İzmir'de 1982 yılında dünyaya gelen, ilk, orta ve lise eğitiminin  ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanan Serhat Gümrükçü, Rusya  First Moskow State Medical University'deki genetik uzmanlığının ardından  immünoloji ve onkoloji alanında doktora yaptı.

ABD'de 2013'ten bu yana kanser ve enfeksiyon hastalıkları alanında  hücre ile gen tedavisi araştırmalarını sürdüren Gümrükçü, 2018'den itibaren  merkezi Güney Kaliforniya'nın Los Angeles şehrindeki Seraph Research Institut'ta  kendi adını taşıyan laboratuvarda çalışmalarına devam etti.

Gümrükçü, klinik araştırma direktörlüğünü üstlendiği merkezde,  ekibiyle birlikte "içinde bulunan bileşenleri kullanarak virüsü hücresel düzeyde  yok edebilmeyi hedefleyen tedavi yöntemi" hazırladı.

Serhat Gümrükçü'nün başkanlığında, SARS-CoV-2'lerin kendi ana protein  enzimlerini kullanılarak geliştirilen Hijack RNA adlı yöntemin, hayvanlar  üzerinde yapılan denemesinde virüsü 48 saat içinde etkisizleştirip yok ettiği  sonucuna ulaşıldı.

Retroviruses and Opportunistic Infections (Retrovirüs ve Fırsatçı  Enfeksiyonlar) adlı uluslararası konferansta klinik sonuçları açıklanan araştırma  kapsamında, insanlar üzerinde deneme için FDA onayı başvurusunda bulunuldu.

Yöntemin, insanlar üzerinde başarılı olduktan sonra, 9-10 ay gibi  aralıklarla ilacın ağza bir kez sıkılmasıyla hem tedavi edici hem de koruyucu  olarak kullanılması hedefleniyor.

Ayrıca, bu yöntemle SARS-CoV-1, mutasyona uğrayacak SARS virüsleri,  koronavirüs kaynaklı salgınların önlemesi hedefleniyor.

Yöntemini anlattı

Serhat Gümrükçü, AA muhabirine, araştırmasının, yeni tip koronavirüsü  kendi içinde bulunan bileşenleri kullanarak yok etmeye odaklandığını söyledi.

Hijack RNA adını verdiği tedavi yönteminin çalışma mekanizmasını  anlatan Gümrükçü, çalışma sürecine ilişkin şu bilgileri verdi:

 "Normalde viral enfeksiyonla savaşırken bilim insanları virüslerin  enzimlerini hedef alıp bloke etme amaçlı ilaçlar geliştirmeye çalışırlar. Bundan  3 yıl önce farklı bir etki mekanizması geliştirilebileceğini düşündüm. Bir tedavi  modeli geliştirdim. Bu modelde, ilaç enzimle etkileşip hücreye ve virüse 'kendini  öldür' sinyali veren bir mekanizmaya sahip. Hepatit B enfeksiyonlarında denemeye  başladık. Koronavirüs salgını çıktı. Dünyadaki tüm araştırma laboratuvarları gibi  ben de bu virüsü araştırma çalışmalarıma ekledim. Hepatit B için geliştirdiğim  mekanizmayı, ilacın genetik şifresini ve protein kodunu değiştirerek koronavirüsü  hedef alacak şekilde yeniden tasarladım. İlacın tasarımını bitirip hücre  çalışmalarına başladım."

Gümrükçü, uluslararası bilim kongrelerinde tanıttığı mekanizmanın çok  olumlu tepkiler aldığını ve bu süreçte bazı üniversitelerin, iş birliğiyle  hayvanlar üzerinde denemelere başladıklarını kaydetti.

Hayvan denemeleri sonrasında tek doz ilaçla koronavirüsü 6 günde  ortadan kaldırabildiklerine işaret eden Gümrükçü, "Hayvan çalışmalarında  enfeksiyon dozajı ve virüs miktarı insanlara göre çok daha yüksek yapılır.  Hayvanları koronavirüsle enfekte ettiğimizde bir insana bulaşan virüs miktarının  yaklaşık 10 bin katı virüsle enfekte ediyoruz. Hayvandan insana bunun tercümesi  daha farklı oluyor. Bu yüksek virüs oranıyla 6 günde hayvanlar iyileşebiliyorsa  insanlardaki iyileşme etkisinin 2-3 gün olacağını tahmin ediyoruz."

Dr. Gümrükçü, hayvan çalışmalarında fare, sıçan ve tavşanların  kullanıldığını, bir ay içinde FDA onayı alıp insan çalışmalarına başlamayı  planladıklarını açıkladı.

Dünya bilim insanlarıyla iş birliği

Çalışmasını mart ayında Retroviruses and Opportunistic Infections  (Retrovirüs ve Fırsatçı Enfeksiyonlar) konferansında dünyanın önde gelen bilim  insanlarına duyurduğunu anlatan Gümrükçü, ünlü araştırmacılardan ortak çalışma  için teklif aldığını aktardı.

Teksas Üniversitesi, Fransa Sağlık Enstitüsü, Melbourne Üniversitesi  ile çalışmalara başladıklarını belirten Gümrükçü, "Bizim geliştirdiğimiz ilaç,  virüsün kendi yaşamını devam ettirmesi için çok önemli olan enzimi hedef aldığı  için mutasyonların kurtulması mümkün değil. Çünkü enzim mutasyona uğrarsa virüs  yaşayamaz. Virüsü tam beyninden vurup mutasyonları ve gelecekteki mutasyonları da  engelleyeceğini düşünüyoruz." diye konuştu.

Sprey olarak kullanılacak

İlacı sprey olarak formüle ettiklerini, tek doz sıkım ile 9-10 ay etki  göstermesini beklediklerini kaydeden Gümrükçü, "Bu senenin sonundan önce ilacın  piyasaya çıkmasını bekliyoruz. Ciğerler ve solunum sisteminizde ilaç aylarca  kalıyor. Bu da sadece tedavi amaçlı değil koruyucu amaçlı da kullanılabileceğini  gösteriyor. Bütün varyantlara karşı etkili olacak ve virüs bizden bir adım önde  olmayacak, biz virüsten bir adım önde olacağız." ifadelerini kullandı.

Gümrükçü, ilaç geliştirme konusunda 4-5 uluslararası şirketten teklif  aldıklarını, enstitünün hayır amaçlı çalıştığını, ilacın maddi durumu iyi olan  veya olmayan tüm ülkelere eşit şekilde dağıtılmasını hedeflediklerini belirtti.

Bir Türk olarak bilim dünyasında adını duyurmaktan büyük gurur  duyduğunu da ifade eden Gümrükçü, "Belki gelecek senelerde Türkiye'ye dönüp büyük  bir araştırma enstitüsü kurup araştırmalarımı ülkemde devam ettiririm."  değerlendirmesinde bulundu. (AA)