Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Milliyetçi Hareket Partisi İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, GÜNDEME BAKIŞ’a özel açıklamalarda bulundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, belediyelere verdiği emsal artışı talimatını değerlendiren Şahin, “CHP Genel Başkanı uyanmış, depremden 11 ay sonra İzmir’e gelmiş, çözüm önerisinde bulunuyor. Adama 11 aydır neredeydin kardeşim demezler mi? Türk Milleti evleri yaptı, 1 ay sonra teslim başlıyor. 30 gün sonra insanlar evlerini teslim alacaklar ama siz gelmiş ‘insanlar emsal artışı alacaklar’ diyorsunuz. Yılbaşına kadar 5 bin konutun tamamı bitecek. Biz de vatandaşımızın lehine, hayrına olacak bir kararın verilmesine, yapılmasına destek oluruz ama neden 11 ay önce, 21 ay önce, 51 ay önce gelip de buraya, 30 yıldır yönettikleri İzmir’de kentsel dönüşümü başlatmamışlar. İzmir’in yüzde 70’i gecekondu, yüzde 70’i değişmesi, düzenlenmesi gereken yapılardan, sağlam olmayan yapılardan oluşuyor. Neden bu çalışmaları yapmamışlar, deprem olmadan önce neden yapmamışlar. Deprem olmuş şimdi gelmiş neden tribüne yönelik bir açıklama yapmış” dedi. 

“EMSAL ARTIŞI İZMİR GENELİNİ KAPSAMALI”

MHP’li Şahin, deprem gerçeğine dikkat çekerek, emsal artışının tüm İzmir’i kapsaması gerektiğini söyledi. Şahin, “Emsal artışı İzmir geneline verilmeli, Bayraklı’daki evler zarar gördü de Karşıyaka’daki, Buca’daki, Bornova’daki evler görmedi mi? Bayraklı ile Bornova iç içe” diye konuştu. Şahin, İzmir’in altyapısının emsal artışını kaldırıp kaldırmayacağının ve TMMOB’un yorumunun sorulması üzerine ise, “Bunu düşünecek olanlar, bu kararı verenler. Bu teknik bir konu, ben teknik bir konuya yorum yapamam. CHP’nin Genel Başkanı böyle bir şey diyorsa, bunun teknik altyapısını da hazırlayarak söylemiştir umarım, dilerim tribüne yönelik bir şey değildir. Odalara da Kemal Kılıçdaroğlu cevap versin, onları aşabileceklerini sanmıyorum. Emsal artışı olmadan kentsel dönüşüm şu anda zor. İzmir’in yüzde 70’inin dönüşüme girmesi gerekiyor. Bu problem parçalar halinde değil bütün olarak çözülmelidir” yanıtını verdi. 

“CHP’Lİ VEKİLLER KENDİ SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRSİN”

CHP İzmir Milletvekilleri Ednan Arslan, Mahir Polat, Atila Sertel, Kamil Okyay Sındır ve Bedri Serter’in “vatandaş sandık istiyor” açıklamasını değerlendiren Şahin, “Saha çalışmaları yapmışlarsa eğer, bizim milletvekillerimiz ve biz de saha çalışmaları yaptık. Çiftçilerimiz, esnafımız, vatandaşımız kentin yolundan, suyundan, sokakların düzgün olmamasından, trafik probleminden, yerel hizmetlerinden rahatsız. Onlar bunları bir çözsünler, zamanı geldiğinde biz seçimi yaparız. İnsanımız yerel hizmetlerden rahatsız. Kovid sürecinden geçtik, esnafımız 2 yıldır kapalı, insanımızın sıkıntıda olduğunu, çalışamadığını, gelir elde edemediğini biz biliyoruz. Ama bunların ötesinde vatandaşımız daha çok yerel hizmet alayışından rahatsız. Onlar önce kendi sorumluluk alanlarındaki problemleri çözsünler, seçim zamanı geldiğinde yapılacak zaten merak etmesinler. Seçimin tarihi, zamanı belli. Okyanus ötesinden gelen üflemelerle Türkiye’de başka bir gündem yaratılmaya çalışılıyor. Başka şeyler söylenmeye çalışılıyor. Allah hayırlısını versin. Türk milleti büyük bir millet, Türk devleti büyük bir devlet. Böyle şeylere pabuç bırakacak millet ve devlet değil” ifadelerini kullandı. 

“NEDEN YUNANCA İSİM”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e yönelik kullanılan sert üsluptan İzmirlilerin rahatsız olmadığını belirten Şahin, “Yumuşak eleştiri mi yapalım? Sert eleştiri yapmayalım da… İzmir’e, İzmirliye yaptıklarından sonra yumuşak eleştiri mi yapalım, tabi ki sert eleştiri yapacağız” dedi. MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu’nun, Başkan Soyer’e “Yunan vatandaşı ol” sözlerinden dolayı dava açtığının hatırlatılması üzerine konuşan Şahin, “Dava açmak insanların özgür iradesi, açabilir. Biz, Sayın Tunç Soyer İzmir’de Pazar açtı adını Pagos koydu, gemi getirdi adını bilmem ne koyalım dedi, Agememnon, Homeros, Porta isimlerini koydu. Kıbrıs’ı Kıbrıslılar yönetsin dedi. Pagos Yunanca o bölgenin adı. Bin yıllık Türk İzmir’e siz Agamemnon, Pagos, Porta derseniz bizim nasıl cevap vermemizi beklersiniz. Biz bundan rahatsız oluyoruz, İzmirli bundan rahatsız oluyor. Bir Pazar yerine, yerel üreticilerin mal satması için yaptığın yerin adını Pagos koyuyorsun. Bu senin hangi duyularını tatmin ediyor, Yunanca isim vermek. Yunanistan’da Pazar yerine Türk ismi verirler mi, biz niye öyle bir şey yapıyoruz. Biz buna tepki gösteriyoruz, rahatsız oluyoruz” dedi. 

CHP’YE OY ÇIKMAYAN KÖYLERE YOL YAPILMIYOR”

Muhtarlarla haftalık toplantılar yaptığını aktaran Veysel Şahin, “Muhtarlarımızla bir araya geliyoruz, taleplerini dinliyoruz. Devlet Su İşleri, Milli Eğitim Müdürlüğü gibi yani hemen çözülebilecek olanları çözüyoruz, çözülemeyecek olanları milletvekillerimiz meclise götürecekler, orada dile getirecekler. Köylünün genellikle yol, su, elektrik problemi var. Vatandaş, ‘CHP’ye oy çıkmayan köylere yol yapılmıyor’ diyor” açıklamasında bulundu. “

“BARAJ SORUNUMUZ YOK”

MHP’li Şahin, seçim barajının aşağıya çekilmesini, “MHP’nin baraj sorunu yok. CHP’nin en son seçimlerde aldığı oy yüzde 22, Meral Akşener’in aldığı oy yüzde 7. Bunlar bunu unutuyorlar, MHP barajı düşürür mü diyorlar. Milliyetçi Hareket Partisi böyle bir önerge verdi ama bu toplumun 20 senedir ısrar ettiği bir konuydu. Özellikle sol kesim bunu 20 yıldır istiyordu. Biz de destek olmak amacıyla onlara yardım ettik. Milliyetçi Hareket Partisi’nin baraj problemi var diyenler, bize 1999 yılında biz yüzde 18.75 oy aldığımızda MHP’nin 5 buçuk, yüzde 13 aldığımızda yüzde 5, 12 aldığımızda 6 diyorlardı. Araştırma şirketlerinin 30 yıldır bize layık gördükleri, olmamızı istedikleri yarımız bile değil. Şimdi de öyle diyorlar, demeye devam etsinler. Bizim oy oranımız Türkiye genelinde yüzde 20, asla baraj sorunumuz yok” sözleriyle değerlendirdi. 

“PARTİMİZE TALEP ÇOK YÜKSEK”

İzmir genelinde MHP’ye olan ilgi ve alakanın çok yoğun olduğunu dile getiren İl Başkanı Veysel Şahin, “Çok yüksek. İzmir’de Milliyetçi Hareket Partisi’ne insanımızın gösterdiği ilgiden alakadan çok memnunum, çok mutluyum. Üye sayımızda çok yoğun bir artış var. İlçelerimizde çalışmalarımız devam ediyor. Yüksek oranda üye artışımız var. Halkımızın bize gösterdiği tavırdan çok memnunuz” diye konuştu. 

“ÇİRKİN BULUYORUM”

Muharrem İnce’nin kurduğu Memleket Hareketi’nin İzmir’e etkisini değerlendiren Şahin, “Türkiye’de 105 tane parti var. Parti kurulabiliyor, fazlalaşmasında bir mahsur yok. Cüneyt Oğuz ile tanışmadım. Ben çalışmalarımı diğer partiler üzerinden yapmıyorum. Takip de etmiyorum. CHP ve İP’in yaptığı siyaseti doğru bulmuyorum. HDP ile birlikte, birlik olup Kürt sorununu biz çözeceğiz diyen CHP, Türkiye Akdeniz’den agresif politikalar üretiyor diyen CHP’ye, HDP meşru bir partidir diyen İP’e, keşke Demirtaş Cumhurbaşkanı olsa diyen CHP’yi normal bulmuyorum, eleştiriyorum, geriliyorum, sinirleniyorum. Yaptıkları siyaseti Türk milletinin hak ettiği bir siyaset olarak görmüyorum. Atatürk’ün kurduğu bir partinin, Milliyetçi olduğunu söyleyen bir partinin, Genel Başkanlarının ve güttükleri siyasetin bugün çıkıp da PKK meşru bilmem nedir, çözüm mecliste, dağda, orada burada gibi, Kürt kardeşlerimizi problem olarak gösterenlerin kendileri problemdir. Biz Kürt ile bir problemimizin olmadığını, böyle bir problemin de bulunmadığını iddia ediyoruz. Okyanus ötesinden bir işaretle suni gündemler. İçişleri Bakanlığı, ‘Türkiye’deki PKK’lı sayısı 200’ün altına düştü’ diye açıklama yapmasının ertesi günü ‘Kürt sorununu biz çözeceğiz’ diyen Atatürk’ün kurduğu CHP’nin genel başkanını ayıplıyorum, destekleyen İP’i, Milliyetçi olduklarını iddia eden, Ülkücülüklerini yaşayamadıkları için başka partilere gittiklerini açıklayanları yanlış buluyorum, abes buluyorum, çirkin buluyorum” dedi. 

“7 MİLYARLIK YATIRIMI ARIYORUM”

Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin’in, Tunç Soyer’in çalışmalarını takdir ettiğinin hatırlatılması üzerine konuşan Şahin, “Biz iyiye iyi, güzele güzel, yanlışa yanlış deriz. 4 buçuk milyon İzmirli için devletin belediyeye verdiği bir ödenek var. Bu ödeneklerin çoğunun yanlış yere harcandığını düşünüyoruz. Arada da doğru yere harcıyorsa bizim paramız, babasının parasını harcamıyor. Aliağa’nın çalışmalarını görülmeye değer görüyorum. Diğer belediye başkanlarımıza da Aliağa’yı dolaşmalarını tavsiye ediyorum. Aliağa’da 10 yılda meydana gelen değişikliği herkesin görmesini istiyorum. Son 5 yılda İzmir’de Büyükşehir belediyesinin yaptığı ne gördünüz? Otobüs duraklarına 7 milyarlık yatırım yaptık demiş. 7 milyarlık İzmir’de ne yapıldı körfez mi temizlendi, kentsel dönüşüm mü başladı, trafik mi rahatladı, vatandaş için ne yaptılar da 7 milyar harcadılar, ben bunu arıyorum. 1999 yılından bu yana Hatay metrosu Balçova’ya 5 kilometrelik hat 13 yılda yapıldı. Balçova’dan Narlıdere yapılıyor şimdi, kaç yıl kaç kilometre diye sorarlar adama. Yapılmayacak mı metro, yapılmazsa Türk devletinin ödediği bilmem kaç lirayı ne yaptın diye sormazlar mı adama, tabi ki bir şey yapılacak. Yapılacak da yaptığın şey 5 kilometre ve kaç yıldır devam ediyor. Biz buna bakıyoruz yani şehrin büyümesiyle doğru orantılı olması gerekirdi. 99’dan bu yana yapılan metronun tamamı Hatay ve Narlıdere arası, halbuki Buca Metrosu yapılıp bitirilmeliydi. Her yere gitmeliydi metro, üstgeçitler yapılmalıydı. 1 yıl sonra İzmir’de trafiğin ne hale geleceğini ben hayal edemiyorum. Ara sokaklarda bile trafik ana baba günü. Bu millet ne yapacak? Bizim söylediğimiz budur” dedi. 

“2023 HEDEFİMİZ İZMİR’DEN 10 MİLLETVEKİLİ”

2023 hedefleri doğrultusunda çalıştıklarını aktaran Şahin, “Uzunca bir zaman pandemi nedeniyle çalışmalarımızı dar bir çerçevede yapmak zorunda kalmıştık. Şu anda ilçelerimizi dolaşıyoruz. 2023 seçimlerine kadar teşkilatımızı canlandırma çalışmaları yapıyoruz. Yoğun bir şekilde çalışıyoruz. 2023’te İzmir’den 5’er milletvekili çıkarma hedefimiz var. İzmirlilerin kapılarını çalacağız, İzmirlilerin bizi tercih etmesini istiyoruz” açıklamasında bulundu. 

“SOYER, İZMİR’E İZMİRLİ GİBİ BAKSIN”

İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bulunan meslek fabrikası binasının devrine ilişkin açıklamada bulunan Veysel Şahin, “Meslek fabrikası binası, Adıgüzel Eğitim ve Kültür Vakfı’na devrediliyor. Eskiden DGM binası olarak kullanılıyordu, şimdi meslek fabrikası olarak kullanılan tarihi bina bir İstanbul vakfına 30 yıllığına verilmiş. Büyükşehir Belediye Başkanına ne diyeyim ben şimdi, kızınca kızdı diyorsunuz. İzmir’de vakıf mı yoktu, üniversite mi yoktu? İzmir’in güzide üniversiteleri var, bizim üniversitelerimize verilseydi ne olurdu? İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız bir İzmirli gibi bakmıyor hadiselere, İzmir’e İzmirli gibi bakmıyor, İzmir’e hor bakıyor. İzmir’in esnafına, üniversitesine, halkına düzgün bakmasını, İzmirli gibi bakmasını rica ediyorum” dedi.