Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Uluslararası Balkan ve Türk İş Dünyası Derneği Başkanı Akın Kazançoğlu, İzmir Ekonomik Kalkınma ve Koordinasyon Kurulu’nun (İEKKK) ve ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer’in İzmir’de yaşayan muhacirlere yönelik eleştirilerine tepki verdi. Şükürer’in açıklamasını talihsiz bir açıklama olarak nitelendiren Kazançoğlu, “Çok kadersiz bir açıklama, bu açıklamayı anlamak mümkün değil. Eğer mübadeleyle İzmir’e gelenler olmasaydı, bu şehir gelişmezdi. Neden İzmir, Türkiye’nin en çağdaş kenti, bu süreçte buraya gelen insanların büyük katkısı var. Toplumun mozaiğini oluşturdu İzmir, kadersiz bir açıklama yapmış” dedi. 

“YAZIK!” 

Konuya ilişkin çok açıklama yapmanın gereksiz olduğunu kaydeden Kazançoğlu, “Zaman zaman böyle çıkışlar yapanlar oluyor. Bu açıklamayı kadersizlik olarak karşılıyorum. Yazık, hiç beklenmeyen bir açıklama. Yazıklar olsun” ifadelerini kullandı.  

ŞÜKÜRER NE DEMİŞTİ ?  

İzmir Ekonomik Kalkınma ve Koordinasyon Kurulu’nun (İEKKK) ve ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer, “Netice itibariyle tercih ettik geldik buraya. Her şeye rağmen. Demek ki artıları eksiklerinden fazla. Bu kentin mübadeleyle gelen insanları, daha sonra İç Anadolu'dan gelen insanları, daha sonra Doğu ve Güneydoğu'dan gelen insanları, daha sonra başka yerlerden gelen insanlar. Her gelen, her gelen bir daha istisna. En büyük ihanet mübadeleyle gelenlerdir. Bu kente sürekli mütemadiyen ihanet ediyorlar. Dünyanın en büyük lağım çukurunu ben yaratmadım. Bu kentin sonradan gelen bu insanları yarattı. Dünyanın en güzel tarihsel dokusunu yok edip de Çin Seddi gibi Laz müteahhiti kalitesiyle sekiz katlı Çin setlerini bir başkası yapmadı, İzmirli yaptı. Hala her şekilde imkân verdiğin takdirde bir Afrika çekirgesi, bir kımıl zararlısı gibi bugün kentin en münevver kesimi dediğimiz insanlar, bu insanlara desen ki şu 8 kat yerine 13 kat müsaade ediyorum. Üç ay da süreniz var. Üçüncü dakikada burada filizleri çıkarlar. Ama bir yıl sonra kentleşme faziletleri üzerinden, kenti korumak üzerinden mangalda kül bırakmazlar. En mangalda kül bırakmayanlar aynı zamanda onlardır. Efendim evlerinde otururlar, Sahilevleri'ndeki evlerin yasal sınırı yüz elli metrekare, evlerin ortalama metrekaresi bin beş yüz metrekare. Çünkü hepsi korsan bir şekilde yükselmiştir. Arkasından da imar affıyla üç kuruş para verip legalleştirmişlerdir. Otobandaki hız sınırı yüz yirmidir, yüz otuzdur. Hepsi yüz seksenle gider. Kendisinde hak bulur. Çünkü altında Alman arabası var. Yahu netice itibariyle bir toplum nezih, medeni toplum olmanın getirdiği kriterlerin hepsinin farkında olmasına rağmen İzmirliler bunları kendilerine yönelik olarak, bir muafiyet olarak algılayıp soluksuz bir şekilde, geriye doğru yüzyıl içerisinde ihlal ede ede bu kenti hala bitirme konusunda inanılmaz bir arsız iştahla yollarına devam ediyorlar. Benim tepkim bunadır” açıklamasında bulunmuştu.