GÜNDEME BAKIŞ -  Karşıyaka Belediyesi'nden yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi’nin Mavişehir bölgesi planları, imar uygulama süreçleri ve bu bölgedeki kamudan özel sektöre yapılan satışlarla ilgili açıklamasını, geniş perspektifte sürecin her yönüyle değerlendirilmiş olması açısından değerli bulunduğunu bildirdi. Raporun ayrıntıları, bu bölgede uzun yıllardır süregelen yapı yoğunluğunu arttırıcı kararları kronolojik olarak ortaya koymaktadır. Bu süreç incelendiğinde fark edilmesi gereken en çarpıcı durum, önce Emlak Bankası sonra TOKİ mülkiyetinde olan oldukça büyük arazilerin çok uygun satış koşullarıyla özel sektöre devredilmiş olmasıdır. Bu satışlar hiçbir dönemde Karşıyaka Belediyesi ya da İzmir Büyükşehir Belediyesi kontrolü ve katkısı ile gerçekleşmiş satışlar değildir. Ve hukuki süreçler gözden geçirildiği zaman belediyelerimizin bu bölgedeki yapı yoğunluk artışına karşı hukuki mücadeleler verdiği görülmektedir. Hukuki süreçler halen Belediyemizce yakından takip edilmektedir"

KOLAYLIKLA ANLAŞILIYOR
"Raporun Belediyemizce yapılan hisse satışı ile ilgili bölümlerindeki değerlendirmeler dikkatle incelendiğinde hissenin oluşma şekli, niteliği, büyüklüğü ve değer tespiti açısından Emlak Bankası ve TOKİ tarafınca yapılan büyük ölçekli satışlar ve bunların usulleri ile karşılaştırılamayacak durumda olduğu kolaylıkla anlaşılmaktadır. Şehir Plancıları Odası’nın kamuya ait arazileri özel sektöre devretmeye yönelik itirazına tümüyle katılmakla birlikte, Belediye’ye ait hissenin İmar Kanunu’nun 17. maddesine göre başka seçenek kalmayacak şekilde devredilme zorunluluğu olması itibariyle nedensiz bir satıştan ayırt edilmesi gerektiğini tekrar hatırlatmak isteriz. Kamuoyunun dikkatinin raporda ifade edildiği gibi kurumumuz dışında belirlenmiş bölgesel imar planları, bu planların neden olduğu sağlıksız yapılaşma ve özel sektöre yapılan büyük ölçekli satışları hiçbir şekilde dikkate almadan sadece küçük bir hisse satışına yönlendirilmiş olması kentimiz adına en ufak yararı olmayan bir durumdur. Ve bizce sadece siyasi algı oluşturmaya yönelik haksız bir suçlamadır. Bu bölgenin imar planları ile ilgili tutumumuzu en iyi şekilde ortaya koyan kanıtımız, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yaptığımız; yükseklik serbest kararının 8 kata düşürülmesi yönündeki başvurudur. Bu başvurumuzun uygulanması için süreç başlatılmıştır. Mavişehir’deki imar uygulamalarında kararlılığımız ısrarlı şekilde sürdürülecektir"