Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, GÜNDEME BAKIŞ'a bayrama özel açıklamalar yaptı. Çocukluk yıllarını anlatan Engin, siyasete olan ilgisinin çok küçük yaşlarda başladığını kaydetti. Ailesinin de politik bir aile olduğunu belirten Engin, "Rahmetli babam Köy Enstitüsünde öğretmendi. Çocukluğumuzdan beri politik bir ailede büyüdük. Babam da Cumhuriyet değerlerine bağlı, ilerici, aydın bir insandı. Biz de aslında CHP'ye olan tutku çocukluk ve gençlik yıllarımızda başladı. Biz sol örgütlerden ziyade yaşımız gereği, bizden öncekiler daha sol fraksiyonlara meyil etmişler, bizim ise CHP, altı ok meylimiz vardı. Benim lise yıllarım böyle geçti. İzmir'e üniversite okumaya geldim, İzmir'de Bornova ve Karşıyaka'da CHP örgütü ile oldum. 90'lı yıllardan sonra ise yönetici oldum" dedi.  

"GEÇİCİ CHP'Lİ DEĞİLİZ"

1999 seçimlerinde partinin baraj altında kaldığı yıllarda, herkesin partiden kaçtığını ancak kendisinin aktif görevler aldığını anlatan Ali Engin, "1999'da parti baraj altında kaldığında, herkes partiden kaçarken biz ilçe yönetiminde, il yönetiminde görev yaptık. Ben il başkan yardımcısı, il yöneticisi, ilçe sekreteri, yıllarca kurultay delegeliği yaptım. 3 yıl il başkanlığı yaptım, ardından milletvekili adaylığı sürecim oldu. Belediye başkanı oldum. Özetle aslında çocukluğumdan beri bu kültürün, bu ortamın içinde ve içselleştirmiş durumdayım. Geçici, konjonktürel CHP'li değiliz. Parti barajın altında kaldığında, 1999 yılında biz ilçe ve il yöneticisiydik İzmir'de. Parti o günlerden bugünlere geldi" ifadelerini kullandı. 

"CHP YÜZDELERE HAPSEDİLEMEZ"

CHP'nin yüzde 15'lerle sınırlandırılamayacağının altını çizen Başkan Engin, "Ben siyasete girdiğimden beri gerek aile değerlerim gerekse de pozitif kişiliğim, iş dünyasından gelmemin de etkisiyle daha çok uzlaşma kültürü, empati yapabilmeyi benimsedim. Siyaset ve iş yaşamımda sadece CHP'ye oy verenleri değil toplumun diğer kesimlerini de yakından tanıma fırsatı buldum. Bu açıdan siyasete girdiğimizden beri şunu sorguladık; CHP yüzde 15'e yüzde 20'ye hapsedilemez. Atatürk yüzde 15'e hapsedilemez. Ülkemizin kurucusu Atatürk. Laiklik, dindarlar dahil herkese lazım. İnanç baskısı, otoriter bir anlayış hem laiklik bu yönden kolaylaştırıcı hem de demokrasi herkes için lazım. Bu değerleri nüfusun sadece yüzde 10'unun, 15'inin gibi göstermek Atatürk'e de, laikliği de, demokrasiye de yazık. Ben hep bunu savunmuşumdur, çünkü toplumu da tanıdığım için" açıklamasında bulundu.

"KILIÇDAROĞLU, TÜRKİYE'NİN ÖNÜNE ÖZLENEN SEÇENEĞİ KOYUYOR"

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun partinin başına geçmesiyle birlikte CHP'nin çok daha geniş kesimlerle bütünleştiğini aktaran Engin, "Nihayet Sayın Genel Başkanımız, parti genel başkanı olduktan sonra bunun farkında olarak CHP'yi geniş toplum kesimlerine açtı. Üniversitelere baş örtülü girilebileceğini ilan etti. O günden beri Türkiye'de başörtüsü sorunu yok. Yani bu sorun kendiliğinden, kavgasız, gürültüsüz, para harcamadan çözüldü. Kızlarımız daha fazla bir bedel ödemeden çözüldü. Çok iyi oldu. Şimdi artık sıra Türkiye'nin diğer sorunlarında. Temel insan hakları, herkesin kanunlar önünde eşit olması, zenginlikten, ülkenin ürettiği değerden ortak pay alması, meslek sahibi olması, saygın Türkiye Cumhuriyeti'nin yurttaşı olması, kendi ana dilini, inancını, kültürünü yaşayabilmesi, insanların inançlarından, kökenlerinden, dillerinden dolayı dışlanmadığı, devlet kadrolarının buna göre tanzim edilmediği bir Türkiye'yi özlüyoruz. Hukukun üstün olduğu, güçlülerin güçlü olmadığı bir ülke özlüyoruz ve bunun için siyaset yapıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi de bu noktada büyük bir çaba gösteriyor. Bizim gibi düşünmeyen partilerle, sosyal kesimlerle işbirliği yapıyor. İttifaklar kuruyor, dolayısıyla Türkiye'nin önüne aslında yıllardır özlediğimiz bir seçenek koyuyor Cumhuriyet Halk Partisi, Genel Başkanı, Genel Başkan Yardımcıları, MYK üyelerimiz, milletvekillerimiz" diye konuştu. 

"CHP'YE BÜYÜK TEVECCÜH VAR"

CHP'nin halktan büyük teveccüh gördüğünü dile getiren Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, "Milletvekillerimiz 81 ili geziyor. Belediyelerimiz insan ayırmadan hizmet üretiyor. Küçük bütçelerle, az yetkilerle büyük işler başarmaya çalışıyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi kurucu parti olması nedeniyle hakikaten büyük teveccüh görüyor. İnsanlar doğrudan oy vermeseler bile anketlerde görünüyor, herkesin ikinci derecede oy vermek istediği, tehdit görmediği bir parti. Türkiye'nin ve partinin bu noktaya gelmesi çok sağlıklı bir şey" dedi. 

"SİYASİ GEÇMİŞ ÖNEMLİ"

Belediye Başkanlığında siyasi geçmişin önemli olduğuna ve birçok katkı sağladığına dikkat çeken Engin, "Siyasi geçmişin belediye başkanlığına çok büyük katkısı var. Biraz önce bahsettiğim toplumu tanıma, insanlar arasında ayrım yapmama, insanlara eşit yaklaşma, belediyelerin bir kamu kurumu olduğunu, toplumun yüzde 100'ünden topladığımız vergilerle burayı yönettiğimizin her an farkında olmamızı sağlıyor. Siyasetteki, il başkanlığındaki ve iş yaşamındaki tecrübeyi belediye imkanlarını daha rasyonel kullanmayı, elimizdeki imkanları, kaynakları daha iyi harekete geçirmeyi, kentin önceliklerin doğru belirlenmesi ve diğer kurumlarla işbirliği yapmayı hükümetle, kaymakamlıkla, Büyükşehir ile diğer Bakanlıklarla daha iyi bir işbirliği yapmayı sağladı bize" açıklamasında bulundu. 

"ÖNCELİĞİMİZ TEMİZLİK"

Görevde bulunduğu 3 yıl içinde önceliğini ilçe sokak, park ve bahçelerinin temiz ve aydınlık olmasına verdiğini anlatan Engin, "Bir ilçe belediyesinin öncelikli olarak yapması gereken ilçenin temizliği, şehrin sokaklarının temiz olması, parklarının, bahçelerinin temiz olmasıdır. Dolayısıyla belediyede bürokratik işlerin hızlandırılması, kadrolarının organize edilmesidir. Biz bunlardan başladık. Projeler ikinci aşamadaydı, 'Önce sokaklarımız temiz olacak, aydınlık olacak' dedik, belediyeye gelen insanların işlerinin çözülmesi konusunda personelin eğitilmesini yaptık. Arkasından projelerimizi hayata geçirmeye başladık, şimdi 100 evi restore ediyoruz. Tarihe, geçmişe duyduğumuz saygı ve ekonomik olarak ilçemize katacağı katma değeri düşünerek... Yayalaştırılmış sokaklar yaptık, Park Orman Narlıdere tesisini yaptık. Vatandaşımızın çok ucuz ve kaliteli hizmet alması için deniz kenarında Mandalin kafe yaptık. Bisiklet yolları yaptık, yürüyüş yolları yaptık, kadın kooperatifi kurduk. 5'e yakın kreş kuruyoruz, yüzlerce çocuğumuza okul öncesi eğitim veriyoruz. Binlerce insana kültür sanat kursu veriyoruz. Senfoni orkestrası kurduk, AKM'yi yeniledik, resim galerileri yaptık. Kültür sanat faaliyetlerine yoğunlaştık. Yat limanı yapacağız, deniz tesisleri yapacağız. Belediye binamızı genişletiyoruz, zeminde bin 500 metrekarelik, vatandaşlarımızın daha iyi hizmet alabileceği yeni bir alan yaratıyoruz" diye konuştu. 

"KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ UZLAŞI İLE ÇÖZECEĞİZ"

İlçedeki kentsel dönüşüm çalışmalarına yönelik bilgi veren Engin, "2013 yılında riskli alan ilan edilen 4 mahalleyi kapsayan yaklaşık 43 hektarlık alanda kentsel dönüşüm imar planlarını bitirdik. 1/1000'lik imar planlarımız askıdan indi. Şimdi hukuki bir itiraz var, dava süreci var, onu bekliyoruz. Dava sonucuna göre işi hızlandıracağız ve toplumun uzlaşısıyla dönüşümü sağlayacağız. Uzlaşmayla yeni, modern konutlar ve mahalleler yaratacağız. Hedefimiz bu. Dava sürecine göre mahallelerde uzlaşma bürolarımızı, komitelerimizi, bölüşüm anlayışımızı vatandaşa oylatacağız. 1.7 emsal verildi, emsal ile ilgili bir sorun yok, katla ilgili de bir sorun yok çünkü 6 kat oldu, eğimli araziler. Emsalle ilgili daha önce etraftaki parsellere verilen imar oranı yüzde 1, yani neredeyse oranın 2 katı emsal verildi. Bunu sosyal boyutu düşünerek yaptık, evi olmayanlar da ev sahibi olsun diye düşünerek verildi. Bir iletişimsizlik, bir tedirginlik olabilir. Biz sabırla, inatla uzlaşmayla bu işi çözeceğimize inanıyoruz" ifadelerini kullandı. 

"DÖNÜŞÜMDE KOOPERATİF MODELİNİ DOĞRU BULUYORUM"

İZBETON'un kooperatifleşme yöntemiyle yaptığı kentsel dönüşümün hatırlatılması üzerine konuşan Engin, "Maalesef ekonomik olarak Cumhuriyet tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşıyoruz. Demir, beton fiyatlarında, inşaat girdilerinde yüzde 300'lere varan artışlar oldu. Dolayısıyla müteahhitlik sektörü o bölgelerde inşaat yapmayı ticari olarak uygun bulmuyor. Teklifler gelmedi yıllar boyu. Büyükşehir de İZBETON'un güvencesinde kooperatif kurarak, iş insanlarını oraya üye yaparak vatandaşın haklarını, oradaki toprak sahiplerinin haklarını koruyarak binaları yaptırıyor. Hem maliyet düşecek, hem finansman sağlanacak. 500 insanın katkısıyla o binalar yapılacak. İzmir'de yeni bir model, ben başarılı olacağına inanıyorum. Hem elde edilecek bir artı değer olursa, bu üyelere ve hak sahiplerine gidecek. Normal zamanda olsa belki müteahhitlerin yapması tercih edilebilir ama normal bir zaman değil, ekonomik krizin ne zaman sona ereceği de belli değil. Zaten Aktepe Emrez, Örnekköy, Kahramanlar Roman Mahallesi zaten gecikilen yerler, bunların artık o modelle değil, kooperatif modeliyle, geçiş döneminde yapılmasının çok doğru olduğuna inanıyorum" dedi. Engin, AK Parti tarafından sürecin yargıya taşınmasına yönelik ise, "Ben hukuken bir sorun olduğuna inanmıyorum yanıtını verdi. 

"İLETİŞİM VERGİSİNDEN PAY İSTİYORUZ"

"Bakanlıklarda bekleyen projeleriniz var mı, iktidar tarafından engellendiğinizi düşünüyor musunuz" sorusunu yanıtlayan Başkan Ali Engin, "Bizim kentsel dönüşüm, yat limanı, Yukarıköy projemiz ve birçok projemize bakanlıklar, valilik destek oluyor. Bekleyen bir projemiz yok. Bundan da teşekkür ederim ama genel olarak yerel yönetimler olarak bu AK Partili, MHP'li, HDP'li belediyeler açısından da böyle, bu gelirlerle kentlerin sorunları çözülmüyor. Bu yetkilerle de çözülemiyor. Biz aylarca, yıllarca Ankara'dan neden onay bekleyelim. Bunlar yerelleştirilebilir hem yetki açısından hem kaynak açısından. Mesela biz İletişim Vergisinden pay istiyoruz, her araç başı için ilçelere de pay verilsin, çünkü o araçlar bizim yollarımızı kullanıyor ve bozuyor. Özetle birçok alanda gelirimizin artmasını istiyoruz. Geçmiş borçlarımızdan dolayı da bir af istiyoruz. Her belediyenin devlete olan kamu borçlarının en azından 1 defaya mahsus affedilmesini istiyoruz" dedi. 

"DENİZ YÜCEL'İ YAKINDAN TAKİP EDİYORUM"

Geçmiş yıllarda il başkanlığı da yapan Ali Engin, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in çalışmalarını yakından takip ettiğini belirterek, "Deniz Yücel, ben il başkanıyken Büyükşehir Meclis Üyesi oldu. Orada bizim grubumuzun sözcüsü oldu. Başarılı bir meclis üyeliği yaptı, başarılı bir hukukçu, o da aileden CHP'li. Bu kültürden gelen bir insan yani CHP'nin düşüncesini, ilkelerini o da bizim gibi içselleştiren biri. Yeterince tecrübe sahibi de oldu, 2 dönem il başkanlığı yaptı genç yaşta. Partiyi iyi temsil ettiğine inanıyorum. Yeni bir il binası kazandırdı İzmir'e. Barışçı, uzlaşmacı bir kişiliği var, genç olmasının, iyi bir hukukçu olmasının da partiye kattığı önemli bir değer var. Ben Deniz Yücel'in çalışmalarını yakından takip ediyorum ve başarılı buluyorum" ifadelerini kullandı. 

"SOYER'İN KİŞİLİĞİNDE ÖTEKİLEŞTİRME YOK"

Cumhur İttifakı tarafından yapılan "İzmir Büyükşehir Belediyesi ayrımcılık yapıyor" iddialarını da değerlendiren Engin, "Narlıdere, Büyükşehir'den yeterli desteği alıyor mu" sorusunu yanıtlayarak, "Bugün İzmir'in en büyük yatırımı Narlıdere'ye yapılıyor. Narlıdere metrosu 1 yıl sonra bitecek. Pir Sultan Abdal Parkı yapıyoruz 25 bin metrekare, yaklaşık 70 milyona mal olacak, bunun yüzde 75'ini Büyükşehir Belediyemiz verecek. İZSU'nun yaptığı çalışmalar var, ana arterlerdeki asfalt çalışmaları var. Biz bugüne kadar Büyükşehir ile çok koordineli, uyumlu çalışma yaptık. Engel hiç görmedik, destek gördük. Ben inanıyorum ki her ilçeye yapıyor. Bergama, Kınık, Kiraz'a yatırımlar yapıyor, köylülere destek veriyor, ova yollarını yapıyor. CHP ya da AKP demiyor, bütün köylüye destek oluyor. Ben eleştirilere katılmıyorum, Tunç (Soyer) Bey'i tanıyan herkes bilir, zaten kendi kişiliğinde de ötekileştirici bir tutumu yok. Narlıdere'ye gerekli desteği yapıyor" dedi. 

"METRO ÇALIŞMASI HİÇ DURMADI"

İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal'ın, "Narlıdere Metrosu inşaatı durdu" iddiasının hatırlatılması üzerine, "Hiç durmadı, şu anda da devam ediyor, hızla devam ediyor. İnşallah 1 yıl sonra bitecek" diye yanıt verdi. 

"REKOR OYLA BAŞKAN OLMAK SORUMLULUĞUMU ARTIRDI"

Yerel seçimlerde Türkiye genelinde en yüksek oyu alarak başkanlık koltuğuna oturan Engin, yapılan memnuniyet anketlerinde de yüksek puan almaya devam ediyor. Bunun kendisine önemli bir sorumluluk verdiğini anlatan Engin, "Ben sokakta da bunu gözlemliyorum. Kendi yaptırdığımız anketlerde de bunu görüyorum. Tabi vatandaşın mutlaka eksik gördüğü şeyler vardır ama büyük bir memnuniyet olduğunu söyleyebilirim. Yerel seçimlerde benim il başkanlığı yapmış olmam, iyi bir seçim kampanyası yürütmem, örgütü bir araya toparlama kapasitemiz çok yüksek bir oy sağladı bize, Yüzde 80 ile Türkiye'de bir belediyenin aldığı  en yüksek oyu aldık. Büyük bir gurur ve onur benim için hem de büyük bir sorumluluk. O sorumluluğu son görevimin sonuna kadar taşıyacağım" dedi.