Hisarönü Mahallesi'nin Bördübet mevkisinde Küfre Koyu'ndaki kızılçam ağaçlarıyla kaplı ormanda, 21 Haziran günü saat 20.02'de yangın çıktı. Çubucak, Okluk Koyu ve Hisarönü Körfezi olmak üzere 3 noktada etkili olan yangına ilk etapta 1 helikopter, 4 arazöz, 7 dozer ve 160 orman işçisiyle müdahale edildi. Muğla Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri, alevlere müdahale ederken İzmir, Antalya, Burdur ve Denizli'den çok sayıda arazöz ve takviye ekip de bölgeye sevk edildi. Takviye olarak gönderilen 1 helikopter, 140 arazöz, 6 dozer, 416 orman işçisiyle alevlere daha etkin müdahalede bulunuldu. Alevlerin yaklaştığı Bördübet ve Değirmenyanı bölgesinde 31 ev, görevlilerin uyarısıyla boşaltıldı. Havanın kararmasıyla alevlere gece boyunca karadan müdahale edildi. Bölgeye gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, havadan yanan alanları inceleyip, Değirmenyanı Koordinasyon Merkezi'nde de söndürme çalışmalarıyla ilgili Muğla Orman Bölge Müdürü Yasin Yaprak'tan brifing aldı.

Söndürme çalışmalarında 2'nci gün; 20 helikopter ve 14 uçak ile 688'i Orman Genel Müdürlüğü personeli olmak üzere toplam 1494 personel; 172 arazöz dahil toplam 363 araç, Orman Genel Müdürlüğü'ne ait 17 dozer dahil 39 iş makinesiyle devam etti. Bakanı Vahit Kirişci, gün içinde yangının büyük oranda kontrol altına alındığını açıkladı. Alevlerin yaklaştığı Hisarönü Mahallesi Değirmenyanı mevkisinde, Ahmediye Sokak'taki 20 kadar ev de olası tehlikeye karşı boşaltıldı. Yerleşim yerindeki 68 kişi ile 13 büyükbaş, 16 küçükbaş, 10 tavuk ve araçlar, bölgeden uzaklaştırıldı. Alevlerle mücadele, gece boyunca da devam etti.

'52 HANEDEN 152 VATANDAŞIMIZI TAHLİYE ETTİK'

Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, dün gece, Orman Genel Müdürlüğü mobil izlemenin bulunduğu Küfre Koyu'nda yaptığı açıklamada son durumla ilgili bilgi verip, "An itibarıyla yangının kontrol altına alındığını ifade ettim ve şu eklemeyi yaptım. Önümüzdeki saatlerde hava sıcaklığı ve rüzgarın hızına bağlı olduğunu söylemiştik. 1-2 lokasyonda tam da dediğimiz gibi hava sıcaklığı arttı ve rüzgarın hızı 60 kilometreye çıktı. Hava araçları ve yer araçları her iki noktada değerlendirmelerimizi yaptık. Rüzgar olumsuz etkiledi, tedbirler alındı, müdahale sürüyor. Geçtiğimiz yıl ülke olarak edindiğimiz çok önemli bir tecrübe var. 1945'ten bu yana en büyük orman yangını olmuştu. O tecrübeyi de arkamıza alarak ciddi bir çalışma yürütüldü. Geçtiğimiz sene 3 tane uçağımız vardı bu yıl 20. Yer aletleri çok çok önemli. Bir anlamda kara kuvvetleri çok önemli. Bugün itibarıyla helikopter ve uçak sayımız 41'e çıktı. 52 haneden 152 vatandaşımızı yerleşim yerlerinden tahliye etmek zorunda kaldık. Tamamen emniyet amaçlı. Alınması gereken tüm önlemler alındı" diye konuştu. 

ALEVLERLE MÜCADELEDE 3'ÜNCÜ GÜN

Bölgede 3'üncü günde 400 hektarı aşkın alanda etkili olan yangın, Değirmenyanı, Bördübet, Amazon Yedi Adalar, Okluk Koyu ve Çubucak mevkilerine ilerledi. 5 noktada etkili olan alevlere günün ilk ışıklarıyla 27 helikopter ve 14 uçakla havadan müdahaleye tekrar başlandı. Karadan da 253 arazöz, 26 su tankeri, 2 bin 604 orman işçisi ve çeşitli kamu kuruluşlarına ait 598 araçla söndürme çalışmaları sürüyor. Bugün jandarmaya ait 7 helikopterin de söndürme çalışmalarında kullanıldığı belirtildi.

Orman Genel Müdürlüğü'nden bölgede rüzgarın saatte 23 kilometre hızla estiği, sıcaklığın ise 27 derece olduğu öğrenildi. 

BAKANLARDAN KRİZ MERKEZİNDE AÇIKLAMA

​İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Marmaris'te 3 gündür süren orman yangınıyla ilgili Değirmenyanı Kriz Yönetim Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.

Yangınla ilgili gelişmeler hakkında bilgi veren Bakan Kirişci, "Havada bugün itibarıyla 12 uçağımız ve 45 helikopterimiz görev yapıyor. Herhangi bir şekilde uluslararası yardım talebinde bulunmadık ama tıpkı bizim geçmiş yıllarda yaptığımız gibi dost ve kardeş ülkelerin bize yardım etme duyguları onlardan da aynı şekilde geldi. Katar 3 helikopterini, Azerbaycan’ımız da 1 uçağını tahsis edecekleri bilgisini verdi. 48 helikopterimiz, 13 de uçağımız olacak. Sayı 61'e çıkacak. Sahada 253 arazözümüz aktif olarak kullanılıyor. Bakanımız Süleyman Soylu'ya şükranlarımı sunuyorum, 24 TOMA'mız şu anda vatandaşlarımızın emniyetini sağlamak üzere ormanımızda görev almış durumda. 2 bin 600 personelimiz sahada kahramanca mücadele veriyor. Kızılay'ımız ve Türkiye İzcilik Federasyonu var. Tek tek isimlerini saymak güzel ama atladıklarımız olursa onlar bizi bağışlasınlar. Bütün sivil toplum kuruluşlarımız burada bu mücadeleye destek veriyor. Meteorolojik veriler bizim çalışmalarımıza ışık tutuyor. Bugün sabah itibarıyla artık özellikle havanın nemi yüzde 91'ler düzeyine çıktı. Meteorolojik verilerden de olumlu manada yararlandık. Bugün için düne göre rutubetin yüksek olacağı yönünde. Hava hızının bir miktar artacağı ama dünkü düzeyde olmayacağı yönünde veriler var. Sıcaklık da 23 ile 34 derece arasında değişmiş olacak" diye konuştu.

'274 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ'

Bakan Kirişci, AFAD'ın çalışmaları ve katkılarından bahsederek, "AFAD'ımız da çalışmalarıyla bizim gücümüze güç katıyor. 103 aile, 274 birey, vatandaşımız zarar görmesin, diye tahliye edilmiş durumda. Bunlara da çok büyük önem verdiğimizi belirtmek isterim. Biz ormanımızın bir dalına bile zarar gelsin istemiyoruz. Cumhurbaşkanı'mıza bize verdiği araç gereç desteği nedeniyle şükranlarımızı sunuyoruz. Geçen yıl Muğla'da yaklaşık 50 bin 500 hektarlık bir alanda yüreklerimiz yandı" dedi. 

'3 BİN HEKTAR ALAN ETKİLENMİŞ DURUMDA'

Bakan Kirişci, yangının kontrol altına alınacağını kaydederek, "Temennimiz, akşama doğru daha somut gelişmeler olacağını yönünde. Bekliyoruz. Soğutma işlemleri tamamlanıp yangın bittikten sonra bu alanlar için herhangi bir spekülasyona meydan vermeden ağaçlandırma çalışmalarımız devam edecek. Buralar ülkemizin en gözde yerleri. Orman Genel Müdürlüğü olarak her türlü tahsis işlemlerini dedikoduya mahal vermemek için iptal ettik. Yangın nedeniyle hava araçlarımızın uçuşları nedeniyle gürültü oluyor. Bu nedenle burada tatilini yapanlardan helallik istiyoruz. Yaklaşık 3 bin hektar civarında bir alan etkilenmiş durumda" diye konuştu. 

SOYLU: NASIL KAOS OLUŞTURABİLİRİM, ANLAYIŞIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ

İçişleri Bakanı Soylu da yangın üzerinden yapılan eleştirilere yanıt vererek, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin afetler ve yangınlar konusunda kabul edilmiş bir üstünlüğü bulunuyor. Bu yangınlarda büyük bir mücadele ortaya konuluyor: bunun yanı sıra depremler, sellerle mücadele ortaya konulmuştur. Her bir canlıyı korumaya yönelik anlayışı devam etmektedir. Hiçbir gün siyaset devşirmedik. Vatandaşlarımıza şunu söylemek istiyorum. Meseleye yardımcı olmaktan ziyade bu meselede 'Nasıl kaos oluşturabilirim' şeklinde bir anlayışla karşı karşıyayız. Ne yapmak istediklerini, vazifelerinin ve görevlerinin ne olduğunu bilmiyorum. Bu sanki sadece hükümete ait bir sorumluluk. 'Bunlara nasıl çelme takarız' anlayışıyla Aydın'a giderken uğrayayım, dostlar alışverişte görsün, anlayışı kabul edilemez bir anlayıştır. Meselenin lojistiğinin ve diğer bütün desteklerinin nasıl sağlanacağını, aynı zamanda kamu araçlarının nasıl ortaya konulabileceğini bir program ve çerçeve içinde her şey yapılmıştır. 'Gece görüşlü araçlar nerede' diyor. Bir ana muhalefet partisi genel başkanı açıklama yapacaksa devletin gelenek ve adabına uygun bir şekilde olmalı. Ne zaman olduysa kendisine bilgiyi vermişizdir. Tüm bilgiler kendilerine iletilmektedir. Türkiye'nin hava aracı açısından aldığı tedbirler bugün Marmaris'teki vatandaşlarımız da görmektedir. Senkronize bir çalışma başından beri devam etmektedir ve devam edecektir. Hani geçen sene belediyelerinizden yardım topluyordunuz. Yapacağınız işin, söyleyeceğiniz sözün arkasında olacaksınız. 3-4 saatlik uykularla ayaktayız, insanların emeklerine yazık. Beceriksiz kim? Çok para toplayacaksan belediye otobüslerini tamir ettirmek için para topla. Laf söylemek için laf söylemek olmaz. Türkiye'nin bunu kaldıracak bir gücü yoktur."

'GECE GÖRÜŞLÜ HELİKOPTERLER DE UÇUŞA BAŞLAYACAK'

Bakan Soylu, gece görüşlü helikopterlerin de bu gece veya yarın uçuşa başlayacağını dile getirerek, "Dünden beri Cumhurbaşkanı'mıza sürekli olarak bilgi arz ediyoruz. En son geçen gece aradım. Saat 03.30'du. Devlet bütün ciddiyetiyle duruma hakim. Akşener, Meclis kürsüsüne çıkıyor, laf üretiyor, gece görüşlü helikopterle ilgili. Bu çok riskli bir iştir. Gece görüşlü helikopterler normal gece uçan bir helikopter gibi değildir. Gece görüşlü helikopterlerle ilgili o kadar iyi hesaplama yapmak lazım ki başka faciayla karşı karşıya kalmayalım. Planlamalarda temmuzun başında gece görüşlü helikopterler konusunda anlaşmalar yapıldı. Türkiye her meselesini özellikle afet, orman yangınları gibi vatandaşının mağdur olabileceği konuları yönetebilecek kudrettedir. Şu ana kadar 1500 sorti var. Devlete iftira atmak doğru değildir, yanlış bir davranıştır. Gece görüşlü helikopterler de bu gece veya yarın gece uçuşuna başlayacaktır. Bu bir planlamadır" dedi.

'NASIL ÇIKTIĞINA DAİR TESPİTİMİZ VAR'

Bakan Soylu, yangının nasıl çıktığına dair tespitleri ve 1 kişinin kimliği olduğunu da vurgulayarak, "Bu konuda hepimizin ortaya koyacağı tedbirleri bir şekilde düşünmek durumundayız. Orman yangınının başlangıç konusunu bir kez daha konuştuk. Bir koy ve bizim bir tespitimiz var. Hem emniyet istihbaratımızın hem de jandarmamızın tespiti oldu. Yakın bir zaman diliminde bir açıklama yapacağız. Yangının nasıl çıktığına dair tespitimiz ve 1 kişinin kimliği var. Arkadaşlarımız konunu üzerindeler, nasıl çıktığını, nasıl ortaya konulduğu yönünde de tespitleri söz konusu. Çıkış noktasını görürseniz daha iyi anlayabilme kabiliyetine sahip olabilirsiniz" diye konuştu. 

O KOY HAVADAN GÖRÜNTÜLENDİ

Öte yandan yangının ilk başladığı yer olan Küfre Koyu, havadan görüntülendi. 

İTFAİYE ARAÇLARINA AKARSUDAN 100 TON SU TAKVİYESİ YAPTI

Muğla'nın Marmaris ilçesindeki orman yangınında, Kürardı mevkisindeki evinin yanma tehlikesini atlatan Osman Yılmaz, itfaiye ekiplerine su desteği verdi. Gönüllü olarak söndürme çalışmalarına katılan Yılmaz, kendi aldığı su pompasıyla evinin yanından geçen akarsudan çektiği hortumla Denizli ve Muğla büyükşehir belediyelerine ait 20'şer ton kapasiteli itfaiye araçlarına doldurdu. İtfaiye araçlarına 100 tonu aşkın su takviyesi yaptığını belirten Yılmaz, "Su motorunun benzinini de biz karşıladık. Ekiplere burada oturup yemek yiyip, çay içebilecekleri alanlar sağladık. Bir an önce bu felaket son bulsun, istiyoruz" dedi. 

ARAMA- KURTARMA GÖNÜLLÜSÜ KADINLAR SAHADA

Marmaris'teki orman yangınında söndürme çalışmaları, hem havadan hem de karadan sürerken, destek veren arama- kurtarma gönüllüsü kadınlar da sahadaki görevlerini yerine getiriyor. Kadınların da bulunduğu, ANDA Eğitim Araştırma Yardımlaşma ve Arama Kurtarma Derneği üyeleri, bölgede söndürme çalışmalarına destek veriyor.

Geçen hafta sonu YKS'ye giren ve Marmaris'e yangını söndürme çalışmalarına katılmak için gönüllü gelen Irmak Demir (18), "Dünden beri buradayız ve çalışmalara katılıyoruz. Daha yeni sınav stresini kurtuldum, derken böyle bir şeyle karşılaşmak hem çok üzücü hem de çok stresli. Bir yandan da burada yaşayan insanlara bir yardımım dokunacağı için de çok mutluyum. Birilerine faydalı olabiliyorsak bizler için ne mutlu. 1,5 sene önce ANDA'ya katıldım. Sürekli olarak böyle stresli ortamlarda olduğumuz için bir süre sonra alıştık. Geçen yaz çıkan yangınlarda çalışmalara katılamamıştım. Gelemediğim için çok üzülmüş ve 'Allah bir daha yaşatmasın' diye dua etmiştim ancak bu defa burada olmak gibi bir durumum oldu. Benim için gerçekten çok tuhaf bir durum oldu. İnşallah kimsenin burnu kanamadan atlatacağız" dedi.

Daha önce 2 yıl AFAD gönüllüsü olan ve son 9 aydır ANDA gönüllüsü olduğunu belirten muhasebeci Ayşegül Çam, "Keşke afetler hiç olmasa ama maalesef oluyor ve biz de gelmek durumunda kalıyoruz. Ailemizi, çocuklarımızı bırakıp buraya geliyoruz. Kadınların her alanda olması gerektiğine inanıyorum. Türk kadınları her daim güçlüydü, biz de güçlü kadınlarız. Gücümüzü göstermek için buradayız. 15 yaşında bir çocuğum var. Bana buraya gelirken, 'Seninle gurur duyuyorum, kolay gelsin anneciğim' dedi" diye konuştu. 
,
'KARNELERİ VERDİK, BURAYA GELDİK'

ANDA'nın bir diğer kadın gönüllüsü öğretmen Deniz Küçükzeybek ise "Çocuk gelişimi çıkışlı, özel eğitim öğretmeniyim. 2021-2022 eğitim öğretim yılını kapatır kapatmaz kendimi burada buldum. Karneleri verdik, hemen buraya geldik. Üzücü olaylar yaşıyoruz. Burada olmak üzücü ama bir o kadar da gurur verici. Saha çalışmalarına da katıldık ancak şu an koordinasyon merkezindeyiz. ANDA'yı İzmir depremiyle tanıdım, o zamandan beri de saha çalışmalarına katılıyorum" dedi.