Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ-  İzmir Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Sinancan Öziçer Manisa’da meydana gelen depremin yoğun bir şekilde İzmir’de hissedilmesini değerlendirdi. Öziçer kötü zeminin deprem dalgalarını büyüttüğünü ve daha fazla hissedilir kıldığını ifade etti. Öziçer, “Manisa merkezli depremin İzmir’de hissedilmesi sadece yakın mesafeden kaynaklı değil. Asıl neden zemin büyütmesi faktörüdür. Yeraltında bir deprem meydana geldiğinde birçok tabakadan geçerek yeryüzüne ulaşıyor. Bu tabaklar içerisinde farklı zeminler mevcut. Çakıllı, killi, balçık gibi potansiyeli yüksek olan zeminler de var, kayalık zeminler de var. Depremin her zeminde gösterdiği etki farklıdır. Zeminden zemine her geçişte deprem dalgalarının genliği yani hissedile bilirliği değişiyor. A bölgesinin zemini sıkıysa ve deprem orada meydana geliyorsa hissedilebiliyor ama 100 kilometre ilerideki zemin daha kötüyse o bölgede daha çok hissedilebiliyor. Deprem yüzeyden geçer, tüm dünyayı aslında çevreleyip patladığı noktaya geri döner. Dönüş sırasında geçtiği noktada zemin kötü ise şayet orada deprem dalgalarını büyüterek depremin daha fazla hissedilmesini sağlatır” dedi. 

“HER ZEMİN FARKLI SONUÇLAR DOĞURUR”
Jeofizik Mühendisi Öziçer depremin her zeminde farklı sonuçlar verebileceğine dikkat çekerek, “1999 depremi Gölcük’te 7.4 büyüklüğünde meydana geldi. Bu deprem yaklaşık 150-200 kilometre uzaklıktaki Avcılar’da daha fazla can ve mal kaybına sebep olmuştu. Bunun nedeni Avcılar’daki zeminin kötü olması ve deprem dalgalarını büyütmesinden kaynaklanıyor. Manisa merkezli meydana gelen deprem aldığım duyumlara göre sadece İzmir’de değil Bursa ve İstanbul’da da hissedilmiş. İstanbul ve İzmir’de hissedilmesinin nedeni tamamen bunlar. Dalgaların geçtiği zemindeki farklı özelliklerden kaynaklanıyor” dedi. 

“İZMİR KÖRFEZİ, ÇİĞLİ, GÜZELBAHÇE, KONAK, ALSANCAK, BAYRAKLI DİKKAT!”
Dolgu zeminlere deprem dalgalarının daha şiddetli vurduğunu ifade eden Jeofizik Mühendisi Öziçer, “İzmir körfezi Çiğli’den Güzelbahçe’ye kadar hilal şeklinde dolgu zeminden meydana geliyor. Deniz kenarında birçok dolgu zemin, alüvyon tabakası, kalınlığı 50 metreye kadar zeminler, Bostanlı’daki balçık zeminler, Alsancak, Konak tarafındaki zeminler dolgu ya da kötü zemin ve dalgaları daha fazla hisseden zeminlerdir. Binalara deprem dalgaları daha fazla vurur. Depremi daha çok, daha şiddetli hissederler. Binalar da deprem yönetmeliğine uygun değilse daha fazla hasar görmelerini yüksek oranda tutar” dedi.