GÜNDEME BAKIŞ - Menemen Belediyesi yönetiminin CHP'den AK Parti’ye geçmesi sonrasındaki dönemde ilk meclis toplantısı gerçekleşti. Şubat ayı olağan meclis toplantısına Menemen Belediyesi Başkan Vekili AK Partili Aydın Pehlivan başkanlık yaptı.Meclis toplantısının başında, gündeme geçilmeden önce Başkan Vekili Pehlivan mali tabloyla ilgili sunum yapmak istedi. CHP’den ‘dilek ve temennilerde yapılmalı’ çıkışı geldi. AK Parti ve CHP grupları karşı karşıya gelirken yer yer tartışmalar yaşandı. 


 MİLLET İTTİFAKINDA FİRE YOK!

Oturumda belediye şirketlerinin yetkilerinin Başkan Vekili Pehlivan’a verilmesi masaya yatırıldı. Oylama öncesinde polemikler yaşandı. Şirketlerin yetkisinin Pehlivan’a geçmesi oy çokluğuyla kabul edilmedi. 13 kabul oyu verilirken 18 ret oyu kullanıldı. Millet İttifakı bu kez fire vermemiş oldu. 

BU SEÇİMİN KAYBEDENİ YOK! 

Başkan Vekilliği seçimine dair konuşan Pehlivan, “Bu seçimin kaybedeni yok. Hepimiz kazandık. Menemenli hemşerimiz kazandı. Burası ne benim ne bir partinin en de bir arkadaşımızın değil, burası Menemenli hemşerilerimizindir. Bundan sonra Menemen’de ben değil biz dönemi başlıyor. Biz hiçbir zaman yazılı ve sözlü önergelerimize cevap alamadık. Bundan sonra bizatihi benden bilgiler alacaksınız. Geçtiğimiz hafta Ankara ziyaretimiz oldu. Bakanlarımızla görüştük. 10 günlük sürede gerekli görüşmeleri gerçekleştireceğiz. Cumhurbaşkanımızın ve bakanlarımızın bizlere destek vermesi bizleri son derece mutlu etmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum Cuma günü ilçemizi ziyaret edecektir. Bizlerden bilgiler alacaktır” dedi.   

 TEK FATURA KESTİRMEDİK
Pehlivan, “Göreve geldiğimiz andan itibaren belediyeye tek bir fatura kestirmedik. Her şeyimizi kendimiz üstlendik. Makam aracı kullanmıyoruz. Kendi aracımı kullanıyorum, yakıt falan almadık. Bundan sonra da böyle olacak. Belediye anlayışımızın özünü oluşturan şeffaflık ve hesap verilebilir kapsamında sizlerle geçmiş dönem bilgilendirmesi yapmak istiyorum” diye konuştu.

PEHLİVAN’DAN MALİ SUNUM! BORÇ 531 MİLYON

Pehlivan, belediyenin 2018 yılında 66 milyon, 2019 yılında 93 milyon 338 bin TL, 2020 yılının 122 milyon eksiyle kapatıldığını açıkladı. Pehlivan toplam borcun ise 531 milyon 865 bin TL olduğunu açıkladı. 
DERHAL İSTİFA ET! 

CHP Grup Sözcüsü Ali Yılmaz yaptığı konuşmada seçim sürecine değindi. Kura çekiminin yenilenmesine ve adli sürece parantez açan Yılmaz, sert konuştu ve AK Partililer eleştirdi. Yılmaz, “Siz bulunduğunuz makamı gasp ettiniz, şu an işgalci konumunda bulunuyorsunuz. CHP’lilerin oyuyla meclise gelen belediye meclis üyesine de bir çift sözüm var. Sen CHP’nin oyuyla belediye meclis üyesi seçildin. Ne hakla gidip de karşı partiye oy veriyorsunuz? Derhal meclis üyeliğinden istifa etmen gerekir” dedi. AK Partili Demircioğlu, “Siz kimin kime oy verdiğini nasıl oluyor anlıyorsunuz? Biz anlayamadık. Kast ettiğiniz belediye meclis üyesinin kim olduğunu anlayamadım. İsim verirseniz o da anlayacaktır. 2 kişi daha var. Onlar da Aydın Bey’e güvendi. Onlar da Aydın Bey’in bu işi yapabileceğini düşünerek oy verdi” dedi.  CHP’li Yılmaz, “Benim bahsettiğim meclis üyesi şu anda bağımsız, CHP’de değil” diye konuştu. 

CHP’Lİ GÜLEZ PEHLİVAN’A SORDU: SEÇİMDEN 2 GÜN ÖNCE BENİMLE NİYE ÖZEL GÖRÜŞMEK İSTEDİNİZ? 

CHP’li Meclis Üyesi Çağlar Gülez de kura çekiminin yapıldığı güne ilişkin konuştu. Gülez, “FİFA, şampiyonlar ligi usulüyle yapın diyen sizsiniz. Yanında top getiren sizsiniz. CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel torbayla yapalım dediğinde, Hamza Dağ topları eline almadı mı? Bunları ilk defa konuşuyoruz. Yusuf sen topu eline almadın mı? Hamza Dağ kağıda işaret konulursa iki torba şeklinde olmaz şaibeli olur demedi mi? Sizin istediğiniz şekilde anlaştık. Topu siz istediniz. Biz sizinle uzlaştık. Siz geldiniz burada, seçim bitti itiraz etmediniz. Biz size güvendik, inandık. Bir gün sonra burada uzlaşma olmamış gibi mahkemeye gittiniz. Sözünüzden nasıl dönüyorsunuz. Sizi bundan sonra sözünüzden dönen insanlar olarak mı bilelim? Menemen halkının 10 bin oyu yok sayılmıştır. Halkın iradesi gasp edilmiştir. Aydın Pehlivan 29 Kasım akşamı beni aradınız. Gizli görüşmek istediniz. Seçime 2 gün kaldığını ve görüşmeyeceğimizi, 2 gün sonra istediğiniz yerde görüşebileceğimizi söyledim. Mutlaka görüşmemiz gerekiyor dediniz. Hayır, mümkün değil dedim. Varsa bir durum telefonla görüşelim dedim. Hayır telefonda görüşemeyiz dediniz, özel olarak baş başa görüşelim dediniz. Ben sizin niyetinizi anladıktan sonra, bu yollara girmemenizi, eğer bu yolla başkan seçileceksiniz hiç seçilmemenizi, seçilirseniz de bu başkanlıktan hayır gelmeyeceğini söyleyerek sizi uyardım. Siz belli ki uyarıyı dikkate almamışsınız. Eğer ben sizinle görüşseydim ne görüşecektiniz? Benden başka meclis üyelerini aradıysanız, onları açıklayınız. Ne konuştuysanız da açıklayınız” dedi.   

GÖRÜŞMEK İSTEMEM KADAR DOĞAL BİR ŞEY YOK 

Pehlivan da, “Çağlar Bey'i aradım. Birçok meclis üyesi arkadaşımı aradım, adayım. Gizli görüşme talebim olmadı. Yüz yüze görüşmek istedim. Kendisi bana aday olduğunu söyledim. Ben ikna etmek zorundayım. Ben kimden oy alacağım? Menemen ile ilgili başka kimden oy alacağım? 5 tane aday olduğunu öğrendiğimde, aday arkadaşlarımızı aradım. Birçok arkadaşımızı aradım. Aramam kadar doğal bir şey olamaz. Telefonda niye anlatayım? Biz sizle hiç yüz yüze görüşmedik mi? Bununla ilgili sizlerle görüşmem kadar doğal bir şey olamaz. Görüşmek isteyen olur istemeyen olur. Bizler düşman değiliz. Meclisin üyesiyiz hepimiz. Menemen için mücadele edeceğiz. Gerginliğe gerek yok” ifadelerini kullandı. 

BİAT KÜLTÜRÜ İÇİNDESİNİZ 

AK Partililerin, ‘önceki dönemde neredeydiniz?’ şeklinde eleştirel sorularına cevaplar veren İYİ Partili Akbulut, “Ben başkan yardımcılığından bilerek ayrıldım. Faaliyet raporlarında birçok İYİ Partili ve CHP’li meclis üyeleri muhalefet edecekti. Bazı önergeleri biz reddederken siz hayretler içinde baktınız. Siz bunu yapabilir miydiniz? Bunu Türkiye Cumhuriyeti’nde hiçbir AK Partili meclis üyesi başkanına bunu yapamaz. Çünkü biat kültürü içindesiniz. Biz karşı çıkarız kardeşim. Siz İstanbul, Ankara, Bursa belediye başkanlarını yargılayamadınız. Cumhurbaşkanı görevden aldı, bıraktı” diye konuştu. 

KARNE CHP, SINIFTA KALDINIZ! 

Demircioğlu, “Serdar Aksoy hakkında 8 tane şikayetimiz var. Biz muhalefet yaptık. Keşke siz de bir tane şikayette bulunsaydınız. Topu dışarıdan getirdiysek kameralar orada. Ben getirmedim. Fanusu bizim getirdiğimizi iddia ediyorsunuz. Sözünden dönen insanlarsınız… Siz niye Serdar Bey’i eleştirmediniz. Ben Aydın Bey yanlış yaparsa ilk ben itiraz edeceğim. Siz aday çıkarmayacağımızı düşünüyordunuz. Evet, 31 Mart yerel seçimlerinde CHP başarıyla çıkmıştır. Şu an ortadaki karne CHP’nin… Siz sınıfta kaldınız. Bizler yıllardır bu ülkeyi yönetiyoruz, tabii ki aday olacağız. Biz yönetelim diyoruz” dedi. 

Daha sonra meclis gündemine geçildi. Belediye şirketleri Menaş ve Meta-Su yönetimi için CHP’li Deniz Karakurt’a verilen yetkinin alınarak Başkan Vekili Aydın Pehlivan’a verilmesi oylandı. Açık oylama sonucunda yetki Karakurt’ta kaldı. 

YETKİLERİ VERMEYECEĞİZ, İŞÇİYİ KAPININ ÖNÜNE KOYDURMAM! 

CHP’li Karakurt, “Menemen’in en merakla belediği konu budur. Belediyeler hizmet alımları ve personel alımlarını şirketler üzerinden yapmaktadır. Ankara, İstanbul gibi büyükşehirlerimizde de şirketler var. 5 büyükşehirde Cumhur İttifakı değil de Millet İttifakı adayları kazanınca büyük bir telaş sardı. Belediyeleri kilitleyelim dediler. Bunun için bir yol buldular. Bu şirketlerin yönetim kurullarını meclisten geçirelim dediler. Dava açıldı ve mahkeme reddetti. Danıştay onayladı. Bu karardan ve genelgeden sonra bütün belediyeler bu yetkileri meclisten geçirdiler. Biz de böyle yaptık. Aralık ayında seçim yapıldıktan sonra Ocak ayında yetki tarafıma verildi. Şu anki süreci hepimiz biliyoruz. Bu sürecin hukuksuz olduğunu herkes biliyor. Bu süreci anlatmayacağım. Aldınız, göreve başladınız. Menemen halkı yapılanları görecektir. Görevi aldıktan sonra bankamatikleri tespit ediyoruz dediniz. Çok doğru, biz de görevi alınca bunu yaptık. Fakat mahkeme kararı çıkınca bu çalışmalarımız yarım kaldı. Sizden ‘Deniz Hanım gelin, elimizde bankamatikler var, şirket yetkileri sizde’ demenizi beklerdim.  Biz şu anda maaşları ödemiyoruz, böyle bir çalışma var. İşçiler beni aramaya başladılar. Yetki sizdeymiş, maaşlar ödenmiyormuş dediler. Ben de yetkililer açıklayacak dedim. Sizin açıklama yapmanızı bekledim. Ben sizin samimiyetinize inanırım. Benim bu maaşları ödememe nedenim Deniz Hanım değil dersiniz. Ben sizin samimiyetinize inanırım. Siz hala yalanlamadınız. Mali hizmetler müdürünü aradım, ‘maaşları niye ödemiyorsunuz, paranız mı yok?’ dedim. ‘Hayır var, talimat yok’ dedi. Bankamatikleri ödemek istemezsiniz, bunu anlarım. Sonra ödeyeceğiz dersiniz, bu yöntemdir. Para belediyede, para hazır! İşçimizi çalıştırıyoruz. Sözleşme yok dediniz. 680 işçimiz var. Ekmeğiyle mi oynayacaksınız? Bu bir zulüm ve vicdansızlıktır. İşçimizi, bizi sindirmek ve korkutma için yalan! Sözleşme vardır. Kuraya da yok dediniz, sözleşmeye de yok diyorsunuz. Taraflar kendi iradeleriyle sözleşme yapabilirler, şekil şartına bağlamak zorunda değiller. İş yaptık, hizmet alındı, bitti. İşçilerimizi yalan, yanlış bilgilerle korkutmayın. Onların çocukları, aileleri var, eve ekmek götürmek zorundalar. Yetkiyi vermiyorum dedim, siz de bu hizmeti almıyorum dediniz. 680 kişiyi kapıya koydunuz. Kıdem tazminatı 100 milyonu geçer. Biz belediyeyi bu külfet, borç yükü altına mı sokacağız? Üstelik işçilerimizin ahını alarak! Siz bunu ödemezseniz 3 gün sonra 100 milyon ödersiniz. Tehditle bir yere gelemezsiniz. Bizimle masaya oturun. Bu işçiyle çalışmak istemiyorum dersiniz, bankamatik dersiniz. Oturur inceleriz. Bunu tespit etmek o kadar kolay değil. Ama insanların ekmekleriyle oynamak çok kolay. Bir kodla girersiniz, işçiyi kapının önüne bırakırsınız. Bunun vicdanı kolay değil. Bankamatikse gelin çıkaralım. Siz büyükşehirlerdeki şirketleri iade ettiniz de mi ben bilmiyorum. Önce onlar iade edilsin. Önce dürüstlük lazım. Önceki dönemde en büyük muhalif bendim. Sesimi çıkarmaz, otururdum. Faaliyet raporuna ben ‘hayır’ dedikten sonra sahte hesaptan tehditler aldım. Onlar bana saldırı yaptılar, sindirmeye çalıştılar. Siz de beni basınla sindirmeye çalışıyorsunuz. Sindiremezsiniz. Bu yetkileri vermeyeceğiz. Grup kararımızı açıklıyorum. Sizi ben nazik, kibar bir kişi olarak tanıdım. Ben size yakıştıramadım. Ben sizin hassas davranacağınızı düşündüm. Ben geri adım atmam. Ben işçime böyle bir hakkınız olmadığını anlatırım. İşçim beni anlar. Ben geldiğim gün işçinin maaşını ödedim. İşçim beni anlayacaktır” ifadelerini kullandı. 

 AK Partili Pehlivan da, “Geçmişten bugüne kadar teamüller gereği Serdar Bey’e de Deniz Hanım’a da oy birliğiyle bu yetkiler verildi. Bu şirketleri birbirinden ayırmamız son derece yanlış. Genel siyasete giriyorsunuz” dedi. CHP’li Karakurt araya girdi ve “Ben bunu vermiyorum. Verdiğim gün 300-400 gün kapıda olacak. Siz sözünüzü tutmuyorsunuz! Biz bunu Aliağa’da yaşadık. 125 kişiyi kapının önüne koydu. Ben işçiyi kapının önüne koymanıza izin vermeyeceğim” açıklamasında bulundu. 
 

TAM BİR ZEYTİNYAĞI MODELİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ 

Pehlivan sözlerine devam etti ve “Serdar Bey geldiğinde 300 kişi çıkardınız, kapının önüne koydunuz. En muhalif değil o gün sesiniz çıkmıyordu. AK Parti ve MHP’nin gücünü arkanızda hissettiniz. Tam bir zeytinyağı modeliyle karşı karşıyayız. Hem yetki vermeyeceğim diyorsunuz hem de işçiye bizi hedef gösteriyorsunuz. Menaş’ın maaşlarını ödediniz mi? Bu çalışanlarımız Meta-Su şirketinin çalışanlarıdır. Siz yönetim kuruluna devam edecekseniz, siz bu arkadaşlarla çalışabilirsiniz. Millete hizmet için harcamadığınız enerjiyi buralarda harcamayın. Mahkeme kararı var, siz de buraya tekrar gelebilirsiniz. Geldiğimiz günden itibaren tek bir işçimizi işten çıkarmadık. Birlikte yöneteceğiz diyorsak bankamatikleri söyleyeceğiz. Bizler vicdanlı, ehli namus insanlarız. Liyakat önem vereceğiz. Evlatlarınız, damatlarınız, onlar, bunlar… Onları korumak adına mı yapılıyor? CHP’nin sekreterlerinden, danışmanlarından var. Onları mı korumak adına yapıyorsunuz? Siz de geldiğinizde işçi çıkardınız, Aydın Pehlivan bir işçi çıkarmadı. Hangi dayanakla bunları söylüyorsunuz, hayretler içinde izledim. Koltuğa ben oturacağım mantığıyla bu işleri çözemezsiniz. Davul başkasında tokmak başkasında olmaz. Sizden istirhamım şudur ki; bununla ilgili bankamatikleri birlikte, elimizi vicdanına koyarak yapacağız. Kararını birlikte vereceğiz. Sizlere söz veriyorum. Komisyonla yaklaşım içinde olacağız. Bizler de işvereniz. Çalıştığım arkadaşlarımın maaşını bir gün geç yatırmadım. Emek en yüce değerdir. Alın teri soğumadan emekçi kardeşlerimizin maaşı ödenmeli. Bunun için çalışacağız. 1 ay bile geciktirmeyeceğiz. Bütün gelirleri alın, kiraları toplayın maaşı siz ödeyin. Böyle mantık olmaz. Bunu Menemen halkı yemez” dedi.

AH MENEMEN’İM AH! 
Pehlivan ayrıca, “Nezaketimi bozmayacağım. Ah Menemen’im ah! O gitti bizler temiziz değil. Nezaketimi bozmayacağım ama bu kadar da kolay değil. Burada yapılan işleri görüp ses çıkarmamak ya da başkalarına yakınmak doğru değil. Size oy veren insanlara saygınız olsaydı ve burada ifade etseydiniz” dedi. 

BORÇ TARTIŞMASI
İşçi maaşlarının ve belediye borçlarının ödenmesi için 65 milyon TL kredi kullanılmasına ilişkin Belediye Başkanvekili AK Parti’li Pehlivan’a yetki verilmesi hakkında önerge mecliste görüşüldü. Kredi kullanılmasına ilişkin önerge üzerine söz alan CHP meclis üyesi Nursel Katipoğlu, “Daha 2 ay önce borçlanma yetkisini reddeden sizler değilmişsiniz gibi bizden borçlanma için olumlu oy kullanmamızı bekliyorsunuz. Size güvenmiyoruz. Bu parayı da emekçiler ve borçlar için kullanacağınıza inanmıyoruz. Ayrıca bu yetkiyi hangi sıfatla istiyorsunuz? Daha mahkeme nihai kararı vermedi. Daha 15 gün için de borçlanma gelmez” dedi.

KAVGA ÇIKTI
Katipoğlu’nun konuşması sırasında Cumhur İttifakı meclis üyelerinin olduğu taraftan ‘Sizin çaldığınız paralar yüzünden, çaldınız’ sesleri yükseldi. Bunun üzerine Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı meclis üyeleri arasında kavga çıktı. Belediye Başkanvekili AK Parti’li Pehlivan meclise 5 dakika ara verdi.