Birleşmiş Milletlerin çağrısıyla 25 Temmuz 1950'de Bakanlar Kurulunun Güney Kore'ye kuvvet gönderme kararı doğrultusunda Genelkurmay Başkanlığınca görevlendirilen askerler arasında gönüllü yer alan Aksoy ve Çöpten, 70 yıl önce katıldıkları savaşta yaşadıklarını ve Güney Kore halkının kendilerine ona minnetini duygulanarak hatırlıyor. 

Güney Kore halkının savaş boyunca ve sonrasında kendilerine gösterdikleri sevgi, saygı ve itibarı her zaman hatırlayan gaziler, o yıllardan kendilerine hatıra kalan fotoğraf, kitap ve madalyalarını özenle saklıyor.  

Gaziler, 17 Eylül Türk askerlerinin Kore'ye doğru yola çıkmasının yıl dönümü dolayısıyla, Türk askerinin kahramanlıklarını, yaşadıklarını ve anılarını AA muhabiriyle paylaştı. 

Mehmet Aksoy, Kore'de görevlendirilmesiyle 29 günde gemiyle Busan'a gittiklerini söyledi. Kore'de telli posta olarak görev yaptığını dile getiren Aksoy, vazifesinin hatlardaki arızaların tamiri olduğunu ifade etti. 

İşini severek yaptığını anlatan Aksoy, şöyle konuştu:

"1 sene kaldım. Savaşa girmedim, telli posta olduğum için bölüğe kadar gidiyordum, bölükten öteye gitmiyordum. Allah rızası için yaptım. Kore halkı dediğin zaman değişir iş. Dünya Kupası maçlarına 2002’de davet edildiğimizde bizi çok güzel karşıladılar. Kore reisinin mektubu var bende. İsmime yollamış. Bizi gördükleri zaman eğilirler. Dünya kupası maçlarına gittiğimizde 'Kore, Kore, Turko, Turko' diye bağırırlardı. Halkın yarısından fazlasının elinde Türk bayrağı vardı. 15-20 gün oluyor, bir kızcağız geldi, 'Sana Kore'den hediye var, maske göndermişler.' dedi. Türkleri unutmuyorlar." 

"Kore bana maske göndermiş"

Kore gazisi 89 yaşındaki Mehmet Çöpten, savaşa katılmadan önce gece eğitimi aldıklarını belirtti.

Savaş sırasında çok fazla gece baskını olduğunu bildiren Çöpten, ancak profesyonellikleri sayesinde bunların üstesinden geldiklerini anlattı.

Bazı geceler sabaha kadar çarpıştıklarını belirten Çöpten, normalde 22 ay olan terhis süresinin savaş nedeniyle 6-7 ay uzadığını söyledi.  

Kore halkının kendilerine minnettarlıklarını her zaman dile getirdiğini ifade eden Çöpten, şunları kaydetti:

"Nasıl seviyorlar bizi. 18 devletin askeri vardı. İçinde en disiplinli asker bizimdi. Maddi ve manevi hiçbir şeylerine dokunmadık. Yemek getirirdi Amerika, bizden parasını alırdı. Artan yemekleri gizlice onlara verirdik. 2002'de gittiğimde gözlerimle gördüm. Bize büyük saygı gösterdiler. 3 kişi Futbol Federasyonunun davetiyle gittik. Bizi alkışlıyorlardı. Kore devleti bana maske göndermiş. 10 bin kilometreden geldi. Aile Bakanlığından bir bayan getirdi. Kore devleti bunu düşünüyor, 'Benim gazim bunlar.' diyor, biz onlara hep iyilik yaptık. Türkiye-Kosta Rika maçında Kore, seyircisine ay yıldızlı tişört dağıttı, bizi desteklediler. Her maçta bizi desteklediler. Yolda gördüklerinde alkışlarlar, sarılırlar, 'Size borçluyuz bu yaşamımızı.' derlerdi. 

Herkesin hissesi var, insani yönden bizim yaptığımız görevin üstünlüğü var. Savaşa giderken düğüne gider gibi gittik, davul zurnayla. Devletimiz gönderiyor diye görevimizi tam manasıyla yapmaya çalıştık."