Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin 4 çocuk babası, 3 kızını evlendirmiş, torunlarını seviyor. Şahin, “Eşim Hayriye Hanım, Oğlum Devlet Batuhan, 83 yaşında annem Hikmet Hanım, 101 yaşında kayınvalidem Feride Hanım ile birlikte yaşıyoruz. Biz kalabalık bir aileyiz” diyor.

40 YILI GERİDE BIRAKTILAR

Geçtiğimiz Kasım ayında evliliklerinin 40’ıncı yılını kutlayan Şahin çifti nasıl tanıştıklarını, birbirlerini gördüklerinde neler hissettiklerini anlatırken zaman zaman terliyor, zaman zaman gülüyor. Her daim samimi, içten konuşmalarıyla dikkat çeken İl Başkanı Şahin zaman buldukça tavuk besliyor, mutfakta eşine yardım ediyor. Siyaseti yakından takip eden Hayriye Şahin ise eşi Veysel Şahin’i “Tam bir Türk erkeği” olarak tanımlıyor. “Evlendiği günden itibaren Milliyetçi Hareket Partisi önceliği oldu ardından ben geldim” diyor Hayriye Şahin ve ekliyor, “Tanıdığım günden beri böyle ama bizi de ihmal etmez, çok yoğun bir dönemi olduğu halde evlilik yıldönümümüzde baş başa yemeğe çıktık. Şu an yepyeni bir heyecanımız var. Yeni il binamızın açılışını büyük bir heyecan ve mutlulukla bekliyoruz” diyor.

Ev hayatından başlayalım isterseniz… Kalabalık bir ailesiniz yanılmıyorsan?

Veysel Şahin: 4 çocuğumuz var. 3 kız 1 erkek. Kızlar evli. Oğlumuz Devlet Batuhan Şahin bizimler birlikte. 2 annemiz de kış aylarında burada bizimle, yaz aylarında memleketimiz Sungurlu’da kalıyorlar. Benim annem 83 yaşında, kayınvalidem 101 yaşında. Abdest alıp, namazlarını kılarlar. Sabah ezan saatinde kalkarlar. Annem genelde evde örgü örerek zaman geçirir. Biz 1979 senesinde evlendik. Ben 19 yaşındaydım, eşim Hayriye Hanım 18 yaşındaydı. Biz görücü usulüyle evlendik. İyi ki de evlenmişiz. Ben zor bir adamım yani etrafımdaki herkes öyle söylüyor. Sağ olsun eşimle bir sıkıntımız yok, bugüne kadar hiç yaşamadık. İyi ki benim eşim diyorum.

Görücü usulüne kim vesile oldu?

Veysel Şahin: Annelerimiz bizi birbirimize uygun gördüler.

Anneleriniz arkadaş mıydı?

Hayriye Şahin: Tam olarak görücü usulü de değil aslında. Biz birbirimizi bilen insanlardık.

Veysel Şahin: Biliyorduk ama bir flört, görüşme gibi bir durumumuz olmadı. Annelerimiz uygun gördü, anlaştı.

Anneleriniz sizi birbirinize uygun gördüğünde siz neler hissettiniz?

Veysel Şahin: Bizler köylü çocuğuyuz. Şükürler olsun ki köylü çocuğuyuz. Bunu yermek amacıyla değil övmek amacıyla söylüyorum. Yani Mars’ı görüp, Mars’a aşık olarak bize isim koyacak bir ailemiz yoktu. Türk örf, adeti ananesine birebir bağlı, bulunduğu ilçeye, ile, insanlara faydalı olmak, devletine faydalı olmak amacında olan ailelerimiz vardı. Bizler de büyüklerimizin sözüne hürmet eder, karşı gelmezdik. Hala da öyleyiz. Ama o zamanlar şartlar çok daha farklıydı. Şimdiki nesle söylesek siz bunu hayal edemezsiniz dahi, bizim gençlik dönemimizdeki şartlar çok değişikti. Şimdi mi iyi, o zaman mı iyiydi diye düşünüyorum bazen. Bana kalırsa o zaman iyiydi. Her şeyin farklı bir değeri vardı. Şimdi bazı şeylerin önemi kalmadı maalesef.

Evlilik konusu gündeme geldiğinde hissettiğiniz duygunun adı neydi?

Veysel Şahin: İyi duygular hissettim. Çok iyi duygulardı. Terledik efendim, buradan çıkabilir miyiz? (gülüyor)

Peki Veysel Şahin ile evleneceğinizi duyduğunuzda siz neler hissettiniz?

Hayriye Şahin: Biz yetişme tarzımızdan dolayı annemiz, babamız bizim için neyi uygun görürse biz kabul ederdik. Bu şekilde yetiştik. Her şey güzel oldu. Bu sene 40’ıncı senemizi kutladık.

Evlilik yıldönümü tarihiniz nedir?

Veysel Şahin: 5 Kasım’da evlendik.

Hayriye Şahin: Veysel Bey’in çok yoğun bir dönemiydi, ona rağmen evlilik yıldönümümüzü kutladık.

Peki nasıl kutladınız?

Hayriye Şahin: Baş başa yemeğe giderek kutladık. Zamanımız çok fazla olmuyor. Veysel Bey çok yoğun çalışıyor, yine de bize de zaman ayırıyor. İyi geçiyor günlerimiz. Biz kalabalık bir aileyiz. Zaman bulduğumuzda birlikte vakit geçirebileceğimiz bize iyi geliyor.

Veysel Şahin evde nasıl bir insan?

Hayriye Şahin: Sıradan bir Türk erkeğidir kendisi. Çocuklarımız, torunlarımız, damatlarımız var. Bu tabloda Veysel Bey ne yapması gerekiyorsa onu, ben ne yapmam gerekiyorsa onu yaparım. Doğaçlama yaşıyoruz biraz da. Tam bir Türk ailesiyiz. Atalarımızdan gördüklerimizi devam ettiriyoruz. İnsan birbirini tanıyınca iyi anlaşıyor. Birbirimizden fikir alıyoruz. Mesela yemek konusunda “Bugün birlikte ne yapalım” diye soruyoruz birbirimize.

Veysel Şahin’in en sevdiği yemek nedir?

Hayriye Şahin: Bulgur pilavı, et yemeklerini sever.

Evde siyaset konuşur musunuz?

Hayriye Şahin: Evde birlikte haberleri seyrederiz. Üstüne istişarede bulunuruz. Hatta ben günün gelişmelerini takip edemediğimde, haber bültenlerini izleyemediğimde rahatsız olurum. Evde siyaset konuşur, fikirlerimizi paylaşırız.

Veysel Şahin’i bir il başkanı olarak başarılı buluyor musunuz?

Hayriye Şahin: Evet çok başarılı buluyorum. Kendisi il başkanı değilken de çok çalışıyordu. Her zaman Milliyetçi Hareket Partisi için çalıştı. Onu tanıdığımdan günden bu yana Milliyetçi Hareket Partisi’ne olan sevdası hiç değişmedi. Çalışmaları, mücadelesi hiç değişmedi. Bu sebeplerle il başkanı olduktan sonra da bizim hayatımızda pek bir şey değişmedi. 1980 yılından beri siyasetin içinde. Bu siyasi yaşamı devam ediyor. Veysel Bey’e kalsa 7 gün 24 saat sahada olur. Hane hane dolaşır, yorulmaz, vatandaşın derdiyle dertlenir, sevinciyle sevinir ve bunu evde de yaşar. Mesela zor bir durumda olan kimse il başkanlığına gelsin, yardım istesin, o kişinin sorununu çözmeden içi rahat etmez. 24 saat uyumadan bunun için çalışır. Tabi ben de bu durumlarda bazen çıngar çıkartabiliyorum.

Veysel Şahin: İl başkanı olmadan önce de aynı yoğunluktaydım. O yüzden yaşam koşullarımızda ekstra bir değişiklik olmadı. Ben il başkanlığına yöneticilik olarak hiç bakmadım. Tamamen hizmet olarak bakıyorum. İnsana hizmet, halka hizmettir bulunduğumuz mevkinin ismi. Ben 13 yaşından beri siyasete de, il başkanlığına da böyle bakıyorum.

Milliyetçi hareket Partisi’nin ilk defa İzmir’de kendine ait bir binası oldu. Bu size neler hissettirdi?

Hayriye Şahin: Biz Milliyetçi Hareket Partisi’nin İzmir’de kendi yeri olmasından dolayı çok büyük bir mutluluk yaşadık. Hatta aramızda şöyle bir diyalog oldu. Burası yani evimizin badana yapılması gerekiyordu. Veysel Bey’e söyledim. Ben il binamızın tadilatı ile meşgulüm. Evin badanası beklesin dedi. Sabah 8’de evden çıktı, akşam geç saatlere kadar il binasının tadilatında yer aldı. Çok yoğun çalıştı yeni il binası için, çok büyük emek harcadı. Kapıların koluna, duvara asılacak çerçeveye kadar kendisi ilgilendi. Süreçte “Hep en sona beni koyuyorsun” diyerek yakındığım zamanlar da oldu. Çok heyecanlıydı, çok mutluydu. Kendisi müteahhit, bugüne dek birçok inşaat yaptı. Ben hiçbir zaman böylesine sevinçli olduğunu görmedim. Hem partimizin kendine ait binası olmasından dolayı büyük mutluluk yaşadım, hem de Veysel Bey’in mutluluğundan dolayı mutluluk yaşadım. Bana çifte mutluluk oldu yeni il binası. İnanıyorum ki orada İzmir’e, İzmirliye birçok hizmet üretilecek. Günün teknolojik şartlarına uygun bir bina, tüm il başkan yardımcılarının, yöneticilerin, meclis üyelerinin kapsamlı çalışma yapabileceği şekilde donatıldı. Kadın kollarımız, üyelerimiz, siz basın mensuplarımız ve tüm İzmirliler bu binada çok güzel işler yapacaklar. Burası tüm İzmirlilerin gelip, projelerini, isteklerini, taleplerini anlatacakları, paylaşacakları, çaylarını yudumlayacakları bir merkez olacak. Başta ülkücü camia olmak üzere tüm İzmirlilere hayırlı olsun.

HEP ISRAR ETTİM

Veysel Şahin: Ben çok uzun zamandır arkadaşlarım il başkanıyken bir bina almaktan yana hep ısrar ettim. Bu konuda çok ısrarcı oldum. Nasip olmadı. Kendim il başkanı olunca, geldiğim günden itibaren yer aramaya başlamıştım. Bu 5’inci yerimizdi. Birçok pazarlık yaptım. Beğenmedim, küçük buldum, konumunu güzel bulmadım. Bir yer aldık, 70 bin TL kaparo verdik. Sonra bu binayı bulunca, her şeyden vazgeçerek buraya adapte olduk. Bulduğumuz ilk günden beri ben çok büyük heyecan yaşıyorum. Allah hayırlara çıkartsın. Çok güzel hayallerim var. Çok güzel şeyler olacak. İzmir’e yakışan, Milliyetçi Hareket Partisi’ne yakışan, Türk Milliyetçilerinin hizmette yarış edebileceği fiziki ortam sağlandı. İnşallah bayram sonu hizmete gireceğiz. Çok keyifliyim, anlatılamaz derecede heyecanlıyım. Hayallerimin de üzerinde bir bina oldu. Ben bu kadar güzel olacağını hayal etmemiştim. Şükürler olsun. Allah vatanımıza, milletimize hayırlı birçok hizmet üretmeyi nasip etsin. Ben ilk evimi yaptığımda da çok sevinmiştim ama bu kadar sevinmemiştim. İnanın bu kadar heyecanlanmamıştım. Bu benim 40 yıllık sevdam. Milliyetçi Hareket Partisi benim ilk aşkım. İzmir gibi 4 milyonluk bir şehirde Cenab-ı Allah’ın Milliyetçi Hareket Partisi İzmir İl Binası alımını bana nasip etmesinden tabi ki ben de nefis taşıyorum, özel bir keyif aldım.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştünüz mü?

Veysel Şahin: Evet görüşüyoruz. Bayram sonu da kendisini ziyaret edeceğim. Binamızın bittiğini, hazır olduğunu, talimatlarını alacağım. İzmir’e davet edeceğim. Liderimiz Sayın devlet Bahçeli ne talimat verirse onu uygulayacağım.

Pandemi sürecine dair parti olarak birçok çalışmanız oldu ama evde nasıl geçti bu süreç. 65 yaş üstü 2 birey, anneler var. Ne tür önlemler aldınız?

Hayriye Şahin: Ben gerçekten korktum ama kendim için korkmadım. Sizin de dediğiniz gibi evde annelerimiz var. Biz süreçte Sayın Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın ve Bilim Kurulu’nun önerilerini birebir uyguladık. Mecbur kalmadıkça evden dışarıya çıkmadık. Dışarıdan alınan malzemeleri Bilim Kurulunun tavsiyelerine göre dezenfekte ettik. Fakat tabi ki Veysel Bey’in çıkması gerekiyordu. Pandemi sürecinde MHP İzmir İl Başkanlığı çok aktif çalıştı. Özel birimler kurdu. Özel telefon hatları kuruldu. İlçe ilçe, sokak sokak çalışmalar yapıldı. Özellikle 65 yaş üstünün mağdur olmaması için çalışıldı. Erzak dağıtımı, ekmek dağıtımı, 65 yaş üstü alışverişi gibi konularda yoğun tempoda çalışıldı. Telefon hatları hiç susmadı, maske talep eden oldu, kolonya talep eden oldu. Bu sebeplerle Veysel Bey dışarıda çalışmak zorunda kaldı. Ben de kendisine “Virüs evimize gelirse senden gelir” dedim hatta. Eve gelince bir güvenlik alanı oluşturduk. O alanda üzerini dezenfekte ettik. Kıyafetlerini hemen yıkadık, kendisi eve gelir gelmez duşa girdi. Yani bu hususta da Bilim Kurulu ne tavsiye ettiyse onu uyguladık. Bayramdan sonra ülkemiz, dünyamız bu virüsten kurtulur inşallah.

Veysel Şahin: Biz ömrümüz boyunca böyle bir bayram yaşamamıştık. Biz her bayramın 2’nci günü teşkilatımızla, ülküdaşlarımızla birlikte olur, bayramlaşırdık. İlk defa buruk bir bayram yaşayacağız. İçimiz buruk ama bunu bir amaç için yapıyoruz. Bu sebeple üzgün değilim. Biz bayramlaşmamızı dijital ortama taşıdık. Tüm dünyayı saran, pandemiye sebep olan Kovid-19 virüsü ile mücadelede Türkiye çok iyi bir mücadele verdi. Başarılı bir mücadele verdi. Bu mücadelenin sonuçlarını da almaya başladık. Vaka sayılarımızda ciddi bir azalma meydana geldi. Bayramdan sonra bu sayılar daha da azalacak. Allah’ın izni ile hep birlikte başaracağız. Biraz daha sabır, güzel günler yakın inşallah. Ben sizin aracılığınızla buradan İzmirlilere bir kez daha yasak ve kurallara uyun, evde kalın, el temizliğine, sosyal mesafeye dikkat edin diyorum. Bunları yaparsak güzel günlere ermemiz uzak değil.