GÜNDEME BAKIŞ – Karşıyaka’daki Deniz Baykal Kültür Merkezi'ndeki çalıştaya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, ilçe ve belediye başkanları, İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar katıldı.

KENTLER BETON ORMANINA DÖNÜŞTÜ

Burada kısa bir konuşma yapan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Kentlerimiz bir beton ormanına dönüştü. Üzülüyoruz. Deprem kuşağı var. Binalar depreme dayanıklı değil. Kentsel dönüşüm kavramı hepimiz öğrendik. Ama nasıl bir dönüşüm? Arkadaşlarımız yaşanabilir kentsel dönüşüm markayı yaratalım dediler. Her kent kendi rantını yaratır. Planlama temel unsurdur. Bir planlama kentte rantı ortayı çıkarır. Rantı kimin için kullanacağız? Bir avuç insan için mi, kentli için mi? Planlama, kentsel dönüşümle ortaya çıkan rantı halkı için kullanılmasını istiyoruz. Kentte sadece biz yaşamıyoruz. İzmir’e yakışıyor en çok. Yaşanabilir kentsel dönüşüm düşünülürken doğayla barışık bir kent olmalı”

GEÇMİŞ DÖNEMDE İSTANBUL’DA ALDIĞIMIZ EN ÇOK ŞİKAYET

“Tunç Başkan 3 temel ilkeden söz etti. Kentsel dönüşüm için önce uzlaşı gerekiyor. İnsanların iradelerini beyan etmeleri gerekiyor. ‘Yaşadığınız yer çok iyi değil. Uzlaşalım’ diye…Bu insanların kentin dışına sürmemek gerekiyor. İstanbul’da örneklerini gördük. İnsanlar kentin varoşlarına sürüldü. Başkaları getirildi. Rant varsa orada yaşayanlara teslim edilmeli.

Kent sakinlerine imkan sağlanırken, şöyle bir sorunla karşılaştık. Özellikle İstanbul’da. Kentsel dönüşüm yapıyorsunuz müteahhitle vatandaşı karşı karşıya getiriyorsunuz. Dolayısıyla burada da belediye çok önemli ilke kararı aldı. Vatandaşla bir kamu kuruluşu ile belediye başkanıyla muhatap oluyor. Benim hakkım yeni mi diye endişesi olmuyor"

ENGELLEMELERE RAĞMEN...

 İzmir’i yaşanabilir bir kenet dönüştürmek için attığınız adımlar çok değerli. Bir İzmir milletvekili olarak hepsine teşekkür ediyorum. Bütün engellemeler rağmen belediye başkanlarımız tarih yazıyor. Rantı halka nasıl adil dağıtıldığı, sorunların nasıl giderildiğini, bir şekilde geniş kitlelere aktarmış olacağız”

 

 ‘YERİNDE VE TOPLUM YARARINA DÖNÜŞÜM OLMAZSA OLMAZIMIZ’
CHP Enerji ve Altyapıdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın da şöyle konuştu: “Yaşanabilir bir Türkiye için yaşanabilir kentsel dönüşüm hedefiyle Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla başlattığımız çalışmalara İzmir’de devam ediyoruz. Teorik incelemelerin yanı sıra uygulamalara dönük faaliyetlerde de bulunmaktayız. İktidarımızda kentsel dönüşümün yaşanabilir olması için çalışıyoruz. Toplumcu bir anlayışla her kentin hatta aynı kent içinde farklı bölgelerin dönüşümünde farklı ihtiyaçlar olduğunu göz ardı etmeden çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bugün meslek odaları ve uzmanların görüşlerini dinleyerek bir sonuç bildirgesi çıkaracağız. CHP olarak kentsel dönüşümü afet riskine büyük bir hazırlık olarak görmekle birlikte daha kapsamlı ele almaktayız. Yerinde ve topum yararına dönüşüm konusu olmazsa olmaz ilkelerimizdendir. İktidarın uygulamaları bundan o kadar uzak ki yurttaşlarımız belediyelerimizin dönüşüm çalışmalarına kadar dönüşüme uzak bakmaktaydı. Belediyelerimizin ilkeler doğrultusunda hayata geçirdiği uygulamalar bu endişelerinden kurtulmalarını sağladı. Tüm Türkiye’de aynı anlayışı egemen kılacağız.”

‘HALKIMIZI RANTA KURBAN ETMİYORUZ’
‘İzmir’de dönüşümü gerçekleştirmek üzere üç özgün ilkemiz var’ diyerek konuşmasına başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “İlki; dönüşüm sürecinin uzlaşma esaslı olması. Yani bu alanda yaşayanların, bu dönüşüme onay vermesi. İkincisi; dönüşümün yerinde ve adil gerçekleştirilmesi. Yani dönüşüm alanında yaşayanların yine o bölgede yaşama hakkının garanti altında alınması. Dönüşümün; insanları birbirinden koparmadan, yaşamın içinde olması. Kimseyi doğduğu yeri terk etmek zorunda bırakmaması ve kültürü koruması. Üçüncü ilkemiz ise; bu sürecin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin güvencesi altında sürdürülmesi. Yani başından sonuna tüm süreçlerde belirlediğimiz ilkelerin harfiyen uygulanması. İzmir’de dönüşümü adil, sağlam, güvenilir, zahmetsiz, hesaplı ve şeffaf yürütüyor, halkımızı ranta kurban etmiyoruz!

‘KANUN’ ÇAĞRISI YAPTI
Kamuoyuna çağrıda bulunan Başkan Soyer, “30 Ekim İzmir depremi ile bir kez daha gördük ki; ne yazık ki İzmir’deki yapı stokunun büyük bir kısmının dönüştürülmesi gerekiyor. Bu durum, ülkemizdeki pek çok büyükşehir için de geçerli. Dolayısıyla kentsel dönüşümün; sadece gecekondu, ruhsatsız ve kaçak yapıların olduğu bölgelerde yapılması kanaatini değiştirmemiz gerekiyor. Bu çalıştay vesilesiyle; kentsel dönüşüm mevzuatımızda, bu konu dahil pek çok eksikliğin yer aldığının altını çizmek, başta merkezi idare ve Meclis’te bulunan tüm siyasi partiler, milletvekillerimiz olmak üzere kamuoyuna yeniden bir çağrı yapmak istiyorum. Mevzuatımızda kentsel dönüşüm, 6306 sayılı yasa ve 5393 sayılı yasanın 73’üncü maddesi kapsamında yürütülüyor. Biz, her iki yasanın kentsel dönüşümle ilgili eksiklikleri giderecek bir çerçeveyle birleştirilerek temel bir kanun oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Belediyelerin kentsel dönüşüm konusunda yetki ve etkinliğinin artırılması, her an deprem riski altındaki ülkemiz ve İzmir için hayati önem taşıyor” açıklamasını yaptı.

‘TIKIR TIKIR ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYORUZ’
Depremin ardından hayata geçirdikleri çalışmalara dair açıklamalarda bulunan Soyer, “Depremden günler sonra, halkımızı sokakta bırakmamak için ‘BirKiraBirYuva’ kampanyası başlatmıştık. Yaklaşık 50 milyon liralık bir bağışı, Belediyemiz kasasına girmeden ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. Bağış toplama mevzuatındaki engellere rağmen, yardımseverler ile depremzedeleri birbirleriyle buluşturduk ve kamu görevimizi ifa ettik.30 Ekim depremi sonrasında ağır ve orta hasarlı olarak tespit edilen yapılar ile 1998 sonrasında ruhsat alan veya riskli kabul edilen yapıların dönüşümü için kolaylık sağlayan bir düzenlemeyi, 1 Mart’taki İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi toplantımızda, oy birliğiyle geçirdik. Türkiye’ye örnek olacak bu usul ve esaslar sayesinde, depremde evleri hasar gören yurttaşlar, yeni yapacakları konutlarda hak kaybı yaşamayacak.İzmir’in tüm yapı stoku envanterini çıkarmak için ise İnşaat Mühendisleri Odası ile protokol imzaladık ve yakında çalışmalara başlıyoruz. 2021 Bütçemizden bunun için 200 milyon liralık kaynak ayırdık. Amacımız; İzmir’deki tüm binalar için depreme dayanıklılık, zemin ve bina niteliğini gösteren bir yapı karnesi oluşturmak.Bunun yanında depremden etkilenen 5 bin 800 orta hasarlı hane için bir model geliştiriyoruz. Evleri orta hasarlı olup mevzuattaki eksiklik nedeniyle yardım alamayan vatandaşlarımızın da derdine derman olmak için çalışmalara başladık. Bu konuda çok yakında mağdur olan hemşerilerimize müjdeli bir haberi paylaşacağım.İzmir’in pek çok yerinde dönüşüm seferberliği başlattık ve sadece iki yıl içinde Ege Mahallesi’nde 418 milyon, Örnekköy’de ise 520 milyon lira olmak üzere yaklaşık 1 milyar lira ihale bedeli olan kentsel dönüşüm çalışmalarını başlattık.Karabağlar Uzundere Mahallesi, Konak Ege ve Ballıkuyu Mahallesi, Karşıyaka Örnekköy Mahallesi, Gaziemir Aktepe ve Emrez Mahallesi ile Çiğli Güzeltepe Mahallesi’nde, toplamda 248 hektarlık alanda kentsel dönüşüm çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz.Bu bölgelerde şimdiye kadar; 2 bin 200 bağımsız birimin inşaatını başlattık. Hak sahiplerinden 345 bin metrekare tapu devri aldık. Yaklaşık 1000 bağımsız bölümün anahtar teslimini yaparak mülkiyet tapusu ile hak sahiplerine teslim ettik.  İzbeton ile 1000 bağımsız birimin yapımı için protokol imzaladık. 1218 bağımsız birimin kat karşılığı ihalesini yaptık. Yaklaşık 4 bin 600 bağımsız bölümün de tüm uzlaşma, devir, tapu ve imar uygulamalarını tamamlayarak yapım ihalesine hazır hale getirdik. İzmir’in 6 farklı bölgesinde, yerinde dönüşüm şantiyelerimizle tıkır tıkır çalışmaya devam ediyoruz!” diye konuştu.

‘YEGÂNE GAYEM…’
‘Bir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak benim yegâne gayem; vatandaşlarımızın refahını artırmak ve bu refahın adil paylaşımını sağlamak’ diyerek konuşmasını sürdüren Soyer, “Bunun gerçekleşebilmesi için her şeyden önce, vatandaşlarımızın yaşam hakkını korumak. Bütüncül ve adil bir planlamayla; afetlere dayanıklı, doğaya ve kültürümüze saygılı bir dönüşüm tesis ederek, İzmir’i dirençli bir şehir yapmak. Bu çalıştayın bu hedeflerimize önemli katkılar sunacağına tüm kalbimle inanıyor; bizleri onurlandıran Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere her birinize, en içten teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.