Koronavirüse karşı alınan tedbirler kapsamında 'evde kal' çağrılarına uyanlar, başkalarına faydalı olabilmek, zamanlarını verimli geçirebilmek için çeşitli uğraşılar buluyor. Altıntaş Mahallesi'nde yaşayan 26 yıllık evli Nedim ve Semra Artun çifti de evlerinde üretim yapıyor. Kasap Nedim Artun, hobi olarak başladığı, geleneksel tekniklerle 21 sene önce öğrendiği 'aksesuar kamçı' yapımına, atölyeye dönüştürdüğü evinin bahçesinde devam ediyor. Mesleği nedeniyle edindiği dana siniri ve diğer atık malzemeleri kullanarak kamçı yapma tekniğini geliştiren Artun, internet üzerinden gelen siparişlere yetişmeye çalışıyor. Artun'un yaptığı kamçılar, özellikle jokeylerin, rahvan at sahiplerinin, otantik ürün meraklılarının ilgisini çekiyor. Ev kadını olan eşi Semra Artun ise, Urla Kaymakamı ve aynı zamanda Urla Belediye Başkan Vekili olan Önder Can öncülüğünde başlatılan cerrahi maske yapımına gönüllü destek veriyor. Urla Halk Eğitim Merkezi kursiyeri olan iki çocuk annesi olan Artun, hijyen kurallarına uyarak evlerinin bir odasına kurduğu dikiş makinesinde, Kaymakamlık tarafından gönderilen tel, kumaş ve ipi birleştirip maske haline getiriyor. Dikilen maskeler, Urla Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde tekrar sterilizasyon işleminden geçirilip sağlık merkezlerine gönderiliyor.

ATIK MALZEMELERDEN KAMÇI
Salgın sürecinde sokağa çıkılması sınırlanınca hobi olarak başladığı kamçı yapımına daha çok vakit ayırdığını aktaran Artun, "Eşim bir odada gönüllü olarak maske dikerken ben de diğer odada aksesuar kamçı yapıyorum. İkimiz de zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz. Hakiki deriden yaptığım ürünler sosyal medya ortamında rağbet görüyor. İsteklilere el emeği, göz nuru döktüğüm bu ürünümün, 'aksesuar, dekor ve süs eşyası' olduğunu, şiddet ögesi olarak kullanılamayacağını özellikle vurguluyorum" dedi.

'KAYBOLMAYA YÜZ TUTMUŞ BİR MESLEĞİ YAŞATIYORUM'
Kaybolmaya yüz tutmuş bir mesleği yaşatmaya çalıştığını söyleyen kasap Nedim Artun, "40 sene evvel, babamın bir atı vardı. Atlara ilgim o zamandan başladı. Atık olan boğanın boyun sinirini açık bir alanda kurutuyorum. Kuruduktan sonra deri süsleme aşamasına geliniyor. Derileri özel çivilerle çiviliyorum. Bir kamçının yapımı yaklaşık bir hafta sürüyor. Salgın günlerinde hafta sonu yapılan sokağa çıkma kısıtlamalarında, bu işe daha çok zaman ayırıyorum. Kendimi geliştiriyorum, benim için de fırsat oldu. Kamçılar genelde plastikten, kızılcık sopasından, kestane sopasından yapılıyor. Ama dana boyun sinirinden yapılan tek benim. Atılan bir malzemeyi değerlendiriyorum. Yaptığım ürünler iş yerlerinde, kafelerde, çay ocaklarında, köy ve şark odalarında sergileniyor. Türkiye'nin birçok noktasına ve yurt dışına ürün gönderiyorum" diye anlattı.

'TOPLUM SAĞLIĞINA DESTEK OLUYORUM'
Böyle bir dönemde sağlık çalışanlarına katkı sağlamaktan mutluluk duyduğunu belirten Semra Artun ise, "Gönüllü olarak evimde hijyen koşullarına uyarak üretim yapıyorum. Sokağa çıkamadığımız günlerimizi, başkalarına faydamız olacak bir uğraşıyla geçiriyoruz. Toplum sağlığına destek olmak adına çalışıyorum. Maskeler sterilize edilip dağıtılıyor. Haftada 100-200 arası maske yapıyorum. Herkesin duyarlı olmasını istiyorum. Evde canlarının sıkıldığını söyleyeceklerine böyle gönüllü işler yapmalılar" diye konuştu.


FOTOĞRAFLI


DHA-Genel - Türkiye-İzmir - Melis KARAKUZULU