasyon kanalıyla ilgili, daha önce ÇED süreci ben il başkanıyken de sık takip ettiğimiz bir konuydu, o projenin devam etmesini istedi, önerdi. Projenin şu anda ne durumda olduğunu bilmiyorum zaten İzmir için bir proje bu. Kaynak bulunduğu ölçüde, gerekli ölçüde yapılacağına inanıyorum. Yapılmıyorsa kasti bir şey yoktur, yani eski dönem projesi diye engellenmiyordur. Aziz Bey’de iyi niyetle söylemiş zaten başkanımız da aksi bir şey söylemedi, alınganlık göstermedi. Bence Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin en demokratik, en medeni tartışma ortamlarını sağlayan bir parti. Danışma Kurulu tam da yeri, hem şehrin, hem ülkenin, hem parti içi sorunlarımızı aile içinde konuştuk, gayet de yararlı oldu” dedi. 

“HER BELEDİYE BAŞKANININ FARKLI ÖNCELİĞİ OLABİLİR”

Kocaoğlu’nun Karşıyaka Stadı açıklamasını değerlendiren Engin, “Aziz Bey’in Karşıyaka Stadı ile ilgili olan görüşünü bütün kamuoyu biliyordu. ‘Örnekköy’de yapılsın, Göztepe stadı da Uzundere’de yapılsın’ diyordu. ‘Şehir içinde yapılmasın, trafiği etkiler, şehir betonlaşır’ diyordu. Hükümet tam tersi bir karar almıştı. Göztepe’yi yaptı, Karşıyaka’yı da yapacağını söylemişti ama yapamadı. Sonuçta belediye başkanlarını halk seçiyor. Yeni bir belediye başkanının önceliği farklı olabilir. Ben hem Karşıyaka Belediye Başkanımızın hem Tunç Soyer’in böyle bir hakkının olduğuna inanıyorum. Bunu doğru buluyorum.  5 yıl önceki koşullar bugün yoktur, hükümet vazgeçmiştir, Karşıyakalılar istiyordur. Karşıyaka Spor Kulübü istiyordur. Her iki kaygının da yersiz olmadığını düşünüyorum. Trafik kaygısı da bir nedendir ama Karşıyakalılar öyle istiyorsa mevcut başkanlarımız da onun gereğini yerine getiriyorlar. Bunun kentin, akil insanların tartışmasının sağlıklı olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı. 

“NARLIDERE SOKAKLARINDA KADIN ORDUSU”

Başkan Engin, ilçedeki önceliğinin temiz ve aydınlık sokaklar olduğunu vurgulayarak, “Ben seçim kampanyamda, ’40 gün içinde 50’ye yakın park bahçe ve 100’lerce sokağımızda temizlik, bakım, onarım sorunu olmayacak, 1 yıl içinde sokakların sağlamlaştırılması sorununu çözeceğim’ demiştim. 40 gün içinde de o sorunu çözdüm. Geldiğimiz noktada da pandemiye rağmen sokakların sağlıklaştırılması, yağmur suyu kanalı gibi sorunları çözdük. Büyükşehir Belediyesi yol, kanalizasyon, mega projeler alanında görevli – ilçe belediyesine ise kanunun verdiği görevler sokakların temizliği, çöplerin bertaraf edilmesi. Sade ve sadece ilçe belediyesine ait, hiçbir kamu kurumunun, derneklerin, Büyükşehir Belediyesinin temizlik gibi bir görevi ve yetkisi yok. Parkların bakım ve onarımı, küçük cadde ve sokaklar bunlardan tamamıyla ilçe belediyesi sorumlu. Biz başka projeler de yapıyoruz, yapmamız da lazım, sosyal projeler, kültürel projeler, konserler, hayvanlarla ilgili, anaokulları bunları da yapıyoruz ama temizlik bizim asli görevimiz. Yurttaş olarak sokağa çıktığınızda çöp konteynerlerinin temiz, hijyenik olması, sokakların temiz, pırıl pırıl olmasını istersiniz. Çocuğunuzu götürdüğünüz parkın temiz, hijyenik, budanmış, güvenli, aydınlık olmasını istersiniz. Kaldırımları aydınlık, hijyenik istersiniz, yağmur yağdığında sokakları su basmamasını istersiniz. Bu 3 şeyi ilçe belediyeleri olarak yapmalıyız, biz bunu büyük oranda başardık ve bunları kadın arkadaşlarımızla yapıyoruz. Birçoğunu kendi imkanlarımızla yapıyoruz, müteahhide ihaleyle vermiyoruz. Narlıdere’de sokaklarımızı kadın ordumuz temizliyor, buradan da onlara teşekkür ediyorum. Narlıdere temiz bir ilçe. Bütün anketlerde nerede yapılırsa yapılsın tüm ilçeler için birinci sırada temizlik gelir. 50 kriter sayılabilir ama ilk sırada temizlik gelir” açıklamasında bulundu. 

“KÜÇÜK BİR İLÇEDE 5 KREŞ”

İlçede kültür, sanat ve eğitim faaliyetlerinin hız kesmeden devam ettiğini aktaran Engin, “Bizim pandemi öncesi ve şu anı kapsayan bine yakın kültür sanat kursiyerimiz var. Türkiye’de veya İzmir’de ilk defa uzmanlarının olduğu bir ekiple, 80 kişilik çocuk senfoni orkestrası kurduk. Konserler verildi, kurslarımız devam ediyor ve 29 Ekim konseri vereceğiz. Her branşta resim, müzik, dansta kurslarımız var. İlgi çok iyi. Ayın 16’sında Gece Yolcuları grubu Park Orman tesislerimizde ücretsiz konser verecek. Buradan tüm İzmirlileri davet ediyorum. Kültür önemli ama ilçe belediyesinin birinci görevi değil. Kültür etkinlik ve kurslarını birçok kurum yapıyor ama temizliği sadece ilçe belediyelerimiz yapar. Hiç kreşimiz yoktu, ‘5 yılda 5 kreş’ demiştik. Perşembe günü üçüncüyü açıyoruz. Kalan ikisinin de hazırlıkları devam ediyor. İnşallah görev süremiz bittiğinde Narlıdere gibi 70 bin nüfuslu küçük bir ilçeye 5 yılda 5 kreş kazandırmış olacağız. Hem de kaliteli, düzgün, kolej ayarında. Kadınlar çalışma ve sosyal hayata katılabiliyorlar, çocuklarını bize teslim ederek, hem de tam gün. Oradaki eğitimlerle çocuklara ciddi bir yatırım yapıyoruz. Kapasitemiz yaklaşık 180-200 toplamda 400’e çıkarmayı planlıyoruz. Türkiye okul öncesi eğitimde Avrupa’nın çok gerisinde. Bunu yapmak lazım” dedi. 

“NARLIDERE’YE İZMİR’İN HER YERİNDEN ERİŞİLECEK”

İlçenin ekonomisini güçlendirmek için çeşitli girişimler yapıldığını belirten Engin, “Slow Food birliğine üye olduk, birçok yarışma yaptık, 60’a yakın yeme içme dükkanımızda videolar çekerek tanıtım için bunları yayınladık. Daha da yayınlayacağız. 1 kilometrelik yolu trafiğe kapatarak yayalaştırdık. Alışveriş Caddesi yaptık. Yukarıköy ve etrafını restore ediyoruz, burayı yeme içme merkezi haline getirmeye çalışıyoruz. İnşallah 1 yıl sonra metro bittiğinde İzmir’in her yerinden oraya erişilebilecek. Narlıdere’de sanayi, AVM, kamu binaları yok. Nüfusu büyük değil, hem ekonomiyi tetiklemek, hem orada yaşayanların daha hijyenik gıdaya ulaşımını sağlamak, hizmet sektörünü güçlendirmek için günübirlik turizmi, yeme-içme turizmini canlandırmaya çalışıyoruz. Kadın kooperatifi kurduk, onlara 4-5 tane yeme-içme alanı açtık. Orman tesisi yaptık orada çok güzel ürünler sunuyoruz, pideler, fırında gıdalar gibi… Mandalin Kafe yaptık sahilde, orta gelirlinin, emeklinin erişebileceği çok güzel bir hizmet işletmesi açtık. Narlıdere’de insanların 1 gününü geçirebileceği bir kent yaratmak istiyoruz. Narlıdere Metrosu çalışmaları hızlı bir şekilde devam ediyor. Büyükşehir Belediye Başkanımıza buradan teşekkür ederiz. Geçen gün son tünel kazma makinası da tünelden çıktı. Şu anda raylar döşeniyor, istasyon inşaatları devam ediyor. 7 inşaattan 4’ü Narlıdere’mizde, yaklaşık 1 yıl sonra bitecek. Aktarma istasyonu da 1 yılda devreye girerse İzmir’in her yerinden Narlıdere’ye erişim olacak. Bu bize yeni bir ufuk açacak. Biz eğer sokaklarımızı, yeme – içme alanlarımızı, Pir Sultan Abdal Parkımızı, restorasyon bölgemizi, yürüyüş, bisiklet yollarımızı tamamlarsak İzmirliler 1 gününü geçirmek için metroyla, bisikletle ya da aracıyla Narlıdere’ye gelecek. Bu hedefe hizmet eden çok önemli bir yatırım metro. Orada oturanlar için de çok büyük yatırım, şu anda İzmir’de devam eden en büyük yatırım. Hiçbir aksaklık yok, finansman sorunu yok, 1 yıla tamamlanacak” açıklamasında bulundu. 

“BÜTÇEYİ DOĞRU KULLANIYORUM, HUZURLUYUM”

Başkan Ali Engin, “Her belediyenin borcu var ama biz hiçbir zaman paramız var -yok, borcumuz var tartışmasına girmedik. Bütçemizi çok doğru kullanıyoruz, maaşlarımızı ödüyoruz, firmalara ödemelerimizi zamanında yapıyoruz. Yeni tasarladığımız projelerin bütçemize koyduğumuz karşılıklarını, kaynaklarını oluşturduk. Ben seçilirken bu işi bildiğimi, bütçeyi, finansmanı yönetebileceğimi, yeni kaynaklar bulabileceğimi, tasarruf edebileceğimi, öncelikleri doğru belirleyeceğimi, israf etmeyeceğimi vadetmiştim. Şimdi onu yapıyoruz, hiçbir sıkıntımız yok. Vatandaşa verdiğimiz sözlerin 2 katını yapıyoruz. Verdiğimiz sözlerin çoğu hayata geçti, temeli atıldı, projesi yapıldı, inşaatı devam eden var, biten var. Bir siyasetçi olarak çok huzurluyum. İzmirli bir iş insanı olarak, en başta da bir insan olarak sözlerimi yerine getirdiğim için çok huzurluyum, mutluyum. Hiç değilse görevim bittiğinde hem partime hem bana yüzde 80 oy vererek Türkiye birincisi yapan Narlıderelilere sözümü tutmuş, mahcup olmamış olacağım. Bu benim için çok kıymetli” diye konuştu. 

“KOMİTE OLUŞTURUP, HALKA OYLATACAĞIZ”

İlçedeki kentsel dönüşüm çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Engin, “2013’te riskli alan ilan edilen 43 hektarlık alana Bakanlığın bize verdiği yetkiyle 1/5000’lik ve 1/1000’lik imar planlarını yaptık. 2 buçuk yıldır çok titiz bir çalışmayla Bakanlığımızla müşterek çalışmayla planlarımız onaylandı ve askıya çıktı. İnşallah yaklaşık 18 gün sonra askıdan indiğinde artık o alanların imar sorunu kalmayacak. Sonra biz vatandaşımızla uzlaşma ve 18 uygulamasına geçeceğiz, projeleri hazırlayacağız. Vatandaşla görüşebilmemiz için projeleri hazırlamamız, adaları oluşturmamız lazım, maketleri oluşturmamız lazım. Seçimde vadettiğimiz gibi muhtarlardan, derneklerden, meclis üyelerinden oluşan bir komite oluşturup, karar ve kriterleri komiteden çıkartıp, halka oylatacağız. Ondan sonra görüşmelere başlayacağız, katılımcı bir anlayışla yürüyeceğiz. İletişim kurmadan gelin bizimle anlaşma yapın demeyeceğiz. 6306 sayılı yasayla Bakanlar Kurulu yetki almış, plan yapma yetkisini bize vermiş. Şimdi yapım işini de ya TOKİ kendisi yapacak ya da belediye. Bekliyoruz. Bakanlık ne takdir ederse, bize verirse biz yapabiliriz, hazırız. Vatandaş dönüşüm istiyor, bilgi eksikliği var, onu da gideriyoruz. Biz emrivaki yapmayacağız, belediye buradan rant elde etmeyecek, tam tersine 30 bin metrekaresini vatandaşın lehine kullanacak. Kaygılanmaya gerek yok, belediye bir şey almayacak, verecek. Küçük bir belediye, kaynağa ihtiyacı var ve elindeki kaynağı oralar yenilensin, güzelleşsin, evsiz insanların evi olsun diye kullanmak istiyor. Onun için belediyeden kuşku duyacak bir şey yok, kamu kurumu, kar hedeflemiyor. Bütün süreci vatandaşı katarak yapmayı planlıyor. Bakanlık bize yetki verirse biz böyle yapacağız, TOKİ yapsın derse, biz TOKİ’ye ancak destek olabiliriz. Takdir bakanlığımızın” dedi. 

“BÜYÜKŞEHİR’İN DESTEĞİYLE BÜYÜK PROJELERİMİZ HAYATA GEÇİYOR”

Ali Engin, “Park Ormana, İzmir’in her ilçesinden hafta sonları yoğun ilgi var.  Lavaboların, tesislerin, yeme – içme alanlarının olduğu, yeşili artırılmış bir alan. Orada ayın 16’sında Gece Yolcularının konserini yapacağız. Pir Sultan Abdal Parkımız en çok uğraştığım projelerden. Şehrin 25 yıldır konuştuğu ama maalesef imkan bulup yapamadığı bir projeydi. İmar çalışması, projeleri, mimari çalışmaları bitti. Şimdi müteahhit ihalesini yaptık ve teslim ettik. Sanıyorum Büyükşehir Belediyesi’nden de işbirliği protokolümüz geçecek. Buradan Büyükşehir Belediye Başkanımıza da tekrar teşekkür ederim, bu park pandemiye rağmen onun da desteğiyle hayata geçecek. Yaklaşık 25 bin metrekare, şehrin ana caddesine cepheli, bodrumunda 100 araçlık otoparkı, çay bahçesi, yürüyüş yolu, bisiklet yolu, çok amaçlı salonu olan bir peyzaj alanına dönüşecek. Şehrin tam meydanı, turistik alanı olacak. İnşallah Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce Sayın Genel Başkanımızı davet ederek burayı ve Yukarıköy projelerimizi, bu 2 büyük projemizi İzmir’imize kazandıracağız” diye konuştu.